Tolga TAHÇI/İZMİR, – İzmir’in Selçuk ilçesinde, 5 çocuğunun hayatını kaybettiği yangınla ilgili ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ suçundan yargılanan Sinem Melisa Akcan’a (28) ceza verilmemesi karara bağlandı. Gerekçede, Akcan’ın beş çocuğunu tek başına besleyip ihtiyaçlarını karşılama yükümlülüğü bulunduğu, geçimini hurdacılık yaparak sağladığı ve içinde bulunduğu maddi zorluklar nedeniyle yangının sonucunu öngörmesinin imkân dâhilinde olmadığı ifade edildi.
Cumhuriyet Mahallesi Tavşantepe bölgesindeki evlerinde yalnız yaşayan, eşi Hakan Akcan bir suçtan mahkûm olup cezaevinde bulunan Sinem Melisa Akcan, 11 Kasım’da saat 19.00 sıralarında çocuklarını evde bırakarak hurda toplamaya gitti. Bir süre sonra evde bulunan sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktı ve kısa sürede ev alevlere teslim oldu. Yangın esnasında içerideki Aras Bulut Akcan (1), Masal Işık Akcan (2), Aslan Miraç Akcan (3), Funda Peri Akcan (4) ve Fadime Nefes Akcan (5) isimli çocuklar mahsur kaldı. Yangın, ekiplerin müdahalesiyle söndürüldü; evden çıkarılan çocuklardan üçü zehirlenerek yaşamını yitirdi, diğer iki çocuk hastanede kurtarılamadı. Yangın sonrası yapılan ilk incelemede kapının kilitli olduğu tespit edildi. Çocuklarını kaybetmenin şokuyla sinir krizi geçiren Akcan, hastaneye kaldırıldı ve taburcu olduktan sonra ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Adliyeye sevk edilen Akcan, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Beş çocuğun defin işlemleri, ertesi gün Acarlar Mezarlığı’nda gerçekleştirildi.
‘AKLIMA TOPRAK KOKUSU GELİYOR’
Olaydan sonra Akcan hakkında 20 yıl hapis cezası talep edilerek bir iddianame hazırlandı. Ailevi geçmişine bağlı olarak mağduriyet yaşadığı ve indirim hükümlerinin uygulanması istendiği iddianamesi mahkemeye sunuldu. İddianame, Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Tutuksuz sanık Sinem Melisa Akcan, geçtiğimiz ay mahkemeye çıkarıldı. Savunmasında, “Çocuklarımın kokusunu düşününce aklıma toprak kokusu geliyor. Bittim, yok oldum” şeklinde ifadelerde bulundu.
İLK DURUŞMADA KARAR ÇIKTI
Ayrıca, başka bir suçtan hapiste bulunan baba Hasan Akcan, eşinden şikayetçi olmadı. Akcan’ın avukatı Cengiz Serttaş, müvekkilinin beraatini talep etti. Savunmaların sonrasında tüm deliller toplandığını belirten iddia makamı, esas hakkında mütalaasını sundu. Mütalaada, sanık hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ suçundan 20 yıl hapis cezası istenirken, indirim hükümleri uygulanmasına dair görüş de belirtildi. Verilen savunmaların ardından nihai karar açıklandı. Heyet, Akcan’ın olayda bilinçli taksiri bulunmadığına ve çocukların ölümüne duyduğu üzüntüye dikkat çekerek, ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Ayrıca mahkeme heyeti Akcan’ın adli kontrol şartını da kaldırdı.
‘ÇOCUKLARIN BAKIMI TEK BAŞINA SAĞLAMAK ZORUNDA KALDI’
Mahkeme heyeti, kararının gerekçesini de açıkladı. Akcan’ın beş çocuğunu aynı odada uyutmak için elektrik sobasını açtığı ve diğer yandan daha önceden topladığı hurdaları satmak üzere evden ayrıldığı, yapılan beyanlar ve delillerle kanıtlandı. Görüntülerden Akcan’ın burada 7-8 dakika kaldığı, olay günü elden 400 lira aldığı ve önceden alacağı olan 400 lirayı banka aracılığıyla göndermesi gerektiği de ifadeler arasında yer aldı. Kararda, olay tarihinin soğuk havalara denk geldiği, vefat eden çocukların yaşlarının küçük olmasının yanı sıra sağlık sorunları nedeniyle sobanın açık bırakıldığının altı çizildi. Eşinin cezaevinde olması sebebiyle çocuklarının bakımı tamamen Akcan’a ait olurken, maddi açıdan zor zamanlar geçirdiği ve yaşadıkları Selçuk’ta tanıdık ya da akraba bulunmamaktadır.
‘ÖNLEM OLARAK KAPI KOLUNU BÜYÜK ÇOCUĞA BIRAKMIŞ’
Akcan’ın çocuklarına tek başına bakmak zorunda olduğu, geçimini hurdacılık yaparak sürdürdüğü ve yaşadığı maddi zorluklar göz önüne alındığında meydana gelen sonuçları öngörmesinin imkân dâhilinde olmadığı ifade edildi. Sanığın dikkatli davranarak bir önlem olarak kapının iç kolunu büyük çocuğuna bırakması, olay günü topladığı hurdaları satarak çocuklarının ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığı ve iş yerinde yaklaşık 7-8 dakika geçirdikten sonra evine döndüğü vurgulandı. Akcan, çocuklarının yanına dönmek için topladığı paranın bir kısmını elden, geri kalanını banka ile göndermesini istemesi rağmen olayın sonucunu istemediği, kişisel yetenekleri ve olayın niteliği sebebiyle böyle bir durum için ‘nasıl olsa olmaz’ düşüncesiyle hareket ettiğine dair bir inanç olmadığı aktarıldı.
‘TAM BİR VİCDANİ KANAATLE KARAR VERİLDİ’
Dosya içerisindeki inceleme kayıtlarında, ev içerisinde aklına gelen çocukların vefatında suçluluk duygusu taşıdığı ve çocukların ölümünden sonra mezarlık ziyareti yaptığı, Akcan’ın özel ve ailevi durumlarının olumsuz bir sosyal duruma yol açtığı ve beş çocuğunun vefat ettiği olayda artık ceza verilmesinin gereksizlik taşıdığına dair bir kanaat oluştuğu belirtildi. Tüm bu gerekçeler ile Akcan’a ceza verilmemesi karara bağlandı.









