‘MÜCADELELERİ Kardeşlerinin Hakkını Savunmak İçin’
Yalova’da 6. kattaki dairesinin penceresinden düşerek yaşamını yitiren sanatçı Güllü’nün çocukları Tuğyan Ülkem Gülter ve Tuğberk Yağız Gülter hakkında suç ihbarında bulunan sanatçının kardeşleri Kader Tut ve Raşit Günyer’in avukatı Sevilay Demirsu, miras talep ettikleri yönündeki suçlamaların asılsız olduğunu ifade etti. Avukat Demirsu, “Müvekkillerim Kader Tut ve Raşit Günyer hakkında son günlerde basında yer alan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Raşit ve Kader, yalnızca kardeşlerinin kanının yerde kalmaması için mücadele etmektedirler ve herhangi bir miras beklentileri yoktur. Bu konuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvurarak, Tuğyan Ülkem Gülter’in kızı A.K.’nin devlet kontrolüne alınması ve çocuğun korunması için gerekli önlemlerin alınmasını talep etmişlerdir. Ayrıca, mevcut mal varlığının, çocuk reşit olana kadar devlet tarafından korunması gerektiğini belirtmişlerdir. Birleşen dosyada müşteki olarak yer aldığı için, yakın zamanda Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek ifade verecekler” dedi.
‘POLİÇE İHBARI SİGORTA ŞİRKETİNDEN GELDİ’
Güllü’nün hayat sigortası poliçeleriyle ilgili de bilgi veren Demirsu, şöyle konuştu:
“Bu poliçeye dair hazırlanan evrak tamamen bizim tarafımızdan düzenlenmiştir. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yöneltilen sorulara hatalı bir biçimde, merhum Gül Tut tarafından yaptırılan bir poliçe gibi cevap verilmiştir. Bu nedenle gerekli bilgileri içeren bir dilekçe sunmuş ve bize ulaşan tüm ihbarları savcılığa iletmiştir. Bu konudaki müzakerelerin yeniden yapılmasını talep ettik. Savcılık henüz niyetimizi kabul veya reddetmekle ilgili bir yanıt vermedi. Ancak dosyanın öneminden dolayı ilgileneceğini umuyoruz. Eğer savcılıktan yanıt alamazsak, müvekkillerim adına Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na ayrı bir şikayette bulunacağız. Zira bu bilgi bir sigorta temsilcisi tarafından tarafımıza iletilmiştir. Eğer bu kişi doğru söylemişse, bu durum ölümün sebeplerinden biri olabilir; eğer yanlışsa, iftira durumunu doğuracağından, bununla ilgili de ayrıca araştırma yapılması kaçınılmazdır.”
‘BİR ÇOK KİŞİNİN KATKISI OLABİLİR’
Avukat Demirsu, Güllü’nün birden fazla kişi tarafından pencereden itildiği iddialarına da değinerek, 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinin raporu hazırlanmakta olduğunu belirtti. Demirsu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugünün en kritik meselelerinden biri, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğumuz bilimsel rapordur. Güllü’nün ölüm nedeni ile ilgili olarak, daha evvel müşteki konumunda yer alan ve şimdi şüpheli sıfatında bulunan taraf vekilleri tarafından bilimsel bir görüş bildirilmiş ve olayın bir kaza olabileceği belirtilmişti. Savcılık tarafından düzenlenen raporda ise Güllü’nün ölümü ile ilgili olarak bir itme veya zorlamanın varlığına dair bulgular olduğu ifade edilmiştir. Bizim sunduğumuz bilimsel görüş, savcılığın hazırladığı raporu destekler mahiyettedir. Bu mütalaada, Güllü’nün bir itme ya da zorlamanın etkisiyle; hatta birden fazla kişi tarafından itilmiş olabileceği konusunda kesin bulgular mevcuttur. Mütalaa 40 sayfadan ibarettir ve bir örneği bizde bulunmaktadır, ayrıca UYAP portalına yüklenmiştir. Bu konuyu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz ve gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.”
