Leyla YILDIZ/ İSTANBUL, – Sosyal medya influencer’ı Özlem Altınok Öz ve eşi Tayyar Taylan Öz, ‘Malvarlığı değerlerini gayrimeşru yollardan gizleme’ suçlamasıyla 3 ila 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılandıkları dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, sanıkların sahip olduğu ‘Medelina Sağlık ve Reklam Hizmetleri’ isimli şirkete atanan kayyım ve el koyma kararının iptaline, ancak sanıkların kişisel mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin devamına karar vererek duruşmayı 26 Şubat’a erteledi.
Özlem Altınok Öz, eşi Tayyar Taylan Öz ve şirket ortağı İbrahim Karaorhanlı, “gayrimeşru mal varlığı kaynağını gizlemek” suçlamasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapsi istenen suçlamalarla yargılanmaya başladı. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar Özlem Altınok Öz, Tayyar Taylan Öz ve İbrahim Karaorhanlı ile avukatları katıldı. İddianamenin okunmasının ardından sanıkların kimlik tespitleri yapıldı ve savunmaları alındı.
‘SUÇLAMALARA KATILMIYORUM’
Tutuksuz sanık Özlem Altınok Öz, savunmasında, “Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yazılı savunmalarımı hazırladım. Bu dava beni ve ailemi oldukça etkiledi. Beraatimi talep ediyorum. 4 çocuk annesiyim ve çocuklarımı yatağında bırakıp buraya geldim. Yıllarımı çocuklarımla geçirdim. Bu süreçte bir düşük yaşadım. Sosyal medyada paylaşımlar yapmaya başladım. Babamın emekli maaşına tedbir konuldu ve maddi olarak zorlanıyoruz, ev sahibi de kiradan çıkmamızı istiyor” ifadelerini kullandı.
‘TİCARETİMİZİ KARA PARA OLARAK İTHAM EDİYORLAR’
Tayyar Taylan Öz, savunmasında, “Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tıp doktoruyum ve aylık gelirim 100 bin lira. Doktorluk yaparken eşimle sosyal medya paylaşımları yaptık ve bu bizim sosyal medya hesaplarımızın büyümesine vesile oldu. Hesabım büyüyünce ticarete atılmaya karar verdik ama başarılı olamadık. Daha sonra İbrahim Karaorhanlı ile tanıştık ve markamız büyüdü, büyük vergiler ödedik. Ancak sosyal medya hesaplarımızda karalama kampanyaları başladı. Bizim ticaretimiz her zaman faturalı yapıldı ve kara para aklama suçlamaları haksız. Beraat talep ediyorum” dedi.
Duruşma hakimi Tayyar Taylan Öz’e, “Kardeşinizin hesabına para gönderilmiş, nedeni nedir?” diye sordu. Öz, “O zaman eşim sosyal medya üzerinden Polat’ların ürünlerini tanıtmıştı, bu nedenle ödemeler yapıldı” yanıtını verdi.
‘DAVA AÇILMASA DA TEDBİRLERİM KALDIRILMADI’
Ibrahim Karaorhanlı, yazılı savunmasında, “Ben de suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda hiçbir şikayet yoktu. MASAK raporlarında benim adım geçmemekte. Şirketimiz ve diğer sanıkların yakınlarına tedbir uygulandı. Olay basına sızdığı için dava açıldı. Alınan raporlarda kayıt dışı satış olduğuna dair hiçbir veri yok” dedi.
‘MASUMİYETİN İHLALİDİR’
Sanıkların avukatı, “Müvekkilim Özlem Altınok Öz kimlik tespiti sırasında gelir konusunda yanlışlık yaptı, gerçek kazancı 100 bin TL’dir. İddianame hukuki olarak zayıftır. Müvekkillerimin herhangi bir şüpheli işlemi yok. Dava dosyası ve tedbirler nedeniyle müvekkillerim mağdur oldu. Bilirkişi raporu alınmasını, tedbirlerin kaldırılmasını ve güvence bedelinin iadesini talep ediyorum” dedi.
KAYYUM KARARI İPTAL EDİLDİ
Ara kararında mahkeme, sanıkların şirketine atanan kayyım ve el koyma kararını kaldırdı, şahsi mal varlıkları üzerindeki tedbirin devamına hükmederek duruşmayı 26 Şubat’a erteledi.
İddianameye göre; MASAK raporunda, sanıkların ve şirketin suç işlemek amacıyla bir araya geldiğine dair veri bulunmadığı, kozmetik ürün satışlarının büyük bölümünün E-ticaret üzerinden yapıldığı, satışların sahte belgelerle gerçekleştirildiğine dair bir kanıt olmadığı vurgulandı. Sanıklara yöneltilen suçlamalar reddedildi.
Özlem Altınok Öz, Tayyar Taylan Öz ve İbrahim Karaorhanlı hakkında ‘Malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek’ suçundan hapis cezası talep edildi.



