Aybala MELEK/ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Güçlü sağlık altyapımız sayesinde artık yalnızca çevremizdeki ülkelerin vatandaşlarına değil, başta Avrupa devletleri olmak üzere global ölçekte sağlık hizmeti sunabilen bir ülke haline geldik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ’11’inci Tıp Kurultayı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’ne katılarak, burada farklı kategorilerde TÜSEB ödüllerine layık görülen bilim insanları ve hekimleri tebrik etti.
‘TIPTAKİ GELİŞMELER, İNSANLIĞIN ORTAK MUTLULUĞUDUR’
Erdoğan, insan sağlığının, özgür ve onurlu bir yaşam sürmenin en değerli şey olduğunu belirterek, “Beden ve ruh sağlığını korumak, hastalıkları iyileştirmek, insanların acılarını dindirmek insanlığın tarihine dayanan bir çabadır. İyileştirme arayışı, insanoğluyla birlikte başlamış ve sürmektedir. Tüm eski kültürlerin, dinlerin ve düşünce akımlarının asıl hedefi insanın durumunu korumaktır. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ifadesi, geçmişteki bilgelik ve felsefe ile insanın değerine vurgu yapmıştır. Tıp terimlerinin kökenlerinde ve anlamlarında iyileştirme önemine sahip olduğu gibi, bilgelik ve anlayış yeteneklerinin de mevcut olması önemli bir gerçektir. Eski Türk tıbbındaki ‘otacılar’ zümresinin bilge olmaları, bu durumla açıklanabilir. Tıp alanındaki ilerlemeler, hangi kökenden gelirse gelsin, insanlığın ortak hazinesidir. Ancak bu ilkenin, çağımızda sermaye merkezli düşüncelerle gölgelenmiş olduğunu görmekteyiz. Kapitalist sistem, sağlık sektörü dahil birçok alanda çıkar hırsını beslemektedir. Bugün sağlık sektöründe yaşanan sorunlardan biri, bu sektörü hükümet edenlerin kendilerini ayrıcalıklı bir sınıf olarak görme eğilimidir. Ayrıca, tıptaki yeniliklerin insan yararına değil, tam tersine kullanılma eğilimi tehlikelidir” dedi.
‘İNSAN SAĞLIĞINI TİCARETE DÖNÜŞTÜREMEYİZ’
Erdoğan, “Atalarımızın dediği gibi, sağlıklı olmanın umudu vardır; umut olan her şeyin varlığı vardır. Sağlık, her şeyin temelidir ve huzurlu bir yaşamın yegâne şartıdır. Eğer sağlığınız yerindeyse, zorlukları aşarak hayatınızı sürdürebilirsiniz. Ama sağlığı kaybettiğinizde dünya altın tepsiyle gelse dahi hiçbir anlam taşımaz. Hastaların tedavi olma imkanının olmadığı ve tıbbi ilerlemelerin adil bir şekilde sunulmadığı bir dünya, ne adil ne de yaşanabilir bir dünya olabilir. İnsan hayatı sömürülemez, insan onuru ticarileştirilemez; dolayısıyla sağlık da bir meta olarak görülmemelidir. İnsan ruhu ve bedeni, sağlık ve hastalık sadece ticari amaçlar için kullanılamaz. Mevcut durumda, dünya sağlık alanında daha sağlıklı ve etkili bir anlayışa ihtiyaç duymaktadır. Bu konuları cesurca ele almak ve manevra yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE YÜZYILI’NIN ÖNCÜLERİ DOKTORLARIMIZDIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’deki duruma da dikkat çekerek, “Gazze’de iki yıl boyunca hastanelerin bombardımanına, sağlık çalışanlarının ve bebeklerin katledilmesine göz yuman bir dünyadan, daha bilinçli bir döneme geçiş yapmak zor olacak. Ancak insanlığın, bir hayat kurtarma serüvenini ortak bir mutluluk olarak paylaşabilmesi, dünyayı cennete dönüştürecektir. Biz, bu amaçla çalışıyoruz. Sizler de bu çaba içinde ter döküyorsunuz. Bir insanı iyileştirmek, maddi olarak ölçülemez bir değere sahiptir. Hayat kurtarmanın maddi bir karşılığı yoktur. Biz, şifa bulmaya çalışan kadim bir medeniyetin temsilcileriyiz. Nasıl dedelerimiz Anadolu’yu bir şifa kaynağı haline getirdilerse, biz de aynı çabayı sürdürerek Türkiye Yüzyılı’nda sağlık alanında öncüler olacağız” şeklinde konuştu.
