ANKARA, – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Psikoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (İPAM) açılış etkinliğine katıldı.
Emine Erdoğan, tarihi Süleymaniye bölgesinde yer alan İHÜ İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi’nin açılışında gerçekleştirdiği konuşmada, Kanuni Sultan Süleyman’ın vizyonu ve Mimar Sinan’ın eserleriyle katılımcılarla buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Süleymaniye Darüşşifası’nın restore edilmesi ve ruhaniyetinin yeniden canlanmasında emeği geçen İbn Haldun Üniversitesi yönetimi ile akademik kadrosuna teşekkür eden Erdoğan, yeni merkezinin ülkeye ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi. Darüşşifaların Anadolu’nun sevgi dolu simgeleri olduğunu ifade eden Erdoğan, “Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde her büyük şehirde en az bir darüşşifa bulunmaktaydı ve bu yapılar, bilimin insan sevgisiyle bütünleştiği yerler olmuştur” şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, bu kurumlardaki işleyişin yalnızca hastane olmadığını, aynı zamanda tıp uzmanlarının yetiştiği ve medeniyet düşüncesinin somutlaştığı özel yapılar olduğunu vurguladı.
‘ANADOLU, İNSANLIĞIN COMMON HAFIZASIDIR’
Kendilerinin bulunduğu coğrafyanın ne kadar özelleştiğine değinen Erdoğan, “Anadolu, Hititlerden başlayarak Romalılara, Selçuklulardan Osmanlılara birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, insanlığın ortak hafızasının biriktiği topraklardır. Tıp biliminin de burada kök saldığı ve önemli düşünürlerin eserleriyle geliştiği görülmektedir. Hatta Batı dünyası Orta Çağ karanlığı ile mücadele ederken, ‘Anadolu Kandilleri’ olarak bilinen âlimler Anadolu’yu ilimle aydınlatmışlardır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Orta Çağ Avrupa’sında ruhsal sorunlar yaşayan bireylere yapılan işkenceleri aktararak, bu dönemde insanların ateşe atıldıklarına inanıldığını belirtti. 13. yüzyılda ‘Anadolu Tıbbı’nın ruhsal hastalıkları tedavi etmek için ilaç, müzik ve su sesleri kullandığını hatırlatan Erdoğan, “Çok çeşitli ve özgün tedavi yöntemleri benimsenmiştir. Örneğin hastanelerde lale, sümbül ve reyhan gibi çiçekler yetiştirilmiş, bu çiçeklerin güzelliklerinden ve kokularından faydalanılmıştır. Hastalara Kur’an okumalar yapılmış, ayrıca kuş ve su sesleri dinletilmiştir” dedi.
Erdoğan, Süleymaniye Darüşşifası’nda ruh sağlığı hastaları için özel bir bölümün bulunmasının bu alandaki ilerlemeyi ve insana verilen değeri göstermekte olduğunu ifade etti. Tüm bu gelişmelerin Anadolu medeniyetinin insanlık için sonsuza dek parlayacak bir yıldız olduğunu da ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Her bireyin terapi odasında sorulan ‘Burası size neden geldi?’ sorusuna farklı yanıtlar verebileceğini biliyoruz. Bu cevaplar çoğu zaman ailevi sorunlar, akademik sıkıntılar, sevilen birinin kaybı ya da çocukluk travmaları gibi konular olabilmektedir. Bazen de afetler, krizler, salgın hastalıklar gibi toplumsal boyutları olan olaylar yaşanmaktadır. Nihayetinde hayat, bir sınav ortamı sunmakta ve yaşadıklarımız, bazen ruhumuzda gözle görülmeyen yaralar açmaktadır. Bu yaraların tespit edilip iyileştirilmesi oldukça zor bir süreçtir. Adeta ruh sağlığının detaylı bir taramasını gerektirir. Bunu gerçekleştirmek, kişiye yalnızca fiziksel bir varlık gibi yaklaşmanın ötesine geçmeyi ve onun manevi yönlerini de anlamayı gerektirir.”
