Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL/ANKARA, – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianame hakkında, “Bu metin, baştan sona Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğine ve tüzel kişiliğine yönelik siyasi bir saldırı niteliğinde olup, hukuki bir belgeden çok bir siyasi söylem gibi görünmektedir” açıklamasında bulundu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), önceki gün CHP genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel’in başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası basın toplantısı düzenleyen Yücel, MYK’da pek çok konunun ele alındığını belirtirken, özellikle hukuk ve hukukun üstünlüğü konularının gündemlerinde yer aldığını ifade etti. Yücel, “Hukukun üstünlüğü olmayan bir yerde can güvenliği, mal güvenliği, kaliteli bir demokrasi, ekonomik istikrar, sosyal adalet mümkün olamaz. AKP’nin hukuku devletten çekip alması, ülkedeki ekonomik, eğitim, sosyal adalet ve sağlık alanlarında yaşanan zorlukların baş culpusu olmuştur” dedi.
‘İDDİANAME SİYASİ BİR SALDIRIDIR’
Yücel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinin açıklanmasını hatırlatarak, “Bu metin, hukuki bir belge olarak değil, tamamen Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan siyasi bir metin olarak karşımıza çıkmaktadır. İddianamede ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nin ele geçirilmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi amacıyla’ ifadesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça kullandığı ‘Ahtapotun kolları’ ifadesiyle birleştiğinde, CHP’ye kapatma davası açılması için Yargıtay’a ruhsat verme tespitimizle birlikte, bu yönleriyle adeta bir siyasi propaganda dokümanı haline geliyor. İddianame, meşru siyaseti hedef alarak bir darbe muhtırası olarak öne çıkıyor. Burada somut delillerin az olup, daha çok ‘duyduğum kadarıyla’ veya ‘tahmin ediyorum’ gibi ifadeler kullanıldığı ve gizli tanık sayısının 15’e çıktığı, ayrıca partimizle ilgili konuşmaların ve pankartların bu metne birer kanıt olarak eklendiğini gözlemliyoruz” dedi.
‘MİLLET OLARAK ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ’
Yücel, iddianameyi titizlikle inceleyeceklerini belirterek, “Bu iddianame iktidarın demokrasiden uzaklaşma arzusunu açıkça ortaya koyuyor. Düşmanlarını tanımlayan iktidar, seçimlerde karşılaşmaya cesaret edemediği muhaliflerini hapse göndermiştir. Artık herkes, millet olarak önemli bir tercihin eşiğinde olduğumuzu anlamalıdır. Hukukun üstün olduğu, herkesin güvenliğinin sağlandığı, anayasal düzenin geçerli olduğu bir ülkede huzurlu ve refah içinde yaşamak mı istiyoruz, yoksa iktidarın yaşadığı belirsizlikle dolu bir kaos ortamında mı var olmak istiyoruz? Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve onun yöneticileri ile cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’na yönelen saldırılar, aslında ülkemizin demokratik ve anayasal düzenine karşı bir tehdit olarak değerlendirilmektedir” açıklamasında bulundu.