‘SAĞLIK PERSONELİ SAYISINI YÜZDE 288 ARTIRDIK’
Erdoğan, “Son 23 yılda, sağlık sektörüne büyük önem verdik. Kaliteli, yaygın ve ekonomik bir sağlık sistemini halkımıza sunduk. Sosyal devlet anlayışının gereği olarak, dar gelirli vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağladık. İlaç temini için zorlu şartlar yaşayan günler geride kaldı. Bugün, toplam 1 milyon 470 bin sağlık personelimizle, 86 milyon insanımıza birinci sınıf sağlık hizmeti veriyoruz. 2002 yılından bu yana, personel sayımızda yüzde 288 artış sağladık. Geçtiğimiz yıl içinde 57 bin 504’ü hekim olmak üzere toplamda 99 bin 567 yeni atama yaptık. Hekim sayısındaki artış, hem hastalarımızın hem de sağlık çalışanlarının işini kolaylaştırmıştır. Kamu hastanelerimizin yüzde 80’ini yenileyerek, 794 yeni hastaneyi hizmete sunduk ve toplam hastane yatağı sayımızı 173 bine çıkardık. 2002 yılında sadece 7 bin nitelikli yatağımız varken, bugün bu sayı 122 bini geçmiştir. Toplam yatak sayımız da 271 bine ulaştı. Geçtiğimiz yıl 4 bin 60 yatak kapasiteli 60 projeyi tamamladık” dedi.
‘DEVRİM NİTELİĞİNDE REFORMLAR GERÇEKLEŞTİRDİK’
2023 yılında yaşanan depremler sonrası sağlık yatırımlarını hızla artırdıklarını söyleyen Erdoğan, “Bölgeyi yeniden inşa edecek kalıcı sağlık tesislerini hızlandırdık ve 5 bin 123 yataklı 109 sağlık merkezi tamamladık. 11 ilde, deprem öncesinde 23 bin 733 yatakla sunulan sağlık hizmeti, şu an 27 bin 503 yatağa ulaşmıştır. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi’nin 300 yataklı ek binası ve Kahramanmaraş 600 yataklı devlet hastanesini yılsonuna kadar hizmete alacağız. Şehir hastanelerimizden 25’i aktif durumda ve 13’ünün yapımı devam etmektedir. Türkiye, güçlü sağlık altyapısıyla artık yalnızca komşularına değil, Avrupa da dahil olmak üzere tüm dünyaya sağlık hizmeti verebilen bir ülke konumuna ulaşmıştır. Daha birçok projeyi ve yatırımı hayata geçirdik” diye belirtti.
‘ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ’
Erdoğan, “Elbette tüm sorunları çözdüğümüzü iddia edemeyiz. Sağlık gibi dinamik bir alanda ihtiyaçlar sürekli değişmektedir. Ancak, sağlık alanında önemli bir dönüşüm gerçekleştirdiğimiz gerçeği de kabul edilmelidir. Türk sağlık sisteminin gücü, covid-19 salgınında net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Yine de mevcutla yetinmeyeceğiz. Halktan gelen öneri, eleştiri ve şikayetler ışığında sağlık sistemimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Son 23 yılda sağlık alanında yaptıklarımız, bilim insanlarımızla birlikte çalışarak hayata geçirildi. Daha fazlasını yine birlikte başaracağımıza inanıyorum. Ancak bu başarıların 23 yıllık süre zarfında elde edilmesi, hedeflerimize tamamen ulaştığımız anlamına gelmez. Sağlık alanında dünya standartlarında olmalıyız. Tıbbi cihaz üretiminde yeni ufuklar açmalıyız. Bu noktada, içeride ve dışarıda karşılaştığımız engellerle mücadele ederek, Sağlıkta yerli ve millilik adına çalışmalarımızı hızlandıracağız. Zorlukların üstesinden gelerek, Türkiye’yi daha yüksek seviyelere ulaştıracağız. Tüm nitelikli ve yenilikçi çabalara destek vermeye kararlıyız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından ödüller, hak kazananlara takdim edildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Direktörü Hans Kluge, Gazze halkına yönelik destekleri dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ödülü’nü takdim etti.
