spot_img

İstanbul – İran Dışişleri Bakanı Arakçi: İran’ın BM şartı çerçevesinde kendini koruma hakkı vardır – 4 / Ek bilgilerle geniş haber

Tarih:

Gülseren KARAPINAR – Emir Efe BENLİOĞLU / İSTANBUL , – İRAN Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD’nin İran’a saldırısı sonrası İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı kapsamında bir basın açıklaması yaptı. Arakçi, “İran İslam Cumhuriyeti en güçlü şekilde ABD’nin bu saldırgan askeri operasyonunu kınamaktadır. Bu son derece acı ve daha önce hiç görülmeyen bir ihlaldir.” dedi.

Arakçi, “İran İslam Cumhuriyeti’nin burada kendini koruma hakkı vardır BM şartı çerçevesinde. İran bu çerçevede güvenliğini ve güvenlikle ilgili çıkarlarını, halkını korumak için her türlü tedbiri alacaktır” diye konuştu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı kapsamında bir açıklama yaptı. Arakçi “Hepinizin bildiği gibi birdenbire aniden bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Amerikan Kuvvetleri nükleer tesislerimize saldırdılar. İran İslam Cumhuriyeti en güçlü şekilde ABD’nin bu saldırgan askeri operasyonunu kınamaktadır. Bu son derece acı ve daha önce hiç görülmeyen bir ihlaldir. BM Şartı ve uluslararası hukuk ve temel ilkeleri ihlal edilmiştir. Bu konuda Washington’daki kanun tanımayan idare bu saldırgan tutumun sonuçlarından da sorumludur. Bu saldırgan tutumun sonuçlarından da Amerikan idaresi sorumlu olacaktır. Bir ülkenin toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliğine, Birleşmiş Milletler (BM) üyesinin toprak bütünlüğüne yapılan bu saldırı bir soykırım uygulayan rejimle birlikte gerçekleştirilmiştir. Burada bir kez daha Amerikan tarafının İran’ın barışçıl halkına duyduğu düşmanca düşünceyi ve fikirleri ortaya koymuştur. Onlar hiçbir zaman egemenliklerinden vazgeçmeyeceklerdir. İran İslam Cumhuriyeti İran’ın topraklarını ve egemenliğini güvenliğini halkını korumaya devam edecektir. Her türlü aracı kullanmaya devam ederek bunu sağlamaya devam edeceğiz . Sadece Amerikan askeri saldırganlığına değil aynı zamanda İsrail’in yasa tanımayan saldırılarına karşı da koruyacağız. ” dedi.

‘GÜÇ KULLANIMI MADDESİNİ İHLAL ETMEKTEDİR’

Arakçi ,”Rusya Federasyonu Başkanı Amerika’nın savaşa dahlini kınamıştır. Sadece diplomasiye olan taahhütümüz değil aynı zamanda kendi seçmenlerini de kötü bir duruşma düşürmüştür. Bu aranan bir suçluyu korumaya yöneliktir. ABD Amerikan vatandaşlarının hayatını kurtarmaya devam ettiğini iddia ederken, İsrail’in bu konudaki askeri hedeflerini ilerletmektedir. Barışçıl nükleer tesislere yapılan saldırılar sadece BM şartının en ağır ihlalini değil aynı zamanda bir ülkenin 2. madde 1. paragraf çerçevesinde ‘Güç kullanımı’ maddesini ihlal etmektedir. Aynı zamanda 2231 No’lu Güvenlik Kurulu kararını da ihlal etmektedir. ABD’nin daimi üye olduğu Güvenlik Konseyi’nin bu konudaki küresel kitle imha silahlarından arındırma rejimine yapmış olduğu ihlal ne kadar vahimdir bunu kelimeler ifade edemez ” dedi.

