Fırat AKAY/BODRUM (Muğla), – Muğla’nın Bodrum bölgesinde, ölü hacme ulaşan Mumcular Barajı’nın ardından, Geyik Barajı da benzer bir durumla karşılaştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Mevcut aşırı su kullanımı oranı yaklaşık yüzde 40. Yıl sonuna dek bu oranın yüzde 70 civarına çıkmasını öngörüyoruz. Bu durum ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğer kuraklık etkileri devam ederse, yer altı sularının kalıcı olarak azalması söz konusu olabilir” diye konuştu.
Bodrum’un su ihtiyacını karşılayan Mumcular Barajı’nın su seviyesi düşük hacimlere düştükten sonra şimdi de Geyik Barajı’nın durumu kritik bir seviyeye geldi. Yarımadadaki su ihtiyacının bir kısmının yer altı sularıyla karşılandığını belirten Doç. Dr. Özçelik, “Devlet Su İşleri, Mumcular ve Geyik barajlarından toplam 23 milyon metreküp su temin etmeye çalışıyor. Geçen yıllarda kuraklık nedeniyle her iki barajdan sağlanan su miktarının yüzde 80 oranında artırıldığını; ancak bu yılki su vermenin ancak yüzde 20 oranında mümkün olduğunu ifade etti. Eksik su miktarı, su kanalizasyon idaresi tarafından yer altı sularıyla tamamlanmaya çalışılıyor” dedi.
‘BODRUM’UN SU PROBLEMİ SÜREKLİ BİR SORUN’
Doç. Dr. Özçelik, “Aşırı kullanım oranının mevcut durum itibarıyla yüzde 40, yıl içinde bu oranın yüzde 70’lere ulaşmasını bekliyoruz. Bu durum, oldukça tehlikeli. Kuraklık etkilerinin devam etmesi halinde, yer altı sularının kalıcı olarak azalması gibi bir riskle karşı karşıyayız. Bodrum’un su problemi oldukça köklü. Hem içme suyu iletim hatları hem de barajlardaki bu sorun, gelecek yıllarda suların kullanımında dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor” açıklamasında bulundu.
‘KALİFİYE BİR ÇÖZÜM BULMAK GEREK’
Özçelik, yağış eksikliğinin su kaynaklarını ciddi anlamda tehdit ettiğini belirterek, “2025 su yılında ülke genelinde yüzde 26 oranında bir yağış eksikliği yaşandı. Bu durum yerel bazda farklılıklar gösteriyor. Önümüzdeki yıl da bu eksikliğin sürmesi durumunda, su seviyelerimizi yükseltme imkânımız kalmayacak. Şu aşamada barajlarımızda yeterli su bulunmamakta. Eğer yer altı sularını da kalıcı olarak çekersek, bu durumu düzeltmek mümkün olmayacak. Şehrin su ihtiyacının tamamını sadece yer altı sularıyla karşılamamak ve aşırı çekimden kaçınmak büyük önem taşımakta. Aksi takdirde gelecek yıl için su sıkıntısı yaşayabiliriz. Rezervuarların toparlanabilmesi için ölü hacmin altındaki suyun mümkün olduğunca az alınması gerekiyor” dedi.
