Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL/ANKARA, – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması çerçevesinde düzenlenen duruşmalar ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sayın Bahçeli’nin hatırlattığı gibi, 9 Mayıs’tan bu yana talep ettiğimiz gibi, hem TRT’den hem de isteyen diğer kanallardan duruşmaların canlı olarak yayımlanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da TBMM’de yer alan toplantıda Bağımsız İstanbul Milletvekili Doğan Demir’e rozet taktı. Ülkede adaletsizliklerin yaşandığına dikkat çeken Özel, “19 Mart darbesinin iddianamesi nihayet açıklandı. Bu süreç, Ergenekon ve Balyoz dönemlerinde görülen benzer kurgularla dolu. Olmayacak şeylerin iddia edildiği, geniş bir iletişim kampanyasına dönüşen bir durumdayız. Kendilerine ‘mağdur’ diyerek iktidara gelenlerin nasıl zalimleştiğini görmekteyiz. O dönemdeki FETÖ’cü savcıların yaptığı algı operasyonlarına benzer bir durum şu an da yaşanmakta. Bu bağlamda, bugüne kadar atılan sahte iddiaların durumunu yeniden hatırlatmak istiyorum” dedi. Özel, konuşmasının ardından bir video gösterimi gerçekleştirdi.
‘TUTUKSIZ YARGILAMA ŞART’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hazırlanan yolsuzluk iddianamesine atıfta bulunan Özel, “Recep Tayyip Erdoğan, buradan bunları söylüyorsun; ‘Göreceksiniz, insan içine çıkamayacaklar’ diyordun. Ama burada Türk milleti, gözlerinin içine baka baka, iftiraların artık iftira olduğunu söylüyorum. Bu kadar iftiraya karşı, iddianameyi oluşturmak için sayfa sayısı üzerinden dahi iletişim sağlandı. İddianame içerisindeki ifadelerden 969 kez ‘-mış, -miş’ gibi kavramlar kullanarak tutuklamalar yapıyorlar. Bu tür işlemlerle insanların tutuklu kaldığı bir durumda, bir kişi ifadesinde beş kişinin ismini vermişken, tutuklanmayanlar olduğu gibi, bu da üzerinde durulması gereken bir konu” şeklinde konuştu.
‘HAFTADA KANUN ÇIKARALIM’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin duruşmaların canlı yayınlanmasına dair sözlerini referans gösteren Özel, “Biz 9 Mayıs 2025’te, olayların henüz taze olduğu dönemde, tüm milletvekillerimizin imzasıyla duruşmaların istediğimiz tüm kanallardan canlı yayınlanmasına dair bir teklif verdik. Ekrem Başkan, ‘İnsan önünde hesap vermekten çekinmiyoruz’ dedi. Canlı yayın olmasa bile yanıt vereceğiz. Ancak bu noktada açık bir şekilde çağrıda bulunuyorum; bu kanunu bu hafta çıkarmalıyız” ifadelerini kullandı.
Özel, iddianamede suçlananlarla korunan kişiler arasında denge olmadığına dikkat çekerek, “Herkes tutuklu, fakat malı alan kişi tutuklu değil; bu durum üzerine düşünülmesi gereken bir gerçek. Canlı yayında bu konuları ele almalı ve doğruya ulaşmalıyız” dedi.
‘SUÇ ORANLARI İLE ÇARPICI GERÇEKLER’
Dünya Organize Suç Raporu’na dikkat çeken Özel, “Rapor, Türkiye’nin insan hakları ihlalleri noktasında bir merkez ülke olduğunu ortaya koyuyor. Silah kaçakçılığı ve uyuşturucu işlerinin merkezlerinden biridir. Türkiye, bu alanda iç piyasada önemli bir yere sahiptir. Suç örgütleri sokaklarda cirit atıyor ve açık ilanlarla suçlarını bir pazar haline getirmiş durumdalar. Bu durumla mücadele etmesi gereken İçişleri Bakanlığı ise gençlere ve muhaliflere baskı yaparak doğruyu sapıtıyor” şeklinde konuştu.
‘DEMOCRATİK BİR GELECEK İSTİYORUZ’
Özel, grup toplantısında Erdoğan’ın yargıya tabi tutulduğu görüntüleri hatırlatarak, “Erdoğan hiçbir zaman yargılamanın cephelerinde yaşadığı kaygıları taşımadı. Şimdi ise bizim muhalefet olarak daha yargı dahi başlamadan ceza almamız gibi bir durumla karşı karşıyayız. Tutuksuz yargılama süreci başlatıldığında gerek kamuoyunun gerekse mahkemenin üzerindeki yük azalacaktır. Bu sebeple, yargı sürecinin şeffaf olması gerektiğine inanıyorum” diye ekledi.
‘SİYASİ AHLAK YASASI TASARISI’
Özel, hafta içinde bir siyasi ahlak kanunu çıkarılmasını istediklerini belirterek, “Geçmişe yönelik olarak herkesin mal varlıklarının araştırılması ve şeffaflaşması adına bir düzenleme olmalıdır” vurgusunu yaptı.
‘ZULÜM YETER, HUKUKA SAYGI GÖSTERİN’
Duruşmaların halk tarafından izlenerek gerçekleşmesini gerektiğini söyleyen Özel, “Mahkeme kendi kararını vermeli; üzerindeki baskılardan arındırılmalıdır. Ceza adaletinin sağlanması adına, hukuk kurallarına saygı gösterilmeli ve yasaların düzgün işleyişi sağlanmalıdır” dedi.