‘DİPLOMASİYE İHANET EDEN AMERİKAN TARAFIDIR’

Bakan Irakçi, “Burada BM Genel Sekreteri Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve tüm uluslararası kuruluşlar kendi görevleri ve sorumlulukları doğrultusunda burada acil ve kararlı bir faaliyete geçmelidirler. Bu uluslararası hukuk ihlali karşısında. Bu tür bir saldırganlık karşısında sessiz kalmak dünyayı hiç daha önce görmediğimiz bir tehlike ve kaos seviyesine getirecektir. İnsanlık çok uzun yol kat etti. Böyle bir kanun tanımayan saldırganı bize orman kanunlarına götürmesi karşısında çok fazla aslında mesafe kaydettik. Burada BM Güvenlik Konseyi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a karşı bu saldırgan tutumunu kınaması gerekmektedir ve Washington’daki idareyi bu ihlalle ilgili olarak sorumlu tutması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler şartını ve temel ilkelerini ve uluslararası hukuk normlarını ihlal etmektedirler. Burada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın direktörünün sorumluluğu bizim bu savaşı destekleyen taraflarla ilgili olarak sunduğumuz kanıtları incelemesi gerekmektedir. Şimdi bu konudaki kanıtlar çok daha vahim hale geldi. Biz, Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın yönetim kurulunun acilen toplanması ve hukuki sorumluluğunu yerine getirerek, bu tehlikeli Amerikan saldırısıyla ilgili değerlendirme yapmasını talep etmekteyiz. Bütün bu çalışmalar ülkemizde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın kontrolü çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dünya şunu unutmamalı, bir diplomatik sonuç ortaya çıkarmak için çözüm sürecindeyken diplomasiye ihanet eden Amerikan tarafıdır. Bu Siyonist rejimi destekleyerek bu yasadışı savaşı desteklemektedirler. Bu tür kötü tutumlar yetmemiş olacak ki ABD şimdi çok daha tehlikeli bir askeri operasyona girişti ve İran halkına karşı bir operasyon gerçekleştiriyor. Bunu yaparken Amerikan idaresinin bu anlamda sonuçlardan tek ve tam kapsamlı sorumluluğu olduğunu ifade etmek istiyorum. İran İslam Cumhuriyeti’nin burada kendini koruma hakkı vardır BM şartı çerçevesinde. Yine BM şartı ve ilgili maddeleri çerçevesinde yasal bir biçimde, meşru bir biçimde kendini koruma hakkı vardır. İran bu çerçevede güvenliğini ve güvenlikle ilgili çıkarlarını, halkını korumak için her türlü tedbiri alacaktır” dedi.

‘DİPLOMASİ KAPISI HER ZAMAN AÇIK TUTULMALI; ANCAK ŞU ANDA DURUM BU DEĞİL’

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İran’ın müzakere kapısının açık olup olmadığıyla ilgili sorusuna Bakan Arakçi “Tabii ki Tahran ile iletişime geçtim ne kadar hasar olduğuyla ilgili kesin bir bilgi yok. Ancak bunun önemli olduğunu düşünmüyorum. Yani ne kadar bir hasar verildi, bunun bence önemi yok. Bir nükleer tesise saldırmak, kendi içinde zaten affedilemez bir uluslararası hukuk ihlali ve bunun mutlaka kınanması gerekiyor. Dün ifade ettiğim gibi bir dizi bölge Dışişleri Bakanı mevkidaşlarımla görüşmelerim oldu. Hemen hemen hepsi son derece endişeliydiler ve bu saldırgan tutuma bir son vermek için desteklerini ifade ettiler. Tabii ki İsrail’in saldırgan tutumundan bahsediyorum. ABD’nin muhtemel saldırısı da konuşulan konular arasındaydı. Ancak dün hepimiz öncelikle İsrail saldırgan tutumunu nasıl durdurmamız gerektiğini konuşuyorduk. Tabii ki diplomasi kapısı her zaman açık tutulmalı; ancak şu anda durum bu değil. Ülkemiz bir saldırı altında, bir saldırgan tutumla karşı karşıya ve bizim buna kendi meşru kendimizi koruma hakkımız çerçevesinde cevap vermemiz gerekiyor. Biz bunu ihtiyaç duyduğumuz oranda ve gerekli olduğu oranda yapmaya devam edeceğiz” yanıtını verdi.

