Aybala MELEK/ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Son zamanlarda milli bayramlarımızla alakalı hoş olmayan, toplum içindeki fay hatlarını kaşıyan tartışmaların gündeme getirilmeye çalışıldığını gözlemliyoruz. Cumhuriyetimizin değerini artırmak bahane edilerek, şanlı geçmişimizi göz ardı etmeye çalışanlar ve 102 yıllık Cumhuriyet deneyimimizi değersizleştirmeye çabalayanlar, görünüşte zıt gibi duruyor olsalar da aslen aynı hedefe hizmet etmektedirler. Sosyal medya üzerinden büyütülen toplumsal gerilimlerden faydalanan siyasilerin de kışkırttığı bu kutuplaşmanın en büyük kaybedeni Gazi Mustafa Kemal olmaktadır; Atatürk’ün anısı ve mirası bu durumdan en çok zarar görenlerdendir.” şeklinde açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 87. yıl dönümünde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından gerçekleştirilen anma törenine iştirak etti. Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 87. yılı münasebetiyle bir kez daha saygıyla anıyorum. İstiklal Savaşı’nı yöneten ve yeni devletimizi kuran gazi Meclisimizin tüm üyelerine de minnetle anıyorum. Malazgirt Zaferi’nden İstanbul’un fethine, Çanakkale destanından 15 Temmuz direnişine kadar, bin yıllık tarihimiz boyunca İ’la-yı Kelimetullah için can veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize ise müteşekkiriz. Ruhları şad, makamları âli, mekanları inşallah cennet olsun. Rabb’im bizleri de aziz şehitlerimizin izinden ayırmasın. Ayrıca, Cumhuriyetimizin ilanından bugüne kadar 102 yıldır ülkemizin gelişimi için emek veren her bireye teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
‘AYNI HEDEFE HİZMET EDİYORLAR’
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı, İstiklal Harbinin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, sıkıntılarla dolu bir mücadele sonrası bağımsız, modern Türkiye’nin temellerini attığını belirten Erdoğan, “Gazi, askeri zaferlerde olduğu gibi devletimizin birçok alandaki değişim sürecine de önderlik etmiştir. 10 Kasım’lar, bu değişimi anlamak ve verilen mücadelenin boyutlarını kavramak açısından dikkate değer bir fırsattır. Bunu özellikle şu nedenle vurgulamak istiyorum; son dönemde milli günlerimizle ilgili yıkıcı ve toplumsal fay hatlarını kaşımaya yönelik tartışmalar gündeme getirilmektedir. Cumhuriyetimizi yüceltmek iddiasıyla şanlı tarihimize karşı çıkanlar, 102 yıllık Cumhuriyet deneyimimizi göz ardı etmeye çalışanlarla birlikte görünüşte zıtlıklar taşısalar da aslında benzer bir amaca hizmet etmektedirler. Sosyal medya üzerinden büyüyen toplumsal gerilimden beslenen siyasilerin de yarattığı bu kutuplaşmanın en büyük mağduru yine Gazi Mustafa Kemal ve Atatürk’ün anısı ile eserleri olmaktadır. Bu milletin en büyük gücü, birliği, beraberliği ve ortak geçmiş ile gelecek anlayışıdır. Milli, manevi ve kültürel değerlerimizi korumak, milletçe en kıymetli hazinemizdir. Bu değerlerin zedeleneceği hiçbir duruma tahammül edemeyiz. Bu duruma herkesin, özellikle de toplumun önünde bulunan kanaat önderlerinin gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.” dedi.
‘HATIRASINI YAŞATMAK İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal, bugün gündeme taşınmak istenen tartışmalara bir asır önce set çekmiştir. Gazi, ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’ şeklindeki sözleriyle, en büyük ve kalıcı eserinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu 100 yıl önce duyurmuştur. Dolayısıyla, onun mirasına sahip çıkmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirmek ve başarılarına yeni başarılar eklemek anlamına gelmektedir. Ülkesini sınır dışındaki akıl almaz odalara şikayet edenler değil, tam bağımsız bir Türkiye için ter dökenler onun mirasına gerçekten sahip çıkabilir. Lafa gelince siyasi geçmişlerini Cumhuriyet ile birleştirenlerin son birkaç ayda bu konuda kötü bir sınav verdikleri görülüyor. Türkiye’yi yurt dışında şikayet edenler, elde avuçta bir şey olmadan dönseler de ülkemizin itibarına verdikleri zarar, kuruluş arifesinde aynen durmaktadır. Biz, FETÖ’cüler gibi yeminli Türkiye düşmanlarıyla birlikte bunların sebep olduğu yanlış algılarla da mücadele etmek durumundayız. Çok çaba göstermiş olsalar da şu ana kadar hedeflerine ulaşamadılar, bundan sonra da şikayet eden pozisyonda kalmaya devam edeceklerdir. Biz de burada, Atatürk’ü anarken, onun hatırasını yaşatmaya gayret göstermekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Dün yeni bir adım attıklarını söyleyen Erdoğan, “Selanik’te Gazi Mustafa Kemal’in doğduğu evi Kültür Bakanlığımız aracılığıyla TİKA’nın koordinesinde 11 ay süren kapsamlı bir restorasyona tabi tutarak, iç ve dış cephe çalışmalarının yanı sıra bahçe düzenlemelerini de gerçekleştirerek bu tarihi yapıyı, 1953 yılındaki özgün şekline kavuşturduk. Törenle açılan Atatürk Evi artık ziyaretçilerine kapılarını açmış oldu. Hayırlı olsun.” dedi.
