Mehmet Can PEÇE/RİZE, – Tarım ve Orman Bakanlığı, çayda kullanılan gıda boyalarını denetlemek amacıyla farklı işletmelerden numuneler aldı. Devam eden denetimlerin ardından, Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, “Rize’deki çay fabrikalarının yanı sıra dış illerde yeni paketleme tesisleri açıldığını gözlemliyoruz. Belirlenemeyen çaylarla karıştırılarak boya ilave edilmesi sonucu bu durum bir sektör halini almış durumda.” dedi.
Arslan, ayrıca Türkiye’deki restoranların yüzde 60-70 oranında boyalı çay kullandığını dile getirerek, bu bulguların ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimlerine hız verdiğini açıkladı. Gıda boyalarının kullanımına son vermek amacıyla kapsamlı incelemelerin sürdürüldüğü belirtildi.
Bünyamin Arslan, çay atıklarının granül formuna getirilip boya ilave edilerek yeniden piyasaya sürüldüğünü, ‘Su kat sat’ tekniği ile çayın uzun süre demli kalmasına rağmen tadının değişmediğini ve marketlerde poşet çay olarak satıldığını belirtti. “Çay, 205 bin çiftçiyi ve 1 milyon aileyi etkileyen çok önemli bir tarım ürünüdür. Su dışında en çok tüketilen içecektir. Ancak, zincir kafeler ve restoranlarda bu boyalı çayın kullanıldığı herkesçe bilinmektedir. Bahsettiğimiz çaylar, Doğu Karadeniz’de yetiştirilen çayların atıklarının granül hale getirilip boya katılmasıyla üretiliyor ve özellikle poşet çay olarak kafe ve restoranlara sunuluyor. Bu tür ürünler, denetimlerden kaçabildiği için raflarda sıkça görünmüyor.” ifadelerini kullandı.
‘SU KAT SAT’ YÖNTEMİYLE BÜYÜK KAZANÇ SAĞLANIYOR’
Arslan, boyalı çay kullanım oranının Türkiye kırsalındaki yıllık kuru çay tüketiminin yüzde 35’ine tekabül ettiğini ve bu durumun her geçen gün arttığını vurguladı. “Boyalı çayların tespit edilmesi, Rize çayını bilen birinin bu tür ürünleri tükettiğinde hemen anlayabilmesi ile mümkündür. Ancak, genç nesilin tat algısı üzerinden boyalı çaylar da bir damak tadı oluşturdu. Dolayısıyla, kaliteli çayın ne olduğunu bilmeyen bireyler, boyalı biçimde sunulan çayları ayırt edemeyebiliyor. Çay atıkları özel bir teknikle granül hale getirilip, boya ile karıştırılıyor. Bu süreç özellikle poşet demliklerde yapıldığından, içindekiler gözle görülemiyor. Boyalı çaylar yoğun miktarda 5 kiloluk kutularda kafe ve restoranlara satılmaktadır. Zira, kaliteli bir Rize çayının fiyatı 280-300 TL civarındayken, boyalı çaylarla daha fazla bardak elde edilebilir. Bu, kafe ve restoranlar için haksız kazanç sağlıyor.” şeklinde konuştu.
‘BOYALI ÇAYIN İNSAN SAĞLIĞINA OLUMSUZ ETKİLERİ BULUNUYOR’
Bünyamin Arslan, boyalı çayın insan sağlığı ve çay üreticileri için ciddi tehditler oluşturduğunu ifade ederek, “Bu tür boyalı çayların insan sağlığı açısından önemli riskler taşıdığını belirtmeliyim. Çiftçiler ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor. Her görünen çayın sağlıklı olup olmadığını sorgulamak gerekir. Rize’de çay fabrikalarının dışında, başka illerde tesisler açıldığını tespit ettik. Bu işletmeler, ne olduğu belirsiz çaylarla harmanladıkları ürünlere boya katıp bir sektör oluşturmuş durumdalar. Sosyal medyada birçok çay markasını takip ediyorum ve onlara, ‘Fabrikanız Rize’de nerede?’ diye yazıyorum. Aldığım cevaplar genellikle ‘ticari sırdır’ gibi oluyor. Gerçekten Rize çayı ile alakası olmayan, sadece Rize’den atıklarla başka yerlerde paketleme yapan işletmeler, ülkemizin çay pazarında önemli ölçüde pay kapmış durumdalar.” dedi.





