Bayram AYHAN/BATMAN, – Batman’da, 3 yaşındayken yanlış yapılan bir iğne nedeniyle bedensel engelli kalan ve bu sebeple elleri ile ayaklarını kullanamayan 40 yaşındaki Abbas Karabulut, yıllar içinde yeğenlerine yazdırdığı 20 kitap oluşturdu. Bu kitapların bir tanesi İngilizce olarak kaleme alındı.
Beşiri ilçesindeki Bilek köyü Remika mezrasında hayata gözlerini açan Karabulut, çocukluğunda yüksek ateş nedeniyle hastaneye kaldırıldığında yapılan hatalı bir iğne sonucunda engelli duruma düştü. Okulun kendi mezrasından 5 kilometre uzakta olması nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kalan Karabulut, okuma yazmayı arkadaşlarından öğrendi. 2009 yılında kitap yazmaya karar veren Karabulut, fiziksel engeli dolayısıyla kafasında tasarladığı hikayeleri yeğenlerine yazdırarak 16 yıl boyunca 1’i İngilizce toplamda 20 kitap yazdı.
‘MÜCADELE ETMEDEN YAŞAMAK OLMUYOR’
Yazdığı eserleri insanlarla paylaşmanın hayalini kurduğunu belirten Karabulut, “Küçüklüğümde ateşim yükselmişti. Yanlış bir iğne sonucu bu hale geldim. Şu anda ne ellerim ne ayaklarım işlevsel değil. Ama tüm bunlara rağmen yazdığım kitaplarla bu zaman diliminde kendime bir meşguliyet oluşturdum. Doğduğum köyde okul yoktu ve ben okuma yazmayı arkadaşlarımdan öğrenerek geliştirdim. 16 yıl zarfında 20 kitap kaleme aldım; bunlardan 19’u Türkçe, biri ise İngilizce. Kafamda şekillendirdiğim her şeyi yanımdaki bir arkadaşım bilgisayara yazıyor, ardından kitap haline getiriyoruz. Zorluklarla başa çıkmadan hayatta olduğunu hissetmek mümkün değil. Mücadeleler bizim için sorun değil; aslında yaşama sevincinin bir parçası. Yaşadığımızı gösteriyor. Bu yüzden kitap yazmaktan memnunum. Yeni arkadaşlar edinme fırsatı buluyorum. Engelli bireyler benim durumumu görüyorlar ve ben de bütün bunlara rağmen yazıyorum. Benimle kıyaslandığında daha fazla imkana sahip olanların, sahip olduğu her şeyle bir şeyler üretmesini tavsiye ediyorum; böylece zamanlarını dolu dolu geçirmiş olurlar. Meşguliyet hayatın anlamını artırıyor. Babamı 5 yaşında kaybettim, yalnızca annem kaldı. Ama yanımda benimle birlikte olan üvey kız yeğenlerim var, onlara minnettarım; en büyük destekçilerim onlardır. Onlar olmasaydı, bu çalışmalarımı sizlerle paylaşamazdım. En büyük hayalim, kaleme aldığım kitaplarımı doğru ve güzel düşüncelerle tüm dünya ile buluşturmak. Yazarken, hep kendime şunu soruyorum: Dünyadaki denge ve düzen, güçlüler yerine bilginlerin elinde olsaydı, çok daha iyi bir yere ulaşabilirdik” şeklinde konuştu.
‘YAZDIKLARINA KALAME OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM’
Karabulut’un yeğeni Hiranur ise ona yardımcı olmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Fırsat buldukça yanına gidip, kafasındaki metni bana aktarıyor; ben de onu bilgisayara yazıyorum. Yazılan bu kitapların evrensel düşüncelerle kaleme alınmış olması beni mutlu ediyor” dedi.