‘TUĞBERK’İN ROLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’
Ünlü şarkıcının oğlu Tuğberk Yağız Gülter hakkında da şüpheli olduğunu vurgulayan Avukat Sevilay Demirsu, “Dün Tuğberk’in ifadesi müşteki olarak alındı. Ancak bu soruşturmada zorlu süreçte profesyonel savcılar görev almakta. Önceki ifadelerden sonra, elde edilen verilerle bazı sanık statüsüne geçişler görülebiliyor. Ceza soruşturmaları içerisinde sıfatlar değişkenlik göstermektedir. Tuğberk’in bu olay ile ilişkili olduğuna dair bazı bulgularımız var ve bunları savcılığa sunmaya devam ediyoruz. Sunulan deliller doğrulanırsa, Tuğberk’in hukuki statüsü değişecektir. Aksi halde mevcut durumu devam edecektir. Ayrıca, alınan ifadelere yöneltilen sorular, yalnızca müşteki sıfatıyla ifade verene değil, aynı zamanda araştırma gerektiren durumlar içermekte ve savcılıkta bir şüpheli kanaati oluşmuş olabilir. Bu konuda çalışmalar sürdürülmektedir. Süreç henüz çok yeni.” ifadelerini kullandı.
‘KİMİN FAYDA SAĞLADIĞI SORUSU ÖNEMLİ’
Demirsu, Gül Tut’un hesap hareketleri ve Bireysel Emeklilik Sistemi bilgisinin incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, şu şekilde konuştu:
“Burada konu Güllü Hanım’ın değil, onun Bireysel Emeklilik Sigortası üzerinedir. Aldığımız ihbarda, bu poliçedeki paraya, Güllü’nün vefatından 4 gün sonra, 1 Ekim’de başvuruda bulunulduğu ve paranın alındığı iddia edilmektedir. Bu durumu yasal mirasçılar üzerinden değerlendirmemiz gerekiyor. Hangi düzeyde bir hesap hareketliliği olduğunu incelemek önemlidir. Şu anda elimizde kesin bir rakam bulunmamakta. Ancak belirtmek isterim ki, sigorta poliçesi ilk yapıldığında 2009’da, aylık prim tutarı dönemin asgari ücretinin nerdeyse iki katıydı. O dönem asgari ücret 920 lira civarındaydı ve poliçe yaklaşık 2 bin lira aylık primle başlatılmıştır. Güllü Hanım’ın dönem dönem Türk itibariyle toplu ödemeler yaptığı ve primlerini düzenli ödediği bilgisi de mevcut. Bu nedenle bu poliçe kapsamında önemli bir birikim oluşmuş olması muhtemeldir. Fakat bu olayın tek sebebinin maddi çıkar olmadığı düşüncesindeyiz. Ancak bir cinayet soruşturmasında, en başta sorulması gereken, bu ölümden kimin fayda sağladığıdır. Eğer elde ettiğimiz bilgiler onaylanırsa, bu ölümden kimin kazanç sağladığı hususu netlik kazanacaktır.”
‘TUĞYAN VE TUĞBERK YASAL MİRASCILAR’
Demirsu, Güllü’nün yasal mirasçılarının çocukları olduğuna dikkat çekerek, “Yasal mirasçılar Tuğyan ve Tuğberk’tir. Sigorta şirketinden, poliçe kapsamındaki paranın çekilmesine dair detaylar talep edilecek olursa, paranın miktarı ve kime ödendiği hakkında bilgi edinerek teyit edebiliriz. Bireysel emeklilik sigortası kişilerinin bilgisi dışında yapılamaz ve kişinin imzası şarttır. Ancak hayat sigortası, kişinin bilgisi olmadan yaptırılabilir. Mevzuatımıza göre bu durum mümkün” dedi.
Özel Haber: Memet Can YEŞİLBAŞ/BURSA,
