ANKARA’da, eski erkek arkadaşı Mehmet Say tarafından bıçaklanarak yaşamını yitiren Gülhan Taş’ın (30), geçen yıl DHA’ya verdiği mülakat gün yüzüne çıktı. Gülhan Taş, bu mülakatta, Mehmet Say’ın sürekli kendisini izlediğinden ve tehditlerde bulunduğundan bahsetmiş, alınan uzaklaştırma kararlarına rağmen, Say’ın yaşadığı siteye taşındığını dile getirmişti. Gülhan Taş’ın avukatı Betül Yüksel, “Müvekkilim düzenli bir şekilde taciz ediliyordu, sürekli takip ediliyordu ve yaşamı tehdit altındaydı. Mesajlar, tacizler, fiziksel saldırılar, hatta silahlı saldırı girişimi bile olmuştu. İki yıl içinde durum ağırlaştı ve en sonunda müvekkilimi katletti” şeklinde konuştu.
Gülhan Taş, otel çalışanı olarak görev yaptığı sırada 8 Aralık sabahı evinden çıktıktan kısa bir süre sonra, eski sevgilisi Mehmet Say tarafından bıçaklandı. Gülhan, hastaneye sevk edilerek yoğun bakımda tedavi altına alındı, fakat 9 Aralık akşamı hayatını kaybetti. Gülhan Taş, doğduğu yer olan Çorum’un Osmancık ilçesindeki Umaç köyünde defnedildi. Olay sonrası bıçakla kendisini yaralayan Mehmet Say, hastanede tedaviye alındı. Gülhan Taş’a yönelik tehditleri dolayısıyla 2024-2025 yılları arasında, toplamda dört kez uzaklaştırma kararı verilmişti ve Say, bu suçlamalardan dolayı mahkemeye gönderilecek.
Gülhan Taş’ın, geçen yıl 22 Eylül’de DHA’ya verdiği röportajda, Mehmet Say’ın kendisini sürekli olarak takip ettiğini ve tehdit ettiğini, buna rağmen uzaklaştırma kararlarının geçerliliği olmadığını ayrıntılı bir şekilde aktardığı ortaya çıktı. Taş, Mehmet Say’ın kendisine pahalı hediyeler gönderdiğini, eğer ulaşamayınca bu hediyeler için icra takibi başlattığını ve toplamda 130 bin lira ödemek zorunda kaldığını belirtmişti. “Yaklaşık üç ay süren bir ilişki yaşadık. Ancak kişi normal olmayan davranışları dolayısıyla ilişkimi sonlandırmak zorunda kaldım” diyen Gülhan Taş, yaşadığı süreci şu şekilde aktardı: “Çeşitli hediyeler verme, cinsel içerikli konuşmalarla üzerimde baskı kurma çabaları vardı. Ailemin iletişim bilgilerime ulaşıp, onları aradığını tehdit edici aynı durumları paylaşarak ailem ile aramda sorun çıkardı. Sürekli kapımın önünden geçiyor ve arkadaşlarıma mesajlar atıyordu.”
Avukat Betül Yüksel, müvekkilinin içinde bulunduğu durumla ilgili, “İcra takibi nedeniyle icra edilen kararlara itiraz edemedik. Gülhan’ın tehditler altında yaşadığı sürece bir çözüm üretilmedi” diyerek dikkat çekti. Yüksel, 2 yıl boyunca birçok suç duyurusunda bulunduklarını ancak alınan uzaklaştırma kararlarının etkin olmadığını da vurguladı. “Gülhan öldü. Bugün onun başına gelen yarın başka bir kadının başına gelebilir. Kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve bu konu hakkında farkındalık oluşturmak gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Diğer avukatı Adem Büyükgök, Gülhan’ın yaşadığı takıntının, Say’ın kendisini her yere takip etmesinden kaynaklandığını belirterek, “Gülhan’ın defalarca şikayette bulunduğu durum, maalesef ki ruh sağlığı bozuk birisinin işi; bu da onun canına mal oldu. Uzaklaştırma kararları yenilense de pratik olarak koruma sağlanamadı” dedi.