‘NÜKLEER TESİSE SALDIRARAK ÖNEMLİ BİR KIRMIZI ÇİZGİYİ GEÇMİŞ OLDULAR ‘

Bakan Arakçi’ye Türkiye tarafından Türkiye- ABD- İran arasında yapılması önerilen üçlü zirve de soruldu. Arakçi bu soruya, “Burada İran’a diplomasiye geri dön çağrısı yapmanın aslında pek bir anlamı yok. Çünkü biz zaten diplomatik sürecin ortasındaydık. ABD ile müzakereleri sürdürüyorduk İsrail bu sürece bir bomba attığında. Yine tabii ki Avrupalılarla görüşmeleri sürdürüyorduk. İki gün önce Cenevre’de bu görüşmeler gerçekleşti. Şimdi ABD’liler bu süreci bombalıyor. Diplomatik sürecin içindeydik ancak biz saldırıya uğradık askeri olarak saldırıya uğradık. ABD gerçekleştirdi bu saldırıyı dolayısıyla diplomasiye ihanet eden müzakereye ihanet eden onlar oldular. Bizimle müzakere sürdürürken İsrail’e bir yeşil ışık yaktılar eğer talimat vermedilerse tabii ve İran’ın nükleer tesislerine saldırmasını istediler. Bence burada diplomasi taraftarı olmadıklarını kanıtladılar ve sadece tehdit ve güç dilinden anladıklarını gösterdiler ve bu çok üzücü bir durum. ABD BM şartına hiçbir şekilde saygı duymadığını, uluslararası hukuka hiç saygı duymadığını ve herhangi bir uluslararası hukuk düzenlemesine saygı duymadığını ve dünyanın yönetimine saygı duymadığını göstermiş oldu. Şu ana kadar ihlal etmedikleri hiçbir kırmızı çizgi yok. En son ve en tehlikelisi ise dün akşam gerçekleşti ve son derece önemli bir kırmızı çizgiyi geçmiş oldular bir nükleer tesise saldırarak. Ben artık diplomasi için geriye ne kadar alan kaldı bilmiyorum. Şu anda buradaki hasarları hesaplamaya çalışıyoruz ve bildiğim gibi şu anda verilen hasarlar sadece nükleer tesislere değil, BM şartına da bir hasar verildi. Yani sadece nükleer tesislerimiz bombalanmakla kalmadı, BM şartı da bombalandı ve aynı zamanda dün akşam Amerikalılar bu düzene bir bomba attılar. Burada hukukun üstünlüğü ve uluslararası hukuk bombalandı. Şimdi diplomasi için ne kadar alan kaldı bunu görmeye çalışacağız ve karar vereceğiz” yanıtını verdi.

‘ULUSLARARASI TOPLUMUN BUNU ÖNLEMESİ GEREKİYOR’

Bakan Irakçi ABD’nin ilerideki saldırıları daha şiddetli olacağı yönündeki soruları üzerine ise, “Sadece İran buna cevap vermemeli, bütün uluslararası toplum cevap vermeli. İran hiçbir yanlış yapmadı. Biz neden İran’a saldırılmalı bunu anlamıyoruz. Yanlış ve hatalı bir suçlamadan dolayı İran’ın nükleer silah arayışında olduğuyla ilgili bir haksız suçlamayla ilgili olarak neden İran bedel ödüyor. Biz 20 yıldır bu barışçıl programımızın barışçıl olduğunu göstermeye, barışçıl kalacağını göstermeye çalışıyoruz. Çok uzun bir süre P5+1 platformunda bu müzakereyi sürdürdük. Bir anlaşma yaptık ve bu anlaşma bütün dünyanın bir diplomasi başarısı olarak kutladığı bir anlaşmaydı. Daha sonra bu anlaşmadan çekilen yine Amerikan tarafı oldu. Tekrar müeyyideleri uyguladılar ve tekrar tehdit etmeye başladılar ve yine müzakere ediyorduk aynı idareyle. Birdenbire bize saldırmaya karar verdiler; önce İsrail’i kullanarak daha sonra kendileri saldırdılar. Şimdi de bizi daha fazla saldırıyla tehdit ediyorlar. Dolayısıyla bu İran’a kalmış birşey değil. Uluslararası toplumun bunu kınaması, bunu önlemesi gerekiyor. Aksi takdirde uluslararası hukukun ve dünyanın güvenliğiyle ilgili olarak söylenecek birşey kalmaz. Güvenlik Konseyi burada bir rol oynamalı, sorumluluğunu yerine getirmeli ve bu tür bir tehdidi kınamalı ve önlemeli. Biz tabii ki kesinlikle kendi çıkarlarımızı da koruyacağız. Toprak bütünlüğümüzü, egemenliğimizi, halkımızı koruyacağız, savunacağız ve şu anda halkımızın tam olarak durumu anlamasını anlamış olduğundan da seviniyorum. İran halkına yapılan bu adaletsizliği anlıyorlar. Birleşik bir şekilde hareket ediyorlar ve herhangi bir saldırıya karşı dik duruyorlar” ifadelerini kullandı.

