‘Devlet sanatçısı’ ünvanlı alem ustası, ata mesleğini 55 yıldır sürdürüyor

Tarih:

Barış YILMAZ-Yiğithan HÜYÜK/BURSA, – BURSA’da alem ustası Rıza Akbalış (65), Osmanlı’dan bu yana camilerin simgesi haline gelen hilal şeklindeki alemleri üretiyor. Dedesiyle başlayan, babasıyla devam eden 120 yıllık ata mesleğini 55 yıldır sürdüren ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘devlet sanatçısı’ ünvanına layık görülen Akbalış, “Aile mesleğimiz ve ben yaşadığım sürece de bu mesleğe devam edeceğim. Çünkü çok meşakkatli bir iş bu. Türkiye’de bildiğim kadarıyla 4 kişi yapıyor ama artık yavaş yavaş kayboluyor” dedi.

Bursa’da yaşayan 3’üncü kuşak alem ustası Rıza Akbalış, Osmanlı’dan bu yana camilerin simgesi haline gelen alemleri üretiyor. 120 yıllık ata mesleğini devam ettiren Akbalış, 10 yaşında çırak olarak geçtiği tezgahın başında 55 yıldır cami kubbelerini süsleyen hilal şeklindeki alemleri, kardeşi Sedat Akbalış (60) ile birlikte imal ediyor. Dedesiyle başlayan ve babasıyla devam eden mesleği devralan Akbalış, aile geleneğini yaşatıyor. Türkiye’de bu zanaatı sürdüren 5 alem ustasından biri olan, Marmara Bölgesi’nin ise tek ustası olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘devlet sanatçısı’ ünvanına layık görülen Akbalış, aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin temsilcileri arasında yer alıyor.

18 FARKLI İŞLEMDEN GEÇİYOR

Bursa’da Ulu Cami, Orhan Camisi, Muradiye ve Yeşil camileri gibi birçok tarihi yapının kubbesindeki alemlerde ailesinin imzası bulunan Rıza Akbalış, ürettiği ürünleri Balkanlar, Almanya, Yunanistan ve ABD’ye de gönderiyor. Bakır, tunç, pirinç gibi madenlerden yapılan ve 18 farklı işlemden geçen alemin üretimi boyutuna göre 1,5-2 gün sürüyor. Tek toplu, iki toplu, üç toplu ve dört toplu olarak üretilen alemlerin en küçüğü, 4 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

‘ÇIRAKLAR KAÇIYOR’

Geleneksel sanatların pek çoğu gibi babadan oğula, nesilden nesile aktarılan ve sabır gerektiren bu zanaatı yapmak isteyenlerin önünde meşakkatli bir süreç olduğunu söyleyen Akbalış, mesleğe yeni başlayanların 1 yıl boyunca gözlem yapmasının ardından 6-7 yıllık çıraklık dönemini tamamlamasını şart koşuyor. Bu zorlu süreçten dolayı alem ustalarının sayılarının azaldığını belirten Akbalış, “Babamdan aldığım bayrağı devam ettirmekteyim. Aile mesleğimiz ve ben yaşadığım sürece de bu mesleğe devam edeceğim. Çünkü çok meşakkatli bir iş bu. Türkiye’de bildiğim kadarıyla 4 kişi yapıyor ama artık yavaş yavaş kayboluyor. Marmara’da bir tek benim. Çıraklar kaçıyor, çünkü çok zor, ağır bir meslek. Tabii çocuklarımız, çıraklarımız, evlatlarımız mesleğe pek meyil vermiyor. Ben de tabii üzülüyorum. Zamanla bu mesleğimiz de yavaş yavaş kaybolacak büyük ihtimalle” diye konuştu.

‘1 SENE BENİ GÖZLEYECEK’

Üretim sürecinin oldukça zahmetli ve çok yönlü olduğuna dikkat çeken ve birçok el işçiliği tekniğinin uygulandığını söyleyen Akbalış, “Dövme, kaynak işi, fırça işi ve sıvama işleri var. Bunların hepsini toparlayıp, ayağa kaldırıp, vitrine koymamız 1,5-2 günü buluyor. 17-18 işlemle elden geçiyor. Makinesi, kaynağı, çekici, her aşamasıyla elden geçiyor. Hiçbir iş yapmayıp, 1 sene beni gözleyecek, takip edecek. Kafasına yer ettikten sonra takriben 6 ya da 7 senede ufak ufak mesleğe adapte olacak” dedi.

