Müsavat Dervişoğlu’ndan Kıbrıs Seçimlerine Saygı Vurgusu ve Terörle Müzakereye Eleştiri

Aliekber METE/ANKARA, – İYİ Parti’nin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Kıbrıs’ta oluşan milli iradeye tamamen saygılıyız. Her seçim sonrası tartışmaların yaşanması normal; ama halkın iradesi asla göz ardı edilemez” şeklinde konuştu.

Partisinin Başkanlık Divanı toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen seçim sonuçlarıyla ilgili olarak, “Başından beri söylediğim gibi; Kıbrıs halkının iradesine zarar vermemek adına herhangi bir aday destekleme kararı almamıştık. Şimdi sonuçlar ortada, Kıbrıs’ta oluşan milli iradeye sonuna kadar saygı gösteriyoruz. Her seçim sonrası bazı tartışmalar elbette yaşanır; ancak halkın iradesi asla yok sayılmaz. Bu açıdan bakıldığında, Kıbrıs sorununa hala milli bir mesele olarak yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Siyasi ikiyüzlülük ve çelişkili tavırları reddetmemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Spekülatif ifadeler konusunda Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye’deki hükümetin öncelikle yanıt vermesi gerekmektedir. Sayın Devlet Bahçeli’nin bu konudaki açıklamaları, ‘Seçim sonuçlarının tanınmamasını ve KKTC’nin Türkiye’ye katılımıyla’ ilgiliydi. Bahçeli’nin Türk siyasetine olan etkisi yadsınamaz; ancak yetkisi üzerinde tartışmalar olabilir. Bu beyanlarıyla ilgili yetkili mercilerden bir yanıt alınması ya da konunun aydınlatılması gereği düşüncesindeyim” diye belirtti.

‘DOĞRU İNSANLARLA YOL ALMAK GEREKİR’

Dervişoğlu, Diyarbakır’da gerçekleştirilen yürüyüşte güvenlik güçlerine yönelik ifadeler hakkında ise, “Bunların hepsini öngörüyordum. Benim için bu tür olaylar sürpriz değil. Eğer bir yolu terör gruplarıyla müzakere ederek ya da İmralı’daki terörist başına ‘Kurucu önder’ demekle başlarsanız, bu tür bir şımarıklığı bekleyebilirsiniz. Bu tehlikeyi önceden belirtmiştim. Karşı taraf terör örgütü olunca, elbette ki provokasyon ve güvensizlik yaşanacaktır. Bu benim açımda sürpriz olmamıştır. Eğer iyi niyetle hareket ediyorsanız, doğru kişilerle başlamanız gerekiyor. Dolayısıyla TBMM’deki ve Diyarbakır sokaklarındaki yaşanan durum asla beklenmedik olmamalıdır. Bu duruma neden olanların sonuçlarını da göz önünde bulundurarak değerlendirmek lazım. İçişleri Bakanı’nın açıklamasını da gördüm. Hükümetin davranışları artık vahim bir düzeye ulaşmış durumda. Türkiye’nin muhalefetlerini tartışmaya açacaklar. Üniter devlet yapısını sarsacak, Cumhuriyetin temel belgelerini sorgulayacaklar. Tartışılmaz bulgularımızı tartışmaya açıp bu durumdan faydalanmaya çalışacaklar. Bunun sonuçlarını da gözlemliyoruz. İnşallah Türkiye’yi yönettiğini düşünenler, bu gelişmelerden bir ders çıkarmaya çalışırlar” dedi.

‘ANA DİLİ İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR PROBLEMİMİZ YOK’

Dervişoğlu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Dicle Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında Kürtçe şiir okuması hakkında da, “Tepkinin muhatabının, bunları yaparken tepki alacağını öngörmesi gerekiyor. Sayın Numan Kurtulmuş uzun bir siyasi tecrübeye sahiptir. Tepki çekecek bir şey yapmasının nedenini kendisine sormak gerekmektedir. Ben bu durumu böyle değerlendiriyorum. Bizim kimsenin ana diline dair bir sorunumuz yok. Kişisel olarak Kürtçenin de bir dil olduğunu savunuyorum. Ebeveynler bunu kullanıyorsa, bu bir dildir; ama Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bir dili vardır. Herkesin yasalara saygı duyması ve tartışma yaratabilecek argümanlarla konuşmalarını şekillendirmemeleri gerekiyor” diye ekledi.