Olgay GÜLER/EDİRNE, – İslam Alimleri Vakfı’nın başkanı olan Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, Gazze’de son iki yıl içerisinde devam eden soykırım düzeyindeki saldırılara dikkati çekerek, “Bu aktarım karşısında insanlığın, özellikle İslam âleminin, soykırımı durdurma hususunda etkin rol üstlenmesi ve sonuç odaklı girişimlerde bulunması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Edirne’de İslam Alimleri Vakfı tarafından “Kendi Gök Kubbemiz” temasıyla 2. Balkan Alimleri Buluşması gerçekleştirildi. Edirne Valiliği’nin desteğiyle 31 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında yapılan bu buluşmaya, Balkan ülkelerinden Kuzey Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna-Hersek, Batı Trakya, Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Karadağ, Hırvatistan ve Kırım’dan başmüftü, müftü ve 12 farklı ülkeden alimler katılım sağladı. Toplantının sonuç bildirgesi şehirdeki bir otelde açıklanarak kamuoyuyla paylaşıldı.
‘SOYKIRIM DÜZENİ KESİNLİKLE DURMALIDIR’
Sonuç bildirgesini aktaran Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan insan onuru ve yaşam hakkının korunmasıyla ilgili kritik maddelere vurgu yaptı. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, “Bu beyannameyi imzalayan ülkelerin de verdiği destekle, Gazze’de Siyonist terör devleti tarafından 2 yılı aşkın bir süredir soykırıma varan saldırılar yaşanmaktadır. Bu sebeple insanlık, özellikle İslam dünyası, soykırımın önüne geçilmesi için faal hale gelmeli ve somut sonuçlar elde eden çalışmalara yönelmelidir. Üye devletlerin BM ile yapmış olduğu işbirlikleri altında insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunmasını temin edeceklerine dair taahhüt vermelerine rağmen; Gazze’de bebek, yaşlı, kadın ve sivil gruplar hedef alınmakta ve bu duruma kayıtsız kalmak ya da destek sunmak, açık bir çifte standart oluşturuyor” şeklinde konuştu.
‘BENZER SOYKIRIMLARA GÖZ YUMULMAMALI’
Gazze’deki insanlık onurunu ayaklar altına alan uygulamaların durdurulması ve insan onurunun yeniden sağlaması için Müslümanların harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, “Bütün insanlık, özellikle Müslümanlar, sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan mücadeleyi sürdürmelidir. Son günlerde dünyanın dört bir yanından bir vicdan hareketi olarak ortaya çıkan Sumud ve Gazze Özgürlük Filoları’nın eylemlerinin, Siyonist rejim üzerinde önemli etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Şu an için ateşkesler olsa dahi bu tür rejimlerin saldırılarına devam etmesi önlenmeli; gerçekçi stratejilerle bu eylemler artırılmalıdır. Küresel güçler, kültürel, siyasal, ekonomik ve eğitim alanında dayattıkları cinsiyetsiz, milliyetsiz ve dinsiz nesil projeleri ile aile yapısını ve ahlaki değerleri hedef alıyor. Tüm insanlık açısından kritik olan bu konuya kayıtsız kalınmamalıdır. Gazze’de soykırım yapanların dünyada benzer soykırımları gerçekleştirmesine izin verilmemesi gerektiği vurgulanmalıdır” dedi.


