ADANA, – ÇUKUROVA Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gamze Akkuş, zayıflama iğnelerinin diyabetli ve obez bireylerde etkili olduğunu belirtirken, bu tedaviye ilgi gösteren bölgesel yağlanma sorunu yaşayan kişilerin arttığını söyledi. Akkuş, “Bu ilaçların en büyük sıkıntısı, kolayca erişilebilir olmalarıdır. Olası yan etkiler arasında pankreatit gibi durumlar yer alabilir. İlaçların gastrointestinal sistem üzerindeki uzun dönem etkilerini henüz kestiremiyoruz” dedi.
Son zamanlarda etkisi gözlemlenen ‘zayıflama iğneleri’, ilk olarak diyabet tedavisi amaçlı kullanıma sunulmuştu. Ancak zayıflama üzerindeki olumlu etkileri görüldüğünde, obezite tedavisinde de popüler bir seçenek haline geldi. Bu konuda ÇU Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gamze Akkuş önemli bilgiler paylaştı.
İNSÜLİN DİRENCİ OLAN OBEZİTEDE BAŞARIYLA KULLANILIYOR
İnsülini kalem formunda sunan bu ilaçların özellikle obez diyabet hastaları için yarar sağladığını ifade eden Doç. Dr. Akkuş, “İnsülin direnci olan diyabet hastalarının kilo vermesi genellikle zor. Bu ilaçları, diyabeti bulunan ve BMI’si 30’dan fazla olan hastalara veya BMI’si 27’den fazla olup bazı sağlık sorunları yaşayan bireylere öneriyoruz. Bu ilaçlar, hem kan şekerini dengelemek hem de kilo vermekte olumlu sonuçlar sunuyor. Eğer bel çevresi geniş, iç organ yağlanması fazlaysa ilaçlardan güzel sonuçlar alabiliyoruz. Ancak bazı kişiler yerel yağlanma sorunları olduğunda bu tedaviye yönelmek istiyor ki bu durum önerdiğimiz bir yaklaşım değil. Obezite sınırında olmaması durumunda bu ilaçları kullanmalarını tercih etmiyoruz. İlk aşamada beslenme ve egzersiz tedavilerini, obeziteye yol açabilecek hormonel rahatsızlıkların tedavisini öncelikli olarak öneriyoruz” diye konuştu.
EN BÜYÜK TEHLİKE KONTROLSÜZ KULLANIMDIR
Doktor kontrolü dışında kolayca erişim sağlanabilmesi nedeniyle bu ilaçlar hakkında uyarılarda bulunan Doç. Dr. Akkuş, şöyle devam etti:
“Geri ödemesi olmayan bu ilaçların en büyük tehlikesi umursamayarak kullanılabiliyor olmaları. Hastalarımız, çevrelerinden duydukları tavsiyelere dayanarak bu ilaçları edinebiliyorlar. İlaçların etkili olduğu konusunda hemfikiriz, ancak mutlaka doktor onayı ve reçetesiyle kullanılmaları gerekir. Hastalara, bazı testler yapılmalı, ilacın yan etkileri konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca hangi dozda ve ne kadar süre kullanılacağına da hekim karar vermelidir. Son yıllarda kullanıma sunulan bu ilaçların onayı alındı fakat uzun süreli etkileri üzerine yeterli araştırma henüz mevcut değil. İlaçların gastrointestinal sistemde olumsuz etkileri sıklıkla kabızlık veya artan reflü şikayetleri şeklinde görülmektedir. Ayrıca, pankreatit riski de beraberinde geliyor. Uzun dönemde bu ilaçların karaciğer ve bağırsak üzerindeki etkileri henüz bilinmemekte. Bu yüzden yalnızca doktor kontrolünde, hedefe uygun bir süreyle kullanılmalıdır.”
3 HAFTADA 7,5 KİLO VERDİ
Şeker hastalığı ve uyku apnesi olan sağlık memuru Nuriye Şener, zayıflama iğnesi kullanarak kilo vermeye başladığını ve büyük fayda gördüğünü, “Diyetisyenlere gittim ama uzun süre yürüyemediğim için kilo vermekte zorlandım. Tüp mide ameliyatını da çeşitli sebeplerle gerçekleştiremedim. Şeker hastalığı tanısı aldıktan sonra doktorumun tavsiyesiyle zayıflama iğnesine başladım. Hem şeker hem de zayıflama ilacını beraber kullanıyorum. Şekerim, 150-200 aralığından 85 seviyelerine kadar düştü. Tansiyonum da düzeldi. Zayıflama tedavisi süresince 3 hafta içinde 7,5 kilo verdim. Kendimi çok daha sağlıklı hissediyorum” ifadelerini kullandı.