‘İSLAM ÜLKESİNİN SEMBOLÜ BU ALEMLERDİR’

Türk-İslam Sanatında geleneksel uygulamalar içerisinde yer alan ve Orta-Asya Türk Tarihinden günümüze kadar kullanılan alemlerin, İslamiyet’in de sembolü olduğuna dikkat çeken Rıza Akbalış, “Aile olarak 120 yıldır bu işin içindeyiz. Alem, caminin sembolüdür. Cami yapıldığı zaman ilk önce alemlere bakıyorlar. Osmanlı’dan kalan bir görseldir. Bu görsellik aşağı yukarı 400-500 seneden beri devam ediyor. Netice itibarıyla şöyle diyeyim; kiliselerin simgesi hac oluyorsa, İslam ülkesinin sembolü de işte bu alemlerdir, hilaldir” diye konuştu.

‘GURUR VE ONUR DUYUYORUM’

Önemli tarihi yapıların alemlerinde ailesinin imzası bulunduğunu ifade eden Akbalış, “Dedem yaptı, babam yaptı, şimdi de kardeşimle beraber devam ettiriyorum. Orhan Camisi’nin alemlerini yaptık, Ulu Cami’nin alemlerini dedem onardı. Muradiye Camisi’nin, Yeşil Camisi’nin alemlerini yaptık. Uzun yola çıktığım zaman, yaptığımız alemleri görünce çok gurur ve onur duyuyorum. Çünkü o alemler, 300-400 sene kalacak, ben bu dünyadan göç ettikten sonra. O alem hala orada ayakta kalacak ve unutulmayacak” dedi.

‘DEDEMİN HATIRALARINA BİR DE BEN EKLEDİM’

Dedesinden ve babasından kalan malzemeleri de hatıra olarak dükkanının bir köşesinde tuttuğunu söyleyen Akbalış, “Takımlar babamdan kaldı. Tabii bir iş yapmıyor ama bir hatıra olarak kalacak. Mesela şurada örs var. Dedem onun üzerine oturuyormuş. Ben de zaman zaman yapıyorum. Onun için babamın, dedemin hatıralarına bir de ben ekledim, 3’üncü kuşak olarak” diye konuştu.

‘DÜNYANIN HER TARAFINA GÖNDERİYORUZ’

Rıza Akbalış, “Türkiye’nin her tarafına, Balkan ülkelerine, Almanya’ya, Yunanistan’a, Selanik’e ve New York’a yolladım. Dünyanın her tarafına gönderiyoruz. Türkiye’de alem yapan ustalar, Kahramanmaraş’ta, Trabzon’da, Afyonkarahisar’da, Sivas’ta ve bir de ben işte Bursa’da, Marmara’da da temsil ediyorum. Turizm ve Kültür Bakanlığı’ndan devlet sanatçısı ünvanı aldım. Bunlar tabii herkese nasip olmaz. Dedem ve babam devlet sanatçı ünvanını alamadılar ama ben çocukları olarak aldım. Aynı zamanda kaybolmaya yüz tutan meslekler temsilciliğini de aldım” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:

En Son Haberler

DAHA FAZLA
MEDYA ÖZEL

Malatya’da kamyon ile otomobil çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı /Video eklendi

Recep BAĞDAT/MALATYA, - MALATYA'nın Akçadağ ilçesinde kamyon ile...

Kuantist 35 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldığını duyurdu

İSTANBUL, - KRİPTO varlık alım satım platformu Kuantist,...

Bitlis’te iki otomobil çarpıştı: 5’i çocuk, 10 yaralı

Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, - BİTLİS'te, iki otomobilin çarpıştığı kazada...

Kuşadası’nda çöken yol, istinat duvarı örüldükten sonra onarılacak

Oğuzhan BOYSAN/KUŞADASI, (Aydın), -AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde Türkiye Elektrik İletim...