‘EN BÜYÜK ATILIMLARI GERÇEKLEŞTİRDİK’
Erdoğan, gecenin gündüzüne katarak çalışmalarına devam edeceklerini belirterek, “Gazi Mustafa Kemal, İstiklal Harbi’nin hemen ardından devletimizin izleyeceği yol haritasını net olarak paylaşmıştı. ‘Süngü ile, silahla, kanla elde ettiğimiz zaferden sonra kültür, bilim, teknik, ekonomi alanlarında zafer kazanmak için çalışacağız.’ Bu söz, 102 yıldır geçerliliğini koruyarak bizlere rehberlik etmeyi sürdürmektedir. Hükümetimiz olarak eğitim, tarım, dış politika, savunma sanayi ve sağlıktan ekonomiye kadar, Türkiye’yi yeni asrın en güçlü aktörlerinden biri haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Eğer bugün tanklarımız, toplarımız varsa, İHA ve SİHA’larımız varsa; eğer bugün dünya genelinde KAAN’larımızı ihraç edebiliyorsak, demek ki en son tanklarımıza, toplarımıza bir rekabet boyutu kazandırmışız demektir. Bugün 783 bin kilometrekarenin her karışında büyük yatırımlarla Türkiye Yüzyılı’nı inşa ediyoruz. Son 23 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarını gerçekleştirdik. Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteği ile imkânı olmayan her şeyi bir bir hayata geçirdik. Cumhuriyet döneminde hizmetin nasıl olacağını 23 yıl boyunca birçok kez gösterdik. Savunma sanayi alanında ülkemizin geçmişteki talihsizliklerini geride bıraktık ve yüzde 80 olan dışa bağımlılığımızı yüzde 20’nin altına düşürdük. Önceleri toplu iğne dahi üretemeyen ülkemiz, bugün tank ve top üretme başarısını elde etti.” diye belirtirken, uluslararası basının Türkiye’nin savunma sanayindeki başarılarını övgüyle karşıladığını ifade etti.
’86 MİLYONUNA ADALETLE HİZMET ETTİK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 17. büyük ekonomi olduğunu vurgulayarak, “Göreve geldiğimizde kişi başı milli gelirimiz 3,616 dolardı, şimdi ise 2024’te 15,325 dolara çıkardık. 2002’de 238 milyar dolar olan milli gelirimizi 2024’te 1,5 trilyon dolara çıkartmamız hedefleniyor. 2025 yılında kişi başı milli gelir 17 bin dolara yaklaşmış olacak. İhracatımız 36 milyar dolardan şimdi 270 milyar dolara ulaştı. Havalimanı sayımız 26’dan 58’e yükseldi. Eğitimde derslik sayımız 343 binden 615 bini geçti. Üniversite sayımız 76’dan 208’e çıktı. Sağlıkta yatak sayımız da 164 binden 271 bine yükseldi. Araç ve konut sayılarında tarihi başarılar elde ettik. 2002 yılında 8,5 milyon olan motorlu kara taşıt sayımız bugün 33 milyonu geçti. 2025 yılı Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 44 bin araç satışı gerçekleştirildi. 2008 yılında 533 bin 105 konut satıldı; bu sayı 2024 yılı itibarıyla 1 milyon 478 bin 25’e ulaşacak. Daha birçok hizmeti, projeyi, yatırımı halkımıza kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 86 milyonun tamamına adaletle hizmet ettik ve hiçbir ayrım gözetmedik. Türkiye’yi büyüterek kardeşliğimizi pekiştirdik.” diye belirtti.
‘ÜLKEMİZE HİZMET VE ESER ÜRETECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aydınlık yarınlarımızın teminatı olan, bilinçli, inançlı, erdemli ve özgüven sahibi gençler yetiştirdik. İnşallah gelecekte Türkiye’ye hizmet etmeye, eserler üretmeye devam edeceğiz ve ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız. Milletimiz her zaman kadirşinas olmuştur. Bizi en iyi anlayan millettir. Bizim mücadelemizi görmekte; bizi anlamayanlar, belki de gelecekte bizim nasıl bir noktaya geldiğimizi daha iyi kavrayacaklardır. Bizden sonraki nesiller, bu yolda etkin bir şekilde Türkiye’yi zirveye taşıyacaktır. Bize düşen, şehit ve gazilerimizin hatıralarını onurlandırarak, Tük Milletine hizmet etmeyi sürdürmek.” dedi.