Bakan Arakçi Batı ülkelerinin İsrail’in saldırılarına karşı tutumunun sorulması üzerine ise, “İran şu anda bir saldırı altında bu nükleer bir süper gücün saldırısı altında. Nükleer silahları olan bir rejimin saldırısı altında ve bildiğiniz gibi İran’ın nükleer silahları yok. Bu kesinlikle kınanmalı. Aksi takdirde kitle imha silahlarının imhasıyla ilgili olarak rejim tamamen ihlal edilmiş olur ve ortadan kalkmış olur. İran bu anlaşmanın bir tarafı ve son derece önemli taahhütleri olan bir taraf. Ancak bu anlaşma bizi koruyamıyor. Neden İran gibi bir ülke ya da başka ülkeler barışçıl bir biçimde nükleer enerjiye sahip olmak isterken, nükleer silahların yayılmasıyla ilgili rejim onların barışçıl faaliyetlerini denetlemek zorunda kalsın ki. Bu çok üzücü bir durum. Alman Şansölyesinin de ifade ettiği gibi İsrail’in kirli pis bir işi yapıyor olması çok üzücü. Bir taraftan da bu kirli pis işi destekliyorlar. Bu utanç verici. İsrail’in pis bir iş yaptığını biliyorlar ve destekliyorlar ve İsrail’e bunu yapması için her hakkı tanıyorlar ve buna İsrail’in kendini savunması diyorlar. Bu gerçekten utanç verici.” yanıtını verdi.

‘RUSYA FEDERASYONU İRAN’IN DOSTUDUR’

Rusya ve Çin’in İran’a desteğiyle ilgili görüşleri de sorulan Bakan Arakçi, “Ben bu öğleden sonra Moskova’ya gidiyorum. Yarın sabah Başkan Putin ile bir toplantım olacak. Rusya Federasyonu İran’ın dostudur ve stratejik bir ortaklık var iki ülke arasında. Her zaman birbirimize danışıyoruz. Pozisyonlarımızı koordine ediyoruz. Dolayısıyla her zaman bu nükleer müzakerelerin bir tarafı oldular. Hatta geçmişte son 2-3 aydır ABD ile müzakere ederken her zaman Rus dostlarımıza da bu konuda en son gelişmeleri aktardık, bilgi paylaştık. Herhangi bir ilerleme olup olmadığını onlarla paylaştık. Evet tabii ki son derece ciddi bir görüşme yapacağım yarın sabah Rusya Federasyonu Başkanıyla ve birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Rusya Federasyonu aynı zamanda bir güvenlik konseyinin daimi üyesi ve bildiğiniz gibi Çin ile birlikte Güvenlik Konseyini bir karar taslağı hazırlığı yapıyorlar. Bu çatışmaların durdurulmasıyla ilgili olarak ancak tabi şu anda durum değişti. Onlarla durumun nasıl, ilerlememiz gerektiğiyle ilgili bir görüşme yapacağım.” cevabını verdi.

‘CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE ÖNEMLİ GÖRÜŞMELERİMİZ OLDU’

