ANKARA, – Türkiye’de organ bağışı işlemleri için dijital bir devrim yaşanıyor. Artık vatandaşlar, organ bağışı işlemlerini e-Devlet ve e-Nabız platformları aracılığıyla gerçekleştirebiliyor. Bu yeni uygulama, bağışçı sayısının artmasını ve bekleme listelerinde yer alan binlerce hasta için umut olmayı amaçlıyor. Organ Bağışı Haftası münasebetiyle konuşan Güven Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nden Prof. Dr. Burak Işık, organ bağışını “sadece bir iyilik eylemi değil, aynı zamanda hayat kurtaran bir sorumluluk” olarak tanımladı. Prof. Dr. Işık, “Yeni sistem hem etik hem de şeffaf bir yapıya sahip, hayat kurtarmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Burak Işık, bağışın geri dönüşü olmayan hastalıklarla mücadelede en önemli çözüm olduğunu vurgularken, “Organ bağışı yalnızca bir özveri değil, tedavi edilemeyen hastalar için tek kurtuluş yoludur. Dijital beyan sistemi süreci önemli ölçüde kolaylaştırdı. Vatandaşlar, e-Devlet ve e-Nabız kullanarak sadece bir tık ile bağışçı olabiliyor. Bu sistem, süreci hızlandırmanın yanı sıra bağışçı iradesini de güvence altına alıyor” ifadelerini kullandı.
26 Eylül itibarıyla yürürlüğe giren yeni yasayla, bağışçının iradesinin öncelikli hale getirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Işık, “Yeni düzenleme ile bağışçının isteği, ailesinin görüşü dikkate alınmaksızın geçerli sayılacak. Bu durum etik ve şeffaflık açısından önemli bir ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. Artık organ bağışı, bireyin özgür iradesine dayanan bir karar olarak tam anlamıyla koruma altına alınıyor” dedi.
‘BİR İMZA, BİR HAYAT’
Dijital dönüşümün farkındalık yaratma adına önemli bir fırsat sunduğunu belirten Prof. Dr. Işık, “Artık yalnızca bir imza, sayısız hayata umut olabiliyor. e-Devlet üzerinden birkaç saniyede yapılabilen bir işlem, bir çocuğun kalbini ya da bir annenin böbreğini yeniden işlevsel hale getirebilir. Organ bağışını aile içinde açık bir şekilde tartışmak önemlidir. Bağış kararını sevdiklerinizle paylaşmak kritik bir noktadır. Çünkü acil bir durumda, aileniz sizin isteğinizi bilirse, süreç daha hızlı ve doğru ilerler. Bugün bu konuyu gündeme getirmek, yarın bir hayat kurtarabilir” şeklinde konuştu.
‘KADAVRA BAĞIŞI ORANLARINI ARTIRMAK GEREKİYOR’
Türkiye’nin canlı verici ile yapılan nakiller açısından Avrupa’da önde olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Burak Işık, “Canlı vericilerden yapılan nakillerde oldukça başarılıyız; ancak kadavradan yapılan bağış oranı hala yetersiz. Çok sayıda hasta, bir trafik kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşen bir bağışçı sayesinde hayata tutunabilir. Bu bağlamda dijital beyan sistemi, ülkemiz için büyük bir fırsat sunuyor” dedi.
TÜRKİYE VE DÜNYA VERİLERİ
Prof. Dr. Işık, “Sağlık Bakanlığı’nın verilerine istinaden, 2025 yılında Türkiye’de 33 binden fazla hasta organ nakli beklemekte. Şu ana kadar gerçekleştirilen toplam nakil sayısı 74 bini geçmiş durumda. Dünya Sağlık Örgütü verileri ise 2023 yılında dünya genelinde 172 binden fazla organ nakli yapıldığını, bu sayının önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 10’luk bir artış ifade ettiğini ortaya koyuyor” dedi.
‘ORGAN BAĞIŞI, YAŞAMIN DEVAMINI SAĞLAYAN EN YÜCE ARMAĞANDIR’
Sözlerini toplumun duyarlılığına dikkat çekerek sonlandıran Prof. Dr. Burak Işık, “Organ bağışı, yaşamın sürmesini sağlayan en değerli armağandır. Bugün atılan dijital adım, sadece teknolojik bir yenilik değil; insan hayatına verilen önemin bir göstergesidir. Her bir vatandaşımızı organ bağışı yapmaya davet ediyorum” dedi.
NASIL BAĞIŞÇI OLUNUR?
1. e-Devlet içerisinde ‘Organ ve Doku Bağışı Sorgulama ve İptali’ bölümüne girerek beyan oluşturabilirsiniz.
2. e-Nabız platformu üzerinden organ bağışı vasiyetinizi sistemde kaydedebilirsiniz.
3. Ayrıca, isterseniz il sağlık müdürlükleri ve hastanelerde form doldurarak resmi bağışçı olabilirsiniz.
