Rojin Kabaiş’in Cansız Bedeni Üzerindeki DNA Raporu Kamuoyuna Açıklandı

Gıyasettin TETİK/ DİYARBAKIR, – VAN’da üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in 27 Eylül 2022 tarihinde kaybolmasının ardından, 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulunmuştu. Konuyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi’nin hazırladığı yeni bir rapor dosyaya eklendi. Söz konusu raporda, Rojin’in göğüs ve vajina bölgelerinde iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri olduğu tespit edildi. Diyarbakır ve Van baroları, raporun kamuoyuna açıklanmasının ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, Adli Tıp Kurumu’na karşı suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin Çocuk Gelişimi Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş, üniversite yurtlarından ayrıldıktan sonra kaybolmuştu; cansız bedeni ise 15 Ekim’de bulundu. Devam eden soruşturma sürecinde, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi’nin 10 Ekim’de hazırladığı rapor dosyaya kondu. Diyarbakır Barosu ve Van Barosu avukatları, raporu halka duyurmak amacıyla düzenlenen basın toplantısında bilgi verdiler.

‘GÖĞÜS VE VAJİNADA İKİ ERKEK DNA’SI BULUNDU’

Toplantıda açıklamalarda bulunan Van Barosu Kadın Hakları Merkezi temsilcisi Avukat Zeynep Demir, raporda Rojin’in göğüs ve vajina bölgelerinde iki ayrı erkek DNA’sının bulunduğu ifade edildi. Demir, “Bu süreci yalnızca Rojin için değil, benzer durumdaki tüm kadınlar için takip ediyoruz. Rojin’in dosyasını sonuna kadar izlemeye devam edeceğiz. İlk günden bu yana, Rojin’in intihar ettiği yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını düşünüyoruz. Avukatlardan gizlenen bilgilerle, bu durumu kamuya yanlış bir şekilde aktarma çabası olduğunu belirtmek istiyoruz. Raporla birlikte, Rojin’in sahibi olduğu DNA’nın hangi bölgede olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. İki erkek DNA’sı, biri göğüs diğeri de vajina bölgesinde tespit edilmiş. Bu dosya bir yıldır devam ediyor ve artık cinsel saldırı olasılığının dikkate alınması gerekmektedir. Rojin dosyası, Türkiye’deki kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler konusunda önemli bir dosya. ATK’nın elindeki bilgileri gizleyerek suç işlediği aşikâr. Bu nedenle ATK hakkında suç duyurusunda bulunduk.” dedi.

‘İSTANBUL ADLİ TIP KURUMUNA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’

Dosyanın avukatlarından Nahit Eren, ciddi bir ihmalle karşı karşıya olunduğunu belirtip, “Bu rapor ilk dosyaya 6 Kasım’da geldi. Ancak 10 Ekim’de ortaya çıkan bu rapor, eksikliklerini hemen belli ediyordu. Üzerinde iki erkek DNA’sı bulunan raporda, bu örneklerin nereden alındığıyla ilgili yeterli bilgi yoktu. Alınan tüm örnekler numaralandırılmıştı ve 80’e yakın örnek İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Fakat, İstanbul 1’inci İhtisas Kurulu’ndaki rapor, belirtilen DNA örneklerinin kaynağını tespit edememiştir. İstanbul 1’inci İhtisas Kurulu, bu DNA örneklerinin nereden alındığını belirlemekte yetersiz kaldığı için, yanlış bir rapor düzenlemiştir. Van Barosu ile birlikte, söz konusu DNA örneklerinin yeri için Cumhuriyet Başsavcılığı’na talepte bulunduk ama İstanbul Adli Tıp Kurumu yazışmalara yanıt vermedi. Yakın zamanda, aile tarafından alınan vekaletle İstanbul Adli Tıp Kurumu’na suç duyurusunda bulunduk. Kamuoyu baskısının ardından, bu DNA örnekleriyle ilgili bilgi dosyaya eklenmiştir.” dedi.

‘KIZIMIN KATİLLERİ BULUNSUN’

Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının katillerinin bulunmasını istediklerini ifade ederek, “Diyarbakır ve Van Barosu’nun çabası bizim için çok önemliydi. Onlar sayesinde bu gelişmeler yaşandı. Ben de elimden gelen mücadeleyi verdim, çünkü aile olarak bir yıldır acı içindeyiz. Cinayeti işleyen kimlerse bulunmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.