Bakım hizmetleri, aile odaklı sosyal politikalarla güçlendiriliyor!

Mikail KARAMAN-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA, – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Engelli bireylerden yaşlılığa, erken çocukluktan aile içi destek mekanizmalarına kadar geniş bir çerçevede, bakım hizmetlerini hak temelli bir sosyal politika olarak ele almaktayız” şeklinde konuştu.

Ankara’da düzenlenen ‘Türkiye’de Bakım Ekonomisinin Dönüştürücü Büyümesi için Birleşmiş Milletler Ortak Programı Kapanış Toplantısı’na katılan Göktaş, bu programla bakım ekonomisi alanında yeni bir anlayışın oluştuğuna vurgu yaptı. Bakan, “Bakım ekonomisi yalnızca sosyal politika ile sınırlı değildir. Ekonomik kalkınmanın, sosyal refahın ve sürdürülebilir gelişimin temel unsurlarındandır. Ancak, uzun bir zaman boyunca bakım emeği, ekonomik göstergelerin dışına itilmiş ve toplumsal değerinin altında kalmıştır. Bugün gördüğümüz gibi, bakım ekonomisine yapılacak her yatırım, sürdürülebilir kalkınma, toplumsal eşitlik ve ekonomik ilerleme açısından büyük önem taşımaktadır. Bu alana yatırım yapılması, istihdamı artırır, eşitsizlikleri azaltır ve sosyal korumayı güçlendirerek, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin yaşam kalitesini iyileştirir” dedi.

‘YERİNDE BAKIM MODELLERİNİ YAYGINLAŞTIRMA ÇABASINDAYIZ’

Bakan Göktaş, Türkiye’nin bakım ekonomisini stratejik bir alan olarak tanıdığını aktararak, “Erken çocukluktan yaşlılığa, engellilik durumundan aile içi destek mekanizmalarına kadar geniş bir perspektiften bakım hizmetlerini hak temelli sosyal politikalar olarak ele almaktayız. Bu anlayış, Cumhurbaşkanımızın liderliği ile benimsenen, insanı merkeze alan kalkınma modelinin en önemli dönemlerinden birini temsil etmektedir. 12’nci Kalkınma Planı, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli alanlarında hayata geçirdiğimiz stratejiler ve Ulusal İstihdam Stratejisi çerçevesinde, bakım hizmetlerinin kalitesinin artırılması öncelik olarak belirlenmiştir. Bu amaca yönelik olarak bakanlık olarak tüm bireyleri kapsayan aile odaklı hizmet modellerini güçlendirme çabası içerisindeyiz” dedi.

Bakan Göktaş, bakım alanında yapılan her yatırımı Türkiye’nin geleceğine katkı sağlamak olarak gördüklerini söyleyerek, “Dünya hızla değişiyor. Nüfusun yaşlanması, aile yapılarındaki dönüşüm ve bakım ihtiyacının sürekli artması, yeni hizmet yöntemlerinin geliştirilmesi ve daha kapsayıcı bir çerçevenin oluşturulmasını zorunlu hale getiriyor. Gündüz ve yatılı bakım hizmetleri, yaşlı yaşam evleri ve geçici misafir bakım uygulamaları aracılığıyla birçok bireye ulaşmaktayız. Ancak, yaşlılar için kurumsal bakımın alternatifi olan yöntemlerin geliştirilmesi önemli bir ihtiyaçtır. Bu doğrultuda, yaşlıların kendi evlerinde ve alıştıkları sosyal çevrelerinde sevdikleriyle birlikte yaşamalarını sağlamak adına yerinde bakım modellerini yaygınlaştırma üzerine çalışıyoruz. Böylece hem kuşaklar arası bağı güçlendiriyor hem de dayanışma kültürünü sürdürüyoruz. Ayrıca, çocuklarımızın sağlıklı gelişimi için bir sistem oluşturma gayreti içindeyiz. Erken çocukluk dönemine yönelik kaliteli bakım ve eğitim hizmetleri, Bakanlığımızın öncelikli alanları arasındadır. Şu anda 81 ilde 2 bin 377 özel kuruluşla 83 bine yakın çocuğumuza kreş ve gündüz bakımevi hizmeti sağlıyoruz” şeklinde ifade etti.

‘GELENEKSEL BAKIM KÜLTÜRÜ GELİŞTİRİYORUZ’

Bakanlık olarak bakım ekonomisini güçlendirme yönünde çalışmalar yapacaklarını belirten Göktaş, “Ayrıca, Komşu Anne Projesi ile ülkemizde geleneksel bir bakım kültürü oluşturma çabası içerisindeyiz. Bu proje, ebeveynler için ulaşılabilir bakım maliyeti paylaşımı ve çocukların güvenli ortamlarda bakımı için bir model oluşturmaktadır. Hedefimiz, komşu annelerin mesleki olarak güçlenmesi ve çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimini sağlamak. Ayrıca, ebeveynler ve komşu annelere düzenli rehberlik sunarak bakım hizmetlerinin kalitesinin artmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Erken çocukluk dönemine yapılan her yatırım, kadınların iş gücüne katılımını artırıyor. Böylece ebeveynlerin, aile yaşantısı ile çalışma hayatı arasında denge kurmasına destek olabiliyoruz” ifadelerini kullandı.