Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, – AFYON Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Doğa Koruma ve Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, daha çok kamış elde edilmesi amacıyla sazlıkların yakılması halinde çıkacak metan gazının öldürücü olabileceğini söyledi.
Afyonkarahisar’ın Çay, Bolvadin ve Sultandağı ilçe sınırlarında yer alan Eber Gölü, birçok endemik bitkiyi ve hayvan popülasyonunu barındırıyor. Ulusal öneme sahip sulak alanlardan biri olan ve Türkiye’nin 12’nci büyük gölü olarak nitelendirilen Eber Gölü’ndeki endemik türleri koparma ve toplamanın cezası ise 557 bin 212 Türk Lirası.
‘KAMIŞLAR PİPET YAPIMINDA İDEAL’
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Doğa Koruma ve Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, tektonik kökenli son buzul çağı göllerinden olan Eber Gölü’nde bulunan sazlıkların pek çok alanda kullanıldığını dile getirerek, yakılmasının dezavantajları bulunduğunu ve endemik türlere zarar verdiğini ifade etti. Sazlık ve kamışların pipet imalatında kullanılabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Erişmiş, “Sazlıklar genel itibarıyla kasım ve mart ayında kuşların olmadığı dönemler içerisinde toplanıp, yöre halkına katkı sağlayan bir ürün. Yalıtımda, sesin izolasyonunda kullanılıyor. Kullanım alanı çok geniş. Dekoratif ürün olarak da kullanılıyor. Avrupa’da plastik pipetler şu anda yasaklandı. Onun yerine muhtemelen bu tür ürünler kullanılacaktır. Fakat yaz dönemine gelindiğinde yakma olayı oluyor. Genç bireyleri elde edebilmek amacıyla yakılma işlemi gerçekleşiyor. Yakılarak daha genç, daha çok sazlıktan kamış elde edilme planlamasına gidiliyor” dedi.
‘KISA DÖNEMLİ ÇÖZÜM’
Yakılan sazlıkların metan gazı çıkartarak insanları öldürebileceğini ifade eden Prof. Dr. Erişmiş, “Bu göl içerisinden endemik bir türümüz var. Bir kurbağa türümüz var. Beyşehir Kurbağası, Anadolu Kurbağası da diyoruz. Bu da endemik bir tür. Dünyada Afyon ili içerisinde bakıldığında Eber ve Karamık’ta yaşıyor. Yine Göller Bölgesi’nde bulunan bir tür. Bunun yaşam alanını daraltmış oluyoruz. Yine burada kaplumbağa türü var, bu da nesli tehlike altında. Kuşlar gelmiyor. Bunun haricinde var olan, azot biriktiren mikroorganizmaları yok etmiş oluyorsunuz. Azotu azalttığınız zaman suyun oksijen miktarı da azalıyor. Bu da metan gazının çıkmasına sebep oluyor. Bu bağlamda yakılması günübirlik, kısa dönemli çözüm. Burası bu hayvanların koruma alanları. Bundan dolayı insanların bu alanda yakma işlemine girmemesi lazım” diye konuştu.
‘557 BİN 212 TL’LİK CEZA YAPTIRIMI OLUYOR’
Endemik türlerin koparılması ve toplanması ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Erişmiş, “Bu endemik türleri topladığınız zaman biyokaçakçılığa giriyor. Bu tür bitki ve hayvanlar, kilit türler dediğimiz türler. Yani dünyada sadece bu alanda bulunan türler. Bunların toplanası, koparılması biyokaçakçılık işlemine tabi tutularak 557 bin 212 TL’lik yaptırımı söz konusu” dedi.
