Salih TEKİN/ERZURUM, – Erzurum’un Yakutiye ilçesindeki Değirmenler Mahallesi’ndeki höyük alanında gerçekleştirilen kazılarda, Karaz kültürüne ait hayvansal gıda üretimi ve saklama işlevi gören bir yapı tespit edildi.
Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle, Erzurum Müze Müdürlüğü öncülüğünde başlatılan ‘Değirmenler Höyük Kazı Projesi’nin 2025 yılı çalışmalarının sona erdiği açıklandı. Bu yılki kazılar sırasında, hayvansal gıda üretim ve depolaması iddia edilen bir yapının izlerine rastlandı. Kazı alanında incelemelerde bulunan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Bülent Gönültaş, kazı projesinin bilimsel danışmanı Prof. Dr. Mehmet Işıklı ve projede görevli arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak’tan bilgi aldı.
‘KAYDA DEĞER BULGULAR ELDE ETTİK’
Değirmenler höyüğünde yapılan kazılarda, Erzurum ve çevresindeki Karaz kültürüne ait en önemli mimari yapıların birinin gün yüzüne çıkardığını ifade eden Gönültaş, “Değirmenler höyük, bu bölgenin arkeolojik araştırmaları için kritik veriler sağlıyor. Önceki yıl elde ettiğimiz bilgileri bu sene hem pekiştirerek hem de daha kıymetli verilere ulaşarak, Erken Tunç Çağı’nın en eski katmanlarına inmiş durumdayız. Bu yılki çalışmalar sonlandı ve güçlü bir mimari gelenek tespit ettik. Elde ettiğimiz bulgular, Karaz kültürünü Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve özellikle Kuzeydoğu Anadolu’daki bilgilere yenilikler katacak nitelikte. Bulduğumuz yapılar, daha önceki kazılarda çıkan örneklerin en sağlam durumdakilerindendir. Gelecek sezon, Tunç Çağı’nın öncesine ait Kalcolit dönemi bulgularına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
‘DAHA ESKİ TARİHLERE İLERLEYEBİLECEĞİZ’
Kazının Erken Tunç Çağı’nın ilk dönemlerine temas ettiğini söyleyen Gönültaş, “TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde yapılan radyokarbon tarihleme testlerinin sonuçları, geçen yılki bulguların M.Ö. 2800’lere kadar indiğini gösteriyor. Yani yaklaşık 4,800 yıl önceye kadar uzanıyoruz. Bu yılki çalışmalarımızla bu tarihi daha da geriye çekmeyi başardık. Buradan alınacak örnekler, yine Marmara Araştırma Merkezi’ne yollanacak. Daha eski tarihler elde edeceğimizi umuyoruz. Radyokarbon testleri ve mevcut yapının bir gıda üretim alanı olduğu inancımızı pekiştiriyor. Höyük oldukça geniş; biz şu an sadece küçük bir bölgesinde sondaj çalışmaları yürütüyoruz. İlerleyen yıllarda, höyüğün farklı bölümlerinde başka yapı blokları ve bunların farklı fonksiyonlarına ilişkin yapılar açığa çıkacak” diye ekledi.
‘AMAÇ, ERZURUM’DA KARAZ KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMA MERKEZİ KURMAK’
Değirmenler Höyük Kazı Projesinin Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Işıklı, “Karaz kültürü, Doğu Anadolu’nun köklü tarihine sahip bir kültürdür. Erzurum başta olmak üzere, tüm Doğu Anadolu bölgesini ve onun yanı sıra Güney Kafkasya, İran ve Doğu Akdeniz kıyılarını kapsamaktadır. Bu geniş coğrafyada, hayvancılıkla ve göçebe yaşam tarzıyla hayatını sürdüren insan gruplarının yarattığı dönemsel bir süreç olan Karaz kültürü, Erzurum için de büyük bir anlam taşımaktadır. Nihai hedefimiz, Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle burada bir Karaz Araştırmaları Merkezi kurmaktır” ifadelerini kullandı.
‘200 YIL BOYUNCA ÜRETİM DEĞERLENDİRİLMİŞ’
Kazı ekibinin lideri olan Erzurum Müze Müdürlüğü’nde arkeolog Doç. Dr. Altunkaynak, 2023-2025 yılları arasında elde edilen bulguların oldukça ilgi çekici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Geçen yıl burada önemli bir mekan keşfettik ve dört evresini ortaya çıkardık. 2800’ler ile 2600’ler arasındaki evrede, önce yuvarlak şekilli daha sonra kare planlı bir ocak ile bu ocaktan geçen bir kanalla bağlantı sağlandığını ve büyük besin depolama kapları bulunduğunu gözlemledik. Analiz örneklerimizde, bu kapların hayvansal yağ içerdiğini tespit ettik. Böylece, buranın hayvansal ürünlerin üretim merkezi olduğunu söylemek mümkün. Yaklaşık 200 yıl boyunca sadece üretim için kullanılmış bir mekandan bahsediyoruz. Bu verileri örnekleriyle de belgelendirdik.”
MİMARİ EVRELERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARDIK
Değirmenler Höyük’teki kazılarda en çok şaşırtan durum, Karaz döneminin erken Tunç Çağı’nın tüm mimari evrelerine ulaşmış olmaları olduğunu söyleyen Doç. Dr. Altunkaynak, “Bizi en çok heyecanlandıran bulgulardan biri bu oldu. Bu yapılar, yuvarlak köşeli planlardan düzgün köşeli planlara kadar tüm evreleriyle açığa çıktı ve gerçekten çok heyecan verici. Elde ettiğimiz malzemelerle Erzurum’un tarihi yerleşim evrelerinin günümüzden 7,000 ila 8,000 yıl öncesine kadar geriye gidebileceğini tespit ettik. Karbon örneklerimizi aldık ve bunları incelemek için göndereceğiz. Bu örneklerle çevresel koşulların nasıl olduğunu, üretim aşamalarının sosyoekonomik yapı üzerindeki etkilerini ve yetiştirilen hayvan türlerini belirlemeyi planlıyoruz. Son iki yıldaki bu süreç, gerçekten bizi memnun ediyor” dedi.









