Kanserle savaşırken dernek kurup umut oldu

Ruken KADIOĞLU-Şevval CİNDİR/İSTANBUL, – İSTANBUL’da Filiz İsili (49), 2019 yılında 4’üncü evre meme kanseri olduğunu öğrendi. Tedavi sürecinde 16 kür kemoterapi, 25 seans radyoterapi gören ve sol memesi alınan İsili, 2023 yılında kanserli hücrelerin karaciğer ve kemiklere metastaz yaptığını öğrendi. Filiz İsili, kendisi gibi kanserle mücadele edenlere umut olmak için ‘Kansersiz Hayatlar Derneği’ni kurdu.

İstanbul’da yaşayan 3 çocuk annesi Filiz İsili, 2019 yılındaki evlilik yıl dönümünde 4’üncü evre meme kanseri olduğunu öğrendi. İsili, tedavi sürecinde 16 kür kemoterapi, 25 seans radyoterapi gördü ve sol memesi alındı. 2023 yılında kanserli hücrelerin karaciğer ve kemiklere metastaz yaptığını öğrendi. Kanserle savaşını büyük ölçüde yalnız yürüten Filiz İsili, bu kez farklı bir yoldan yürümeye karar vererek, kendisi gibi kanserle mücadele edenlere umut olmak için karşılaştığı kanser hastalarıyla kurduğu bağları daha örgütlü bir yapıya dönüştürerek, ‘Kansersiz Hayatlar Derneği’ni kurdu. İsili, 2 ay önce kurduğu dernek ile yalnızca medikal destek değil; moral, dayanışma, bilgilendirme toplantıları, farkındalık etkinlikleri düzenliyor. Filiz İsili, sosyal medyada da ‘hikayenle umut ol’ köşesiyle kanserle mücadele eden bireylere yalnız olmadıklarını hissettirmek için çalışıyor.

‘İÇİM KAN AĞLASA DA HEP AYAKTA KALDIM’

İsili, kanser olduğunu öğrendiğinde çocuklarının 11, 4 ve 5 yaşlarında olduklarını söyleyerek, “Aklıma ilk gelen onlar oldu. Ben öleceğim ve çocuklarıma kim bakacak? Çünkü halk arasında kanser tanısı aldığınız zaman direkt size bakış açısı da değişiyor. Kansersiniz ve öleceksiniz. Bununla karşılaştığım için benim de aklıma ilk gelen oydu. Ben kanserim ve çocuklarım ne olacak? Onların yanında gözyaşım hep içe akıyordu. Dışarıda olduğum zamanlarda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. İlk kemoterapi hemşirem bana şöyle bir cümle kullanmıştı eğitim esnasında, ‘Eve gittiğinde hastayım diye yatmayacaksın. Günlük rutin işin neyse onu yapacaksın. Sosyal hayattan uzaklaşmayacaksın’ Bu süreçten en çok etkilenen büyük kızım oldu. Ben evde hiçbir zaman hasta modunda bir anne olmadım. Yemek yapılacaksa yemek yapılmıştır, temizlik yapılacaksa temizlik yapılmıştır. Çocuklarla oynanacaksa onlarla oynanmıştır. Saçlarım ilk döküldüğünde çok ağladım. O çok zorlayıcı bir andı ama çocukların yanında zayıf ve hasta bir anne olmak istemediğim için bir tarafım ağrısa da sızlasa da içim kan ağlasa da ben hep ayakta kaldım” dedi.

‘TANI ALDIKTAN SONRA HİÇ SUSMADIM’

Filiz İsili, tedavi görürken yapamadıklarını yaptığını anlatarak, “Hep içimde hayalimdi, ehliyet aldım. Kız Kulesi’ne gitmekti hep isteğim, bu süre içerisinde Kız Kulesi’ne gittim. Çocuklarımla sinemaya gitmemiştim bu zamana kadar. Tanıyı aldıktan sonra çocuklarımla sinemaya gittim. Hiç tatile gitmemiştim. Bizim tatil anlayışımız İstanbul ve köy arasındaydı; tatile gittik. Tanıyı aldıktan sonra hiç susmadım aslında. Birçok insan susar, bu süreci konuşmak istemez. Ben aksine karşılaştığım her kadına elle muayenenin önemini, 40 yaş üstüne mamografi çektirmeleri gerektiğini, özellikle kendilerini tanımaları, vücutlarını tanımaları gerektiğini söyledim. Hikayemi sosyal medyada paylaştıkça pek çok kişi bana ulaşmaya başladı. ‘Ben de metastazım, ben de 4’üncü evreyim, ben de sizin gibi umut arıyorum’ diyen kadınlar yazdı. Onlara sadece cevap vermek değil, bir araya gelmek, birbirimizi dinlemek, destek olmak istedik. Bu yüzden ‘Kansersiz Hayatlar Derneği’ni kurdum. Çünkü ben ilk tanıyı aldığımda çaresizdim, nereye gideceğimi bilmiyordum. Bizim amacımız bir rapor paylaşmak değil, bir ilaç anlatmak değil. Bizim amacımız, ilk tanıyı aldığımız zamanki çaresizlik. Çünkü bu ilk tanıyı alan her kanser hastası, o çaresizliği yaşıyor. Onların elinden tutmaktı amacım. Tedavinin yüzde 35’i ilaçsa, yüzde 65’i moral ve motivasyon. Biz bunu görmeye çalıştık, bunu yapmaya çalışıyoruz. Kanser tanısı aldık diye bizim hayatımız bitmiş değil. Biz nefes aldığımız sürece bizim için hayat devam ediyor. Yoğun bakımda entübe de olsanız orada nefes alıyorsanız sizin için bir umut vardır” ifadelerini kullandı.

‘YALNIZ DEĞİLSİNİZ DEMEK ÇOK KIYMETLİ’

Dernek çatısı altında kanser tanısı almış kadınlara yönelik destek grupları, bilinçlendirme toplantıları ve hikaye paylaşımları yaptıklarını belirten İsili, en büyük amacının moral kaynağı oluşturmak olduğunu söyledi. Filiz İsili, “Ben hayattayım. Şu an metastaz evresindeyim ama yaşıyorum, gülüyorum, sosyal hayatın içindeyim. Bu sürecin başındaki halimi, çaresizliğimi çok iyi hatırlıyorum. O yüzden şimdi ‘Yalnız değilsiniz’ demek benim için çok kıymetli. Ben bu süre içerisinde hiç gülümsemeyi bırakmadım. Metastazdan sonra da hayat devam ediyor. Bu, bir son değil” diye konuştu.