İSTANBUL, – Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, çocukluk döneminde tespit edilemeyen ‘kalpte delik’ (ASD) hastalığının erişkinlikte çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi. Prof. Okuyan, doğuştan kaynaklanan bu kalp problemi için modern kapalı tedavi yöntemlerinin hastalara önemli avantajlar sunduğunu ifade etti.
Halk arasında ‘kalpte delik’ olarak bilinen Atrial Septal Defekt (ASD), genellikle doğuştan gelen bir yapısal kalp hastalığıdır. Eğer bu durum erken yaşta fark edilmezse, erişkin dönemde çarpıntı, nefes darlığı ve kolayca yorulma gibi sorunlara neden olabileceği uyarısında bulunan Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, modern kapalı yöntemlerle tedavi seçeneğinin hasta açısından büyük fayda sağladığını vurguladı.
Prof. Dr. Okuyan, “ASD, kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasında doğuştan oluşan bir deliktir. Bu delikler bebeklik döneminde kendiliğinden kapanmamakta ve zamanla çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma gibi belirtilerle kendini gösterebilmektedir. Delik büyüdükçe kalp sağ tarafında yük artmakta, basınç yükselmekte ve bazı durumlarda kirli kanın vücuda karışması sonucu morarma yaşanabilmektedir” açıklamasında bulundu.
Daha önce açık cerrahi ile tedavi edilen ASD hastalarının, günümüzdeki modern tekniklerle kapalı yöntemle tedavi edilebileceğine değinen Prof. Okuyan, “Anjiyografik teknikle, kasıktan girilerek, hastalar için uygun ASD kapatma cihazları kullanılarak işlem yaklaşık 15 dakika içinde gerçekleştirilmekte. Hastaların anatomik durumları iyi bir şekilde değerlendiriliyor, ekokardiyografi gibi görüntüleme yöntemleri ile destekleniyor, bu sayede hastalar daha hızlı ve güvenli bir şekilde iyileşebiliyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Okuyan, “ASD’ler genellikle erken tespit edildiği için tedavi edilme şansı yüksektir. Ancak ilerlemesi durumunda geri dönüşü olmayan kalp hasarı oluşturabilir. Bu nedenle düzenli muayene ve gerekli tetkiklerin yapılması hayati bir önem taşımaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.

