İSTANBUL, – İstanbul’da gerçekleştirilen ve uluslararası arenada tanınan organ nakli uzmanlarını buluşturan Hepato-Onkoloji Zirvesi’nde, karaciğer metastazı olan hastalarda karaciğer naklinin uygulanabilirliği derinlemesine ele alındı. Toplantıda, kalın bağırsak kanserinin karaciğere en fazla sıçrama yapan kanser türlerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, kolon kanserine bağlı metastazı bulunan hastalara karaciğer nakli uygulamanın mümkün olabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Polat, “Bazı hastalar, görülen tüm tedavilere rağmen tümörlerin kontrol altında tutulamaması ve cerrahiden kaçınmak zorunda kalması gibi durumlarla karşılaşabiliyor. Son zamanlarda, bu tür tedavilere direnç gösteren ve cerrahi olarak çıkarılamayan karaciğer metastazlarında nakil işlemi gerçekleştirilebilmektedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Polat, dünya genelinde bazı merkezlerde, titizlikle belirlenmiş hasta kriterlerine uygun olarak, kolon kanseri ile ilişkili karaciğer metastazı yaşayan hastalara karaciğer nakli uygulamalarının başladığını ifade etti. “Bu yöntem, şu anda sadece sınırlı sayıda merkezde, bilimsel araştırmalar ve titiz hasta seçim süreçleriyle sürdürülüyor. Amaç, yalnızca tümörü ortadan kaldırmak değil, aynı zamanda hastanın yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmaktır. Karar verme aşaması; tümörün yayılım düzeyi, hastanın tedaviye yanıtı, genel sağlık durumu ve hastalığın biyolojik davranışı gibi çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak alınmaktadır” dedi.
ZİRVEDE SON DURUM: METASTAZLI KARACİĞERDE NAKİL
Memorial Sağlık Grubu, Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği ve Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği iş birliğiyle düzenlenen İstanbul Hepato-Onkoloji Zirvesi, bu alandaki uzman bilim insanlarını bir araya getirdi. İki gün süren zirvede karaciğer naklinin onkolojik hastalardaki rolü, yeni tedavi yöntemleri ve organ bağışının önemi gibi konular irdelendi.
Zirvenin başkanlığını üstlenen Memorial Bahçelievler ve Şişli Hastaneleri Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, bu alandaki bilimsel gelişmeleri değerlendirerek Türkiye’deki planları paylaştı: “Türkiye’de henüz bu uygulama başlamış değil, ancak önümüzdeki dönemde bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz. Kalın bağırsak kanserinin karaciğere metastaz yaptığı durumlarda, hiçbir tedaviye yanıt vermeyen ve cerrahi olarak çıkarılamayan tümörler için karaciğer nakli artık gündeme gelir hale geldi ve dünya genelinde uygulanıyor. Ancak bunun için ciddi kriterlerin belirlenmesi şart. Bu kriterlerin tespiti ve uygulanabilirliğini tartışmak amacıyla bu toplantıları yapıyoruz.”
PROF. DR. BİSMUTH: TÜRKİYE, CANLI VERİCİLİ NAKİLDE ÖNCÜ ÜLKE
Zirveye onur konuğu olarak katılan dünya çapında tanınan organ nakli cerrahı Prof. Dr. Henri Bismuth, karaciğer naklinin onkolojik tedavilerdeki yeri ve Türkiye’nin bu alandaki başarıları üzerine vurgu yaptı: “Karaciğer tümörleri, hastalığın en büyük yüklerinden birini oluşturuyor. Bu durumu tedavi etmek için çok sayıda cerrahi müdahale gerçekleştiriyoruz. Artık karaciğer nakli de bu tedavi seçeneklerinden biri haline geldi ve karaciğer tümörleri ile ilgili uygulamalara dahil edilmiştir. Bu, karaciğer tümörü olan hastalara nakil olanağı sağladığı anlamına geliyor. Ancak burada en büyük sorun, bağışların ve organların temin edilmesidir. Türkiye, canlı vericili karaciğer naklinde öncü ülkelerden biridir. Yapılan bağışlar, karaciğer nakillerinin gerçekleşebilmesine olanak tanıyor ve bu, karaciğer bağışı ağına önemli katkı sağlıyor. Burada elde edilen başarı, büyük bir deneyimle kazanılmış çok kıymetli bir gelişme.”
Prof. Dr. Polat, kalın bağırsak kanserinin karaciğer metastazı yapan belirli vakalarda karaciğer naklinin umut vaat ettiğine dair şu bilgileri aktardı: “Toplantıda moleküler biyolojiden patolojiye, klinik uygulamalardan cerrahi tedavi süreçlerine kadar her açıdan karaciğer naklini ele aldık. Ancak asıl odak noktamız, şu anda klinik uygulanabilirliği burada tartışmak. Kalın bağırsak kanserlerinde önemli bir kısmında karaciğer metastazları gözlemleniyor. Ancak alternatif tedaviler olarak kemoterapi, cerrahi müdahaleler ya da radyolojik tedavi seçenekleri mevcut. Ancak belirli bir aşamaya geldiğimizde bazı hastalar için hiçbir şey yapamıyoruz. İşte bu tür hastalar için karaciğer nakli söz konusu olabiliyor. Seçim kriterleri doğrultusunda belirlenen hastalarda karaciğer nakli gündeme geliyor ve uygulanıyor.”
Prof. Dr. Polat, toplantının önemini şu şekilde vurguladı: “Organ nakli, son derece önemli bir tedavi yöntemi fakat onkolojik tedavi gerektiren hastalarımız da mevcut. Artık dünyada hepato-onkoloji ile karaciğer nakli bir bütün olarak değerlendiriliyor. Türkiye olarak biz de bu multidisipliner yaklaşımı benimseyerek geleceğe yön vermeyi hedefliyoruz. Bu toplantı, ülkemizin bu alanda öncü olabileceğini bir kez daha ortaya koydu.”
