Mehmet İNAN/BURSA, – Bursa’daki 2000 yıl geçmişe sahip Gölyazı Antik Tiyatrosu’nun kazı çalışmalarında sona yaklaşıldı. Kazı sürecinin başında bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (BUÜ) Prof. Dr. Derya Şahin, tiyatronun kökeninin Helenistik Dönem’e dayandığını ve Roma İmparatoru Hadrianus döneminde büyük bir yenileme sürecinden geçtiğini ifade etti. Prof. Şahin, “Bu nedenle bugün ayakta kalan yapıların çoğu Roma Dönemi’ne ait. Antik tiyatronun en dikkat çekici yanı, zaman içinde ciddi hasar görmesine rağmen oturma düzenlerinden 44 sırasının günümüze kadar ulaşabilmesi” şeklinde konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayıyla, Nilüfer Belediyesi’nin katkıları ve BUÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Orta Çağ Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin’in liderliğinde 2021 yılından bu yana süren kazı işlerinde son aşamalara geliniyor. Helenistik Dönem’e ait olan ve Roma İmparatoru Hadrianus döneminde restore edilen bu antik tiyatrodaki kazıların, bu yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor.
‘CİDDİ BİR YENİLEME YAŞAMIŞ’
Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin, tiyatronun Helenistik kökenli olduğunun altını çizerek, Roma İmparatoru Hadrianus döneminde önemli bir yenileme sürecinden geçtiğini söyledi. “Genel anlamda bu tiyatro, Helenistik Dönem kökenlidir ve M.S. 2. yüzyılın başlarında, yaklaşık 117-138 yıllarında, İmparator Hadrianus döneminde büyük bir yenileme gerçekleştirilmiştir,” diyen Şahin, ayakta kalan yapıların çoğunun Roma Dönemi’ne ait olduğunu belirtti ve “Bu tiyatronun en önemli özelliği, çok tahrip edilmesine rağmen oturma sıralarının büyük kısmının hala günümüze ulaşması” ifadelerini kullandı.
5 BİNDEN FAZLA KİŞİ KAPASİTESİ
Döneminde yaklaşık 5 bin kişilik bir kapasiteye sahip olduğunu dile getiren Şahin, “Plan şemasını hava fotoğraflarından belirlemek mümkün. D formlu bir Roma tiyatrosu. Orkestrası, parapet duvarlarıyla çevrili ve burası bir zamanlar 5 bin kişinin oturabileceği oldukça büyük bir tiyatroydu. Kazı çalışmalarımızı, hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları hem de 2021 yılının başlangıcından beri Nilüfer Belediyesi’nin değerli desteği ile hızlandırarak sürdürüyoruz” dedi.
RESTORASYON FAALİYETLERİ İLERİDE
2021 yılında başlayan çalışmalarının neredeyse tamamlanmak üzere olduğunu belirten Prof. Dr. Derya Şahin, “Bu yıl içinde işimizi bitirmeyi planlıyoruz. Sonraki aşamada ise Segesta Sözleşmesi ve uluslararası standartlara uygun bir şekilde tiyatronun restorasyonu gerçekleştirilecek. Amacımız, burayı yine bir gösteri alanı olarak kullanılabilir hale getirmektir” dedi.
‘AÇIK HAVA ETKİNLİKLERİ DÜZENLEYEBİLİRİZ’
Kazı alanını ziyaret eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ise, antik tiyatronun restore edilmesi ile burayı yeniden bir yaşam ve kültür sanat alanı olarak hayata geçirmek istediklerini belirtti. Özdemir, antik tiyatronun geçmişte 5 bin kişiyi ağırlayabildiğini aktararak, “Mevcut yapıyı koruyarak restorasyon yapmayı planlıyoruz ve böylelikle burada bir açık hava atmosferi oluşturabiliriz. Kültürel ve arkeolojik etkinliklerin yanı sıra öğrencilerin gözlem yapabilecekleri atölyeler de düzenlenebilir. Umarız bu süreci en kısa sürede tamamlayarak Türkiye’nin en güzel yerlerinden birinde müzik ve sanat etkinliklerini birlikte yaşayabiliriz” şeklinde sözlerine ekledi. Özdemir ayrıca, “Nilüfer’in tarihi yönü yeterince bilinmiyor. Yeni bir şehir olarak anılsa da çok sayıda milattan öncesine ait alanlarımız mevcut. Gölyazı ve Misi gibi tarihi ve kültürel açıdan önemli yerlere sahibiz” dedi.
HEDEF KAPSAMLI BİR TURİZM VİZYONU
Başkan Şadi Özdemir, Gölyazı’nın turizm potansiyelini artırmaya yönelik geniş çaplı projeler geliştirdiklerini duyurdu. Özdemir, “Gölyazı, Akçalar, Fadıllı ve Ayvaköy’ü entegre bir proje çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bu bölgelerde çeşitli projeler planlıyoruz. Seyir tepeleri, yürüyüş yolları, bisiklet parkurlarını artırmayı, göl kenarlarında teknelerin hareket ettiği alanlar oluşturmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca Ayvaköy’de bir dijital köy tasarımız var; bu sayede dünya genelinde dijital göçebelerin de ziyaret edebileceği bir atmosfer yaratmak istiyoruz. Müstakil bir alan olarak, içerisinde gezi yapılabilir ve botla keşfedilebilecek Ayvaini Mağaramız mevcut. Girişi zor olmakla birlikte, profesyonellere açık bir yer. Bu konuda Valimizle birlikte görüşmeler yaparak, resmi sürecin tamamlanmasını sağlayacağız” dedi.
TARIM VE TURİZM İÇ İÇE OLACAK
Yapılan tüm bu çalışmaların temel hedefini, Gölyazı halkının sürdürülebilir bir yaşam standardına kavuşturmak olarak belirten Özdemir, “Tarım ve turizmin birlikte değerlendirilmesi önemli. Bölgemizde kaliteli tarım ürünleri, özellikle siyah incir ve zeytin bulunmaktadır. Umuyorum ki halkımız tarımı bırakmaz, tarım canlanır ve genç nüfusu yeniden tarıma kazandırabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.