Arakçi, Türkiye’nin bir arabuluculuk görevi üstlenip üstlenmeyeceğiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine ise, “Dün Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli görüşmelerimiz oldu. Aynı zamanda bölgedeki diğer ülkelerle de görüşmelerimiz oldu. Bölgedeki ülkeler Türkiye gibi İsrail’in siyonist rejimin saldırılarının önüne geçmek için arabuluculuk yapmak istiyorlar. Türkiye kesin bir şekilde İsrail’in saldırılarını kınadı, diğer bölge ülkeleri de aynı şekilde. Bizim aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin Dışişleri Bakanları çerçevesinde de İran’a özel bir oturumumuz oldu; Türkiye zaten bu oturumun başkanıydı. İran İslam Cumhuriyeti’nin yanında olduklarını da bildirdiler. Dün geceki saldırı sadece İran halkına yapılan bir saldırı değil aynı zamanda BM’nin de yasaları ihlal edilmiş oldu. ABD bu şekilde uluslararası güvenliğe bir darbe indirmiş oldu. Bizce BM bu konuyu bir tehdit olarak görmelidir. Amerika’nın davranışı uluslararası barışı tehdit ediyor hem sistemi tehdide sokmuştur hem de bölgemizde ciddi sorunlar yaratmıştır bu çok ciddi bir tehlike yaratmaktadır. Amerika’nın dün geceki saldırısı bir kez daha göstermiştir ki İsrail siyonist rejimi İran’daki amaçlarına ulaşamamıştır ve ağır darbeler almıştır. İran’ın kahramanca savunması karşısında bir krize girmiştir ve bu kriz karşısında da ABD’den destek almıştır. ABD’nin bu şekildeki müdahalesi siyonist rejimi kurtarma amaçlıdır. Bu rejimin Başbakanı’nı kurtarmak amacıyla böyle bir hareket yaptı ABD. Bu da Beyaz Saray’ın Netenyahu denilen kişinin etkisi altında olduğunu göstermektedir. Bu tüm ABD halkı için utanç verici bir durumdur. Biz kahramanca ülkemizi savunmaya devam edeceğiz. Silahlı Kuvvetlerimiz hazır haldeler. Bizim halkımız yüksek bir özgüvenle kendisini savunmaya hazır. İranlıların ulusal gururu zedelenmiştir bunu geri kazanmak için özgüvenle kendilerini savunacaklar. Hiçbir zaman kendi hukukumuzdan kendi halkımızdan kendi toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde yanıt verdi

‘BİR DİZİ SEÇENEK VAR ŞU AN ÖNÜMÜZDE’

Saldırılar karşısında İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması da dahil seçeneklerin sorulması üzerine Arakçi, “Bir dizi seçenek var şu anda önümüzde bu kadar söyleyeceğim. Hiçbir zaman Batı ülkelerine güvenmedik onlarla müzakere ettiğimizde şimdi onlara hiç güvenmememiz için daha fazla sebep var. Tabii ki diplomatik yöntemler her zaman kullanılmalı bu kapı açık bırakılmalı ama biz nasıl bir diplomatik adım atmalıyız kiminle bu adımı atmalıyız. Bu konuda karar veremiyoruz. Öncelikle cevabımızı bekleyeceğiz bu saldırılar sona erdiğinde bu saldırgan tutum durduğunda o zaman diplomasiye nasıl başlayacağız ona karar vereceğiz ” dedi. Nükleer tesislere saldırıyla ilgili ABD ile İran’ın görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine ise Arakçi, “Benim Sayın Witkoff ile yaptığım görüşmeler dolaylı görüşmelerdi. Umman Dışişleri Bakanı aracı olarak görev yapıyordu kendisine müteşekkirim bu aradı. Görüşmeler bu saldırılar sonucu durduğunda Amerikalılardan farklı kanallardan mesajlar almaya devam ediyoruz. Özellikle Umman ve diğer bazı taraflar da var ABD’nin mesajlarını ileten. Gerekirse biz de Amerikalılara bu aracılar vasıtasıyla cevap veriyoruz” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:

spot_imgspot_imgspot_img

En Son Haberler

spot_img

DAHA FAZLA
MEDYA ÖZEL

Balık tutarken oltası elektrik teline takılınca akıma kapılarak öldü

Emrah GEMİCİOĞLU- Yücel ARSLANTEKE/ ORDU, - ORDU’nun Ünye...

Netanyahu, Trump için Ağlama Duvarı’nda dua etti

İSRAİL, - İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ağlama...

Burdur’da kaza; 1 ölü, 1 yaralı

Mesut MADAN/BURDUR, - BURDUR'un Bucak ilçesi yakınlarında sürücüsünün...

İsrail Genelkurmay Başkanı Zamir’den ABD ile koordinasyon açıklaması

İSRAİL, - İSRAİL Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir,...