ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansı’nı (COP31) önümüzdeki yıl kasım ayında Türkiye’de gerçekleştirmeyi planlıyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Johannesburg’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesinde “Dirençli Bir Dünya-G20’nin Katkısı: Afet Riskini Azaltma, İklim Değişikliği, Adil Enerji Dönüşümü ve Gıda Sistemleri” başlıklı oturumda konuştu. Erdoğan, 2035 yılına kadar Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini mevcut seviyesinin dört katına çıkarmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Bu yıl içinde yenilenebilir enerji payını toplam kurulu güç içerisinde yüzde 60’ın üzerine çıkardık. Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in desteğiyle hayata geçirilen Sıfır Atık projesi ile çevresel konulardaki çalışmalarımızı yürütmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda, 31. Taraflar Konferansı’nı gelecek yıl kasım ayında Türkiye’de toplamak için hazırlıklara başladık. Çok taraflılığın son dönemde zayıfladığı göz önünde bulundurulduğunda, Avustralya ile sağladığımız mutabakatın önemine özel bir vurgu yapmak isterim. Güney Afrika Dönem Başkanlığı’nın gıda güvenliği konusundaki gayretlerini de takdirle karşılıyoruz. G20 olarak, gıda güvenliğini sağlama yönündeki çabalarımızı arttırmamızın zamanı gelmiştir. Bu çabaların, ekonomik etkileri oldukça büyüktür. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına yönelik bir finansman modelinin oluşturulması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ
Gazze’deki durumu da değerlendiren Erdoğan, “ABD Başkanı Sayın Trump’ın girişimleri ve bölgedeki önde gelen ülkelerin katkılarıyla sağlanan ateşkesin sürdürülmesi, yalnızca Filistin halkı için değil, tüm dünya için büyük bir önem taşıyor. BM verilerine göre, İsrail’in Gazze’de yarattığı yıkım, Filistin’in kalkınma çabalarını en az 70 yıl geri almıştır. Gazze’de sadece üst yapının değil, çevrenin de tahrip edildiğine tanık olduk. 70 bini aşkın çocuk, kadın ve belirli masum bireylerin kaybı, telafi edilemez bir travmanın yanı sıra gelecek nesiller üzerinde kalıcı etkiler yaratmaktadır. Şu aşamada, insani yardım faaliyetlerinin hızlandırılması ve yeniden inşa çalışmalarına bir an önce başlanması gerektiği açıktır. BM kuruluşlarının Gazze’deki insani yardımların koordinasyonundaki rolünü ise vazgeçilmez olarak görmekteyiz. Ayrıca, kış mevsimi ile birlikte barınma sorununa ilişkin şartların gitgide zorlaştığını unutmamak gerek. Biz, sahada ateşkesin devam etmesi ve Gazze’nin yeniden inşasına katkıda bulunmak için her zaman Filistin halkının yanında olmaya kararlıyız ve hazırız. Kalıcı barışın tek yolu olan iki devletli çözüm için uluslararası topluluk olarak çabalarımızı sürdürmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim” dedi.