Küresel sağlık verilerine baktıklarında her dört insandan birinin hayatının bir döneminde ruh sağlığı sorunları yaşadığını gözlemlediklerini aktaran Emine Erdoğan, “Bugün yaklaşık 300 milyon kişi depresyonla mücadele ediyor, 284 milyon kişinin anksiyete bozukluğu var. Bu rahatsızlıkların çoğu, antidepresanlarla tedavi edilmeye çalışılıyor. Ne yazık ki bu ilaçların reçete edilme oranı artmaktadır. Bu durum, ruh sağlığı hizmetlerinin psikoterapilerle desteklenmesinin önemini ortaya koyuyor” dedi.
‘İNSAN KONULAN SORULARLA ANLAŞILMAK İSTER’
Modern yaşamın insanlara sanki tamir edilmesi gereken teknik bir ürün gibi yaklaşarak, aynı tedavi yönteminin herkese uygulanmasının ruhsal yaraları iyileştirmek yerine acılara karşı duyarsızlaştırmayı hedeflediğine vurgu yapan Erdoğan, bu nedenle günümüzde küresel bir antidepresan toplumu haline geldiğimizi belirtti. İnsanların, duygu ve sıkıntılarını dile getirerek değer görmek ve anlaşılmak istediklerini ifade eden Erdoğan, “Anlıyoruz ki iyileşme, terapist ile danışan arasında kurulan anlam dünyası ile gerçekleşiyor” dedi. Başka medeniyetlerin yaklaşımını ödünç alarak insanlara fayda sağlayamayacaklarını ileri süren Erdoğan, “Bizim ruh sağlığı uzmanlarımız, kültürel kodların işin içine katıldığı, diyaloga dayalı ve kişiye özel terapilerin gerçekte şifaya ulaştırdığını belirtiyorlar. Sosyoloji, felsefe ve ilahiyat gibi alanlardan beslenmenin önemini vurguluyorlar. Özellikle Batılı yaklaşımların toplumsal yapımızı ve inançları göz ardı ederek uygulanmasının daha büyük karışıklıklara yol açacağına dikkat çekiyorlar” diye ekledi.
Toplumsal normların, İslam anlayışı bakımından insanın bütüncül bir biçimde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “İPAM’ın benimsemiş olduğu anlayışın, ruh sağlığı alanında küresel katkılar sağlayacağına inanıyorum. Çünkü bu merkezde, medeniyetimizin şifa anlayışıyla modern bilim bir araya geliyor. Anadolu’nun merhameti ve insanlara saygısı başlı başına bir metodolojik bakış açısına dönüşüyor” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin sağlık turizmindeki uluslararası bir merkez konumunda olduğunu belirten Emine Erdoğan, 2024 yılında 1.5 milyondan fazla insanın sağlık hizmetleri almak için ülkeyi ziyaret ettiğini dile getirerek, “Bu bireyler, Türkiye’nin iyileştirici gücünden faydalandılar. Açıkçası medeniyet temelli yaklaşımımızın ruh sağlığı alanında da dünyaya sunacak önemli sözleri olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda, İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi’nin, ruh sağlığı geleneğimizin güçlü bir yansıması ve medeniyet perspektifli bilimsel çalışmaların önemli bir merkezi olacağına yürekten inanıyorum” dedi.
‘PSİKOTERAPİ HİZMETLERİ İÇSEL GÜCÜ ARTTIRIR’
Emine Erdoğan, ruh sağlığı hizmetlerinin bireysel bir konu gibi görünse de aslında genel toplum sağlığı ile ilgili olduğunu belirterek, “Ruhsal iyi olma hali yükseldikçe, ailelerin ve toplumların da sağlığı artar. Psikoterapi hizmetleri, bireyin içsel gücünü artırarak hayatın zorlukları ile başa çıkma dayanıklılığını yükseltmektedir. Bu nedenle, psikoterapinin herkes için erişilebilir olması hayati bir öneme sahiptir. İPAM Darüşşifa Psikoterapi Merkezi’nin sağladığı erişilebilir psikoterapi hizmetleri ile ülkemize büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
