İSTANBUL, – KULAKLIK kullanmanın kendisinin doğrudan zararlı olmadığını, fakat ses seviyesi ve kullanım süresinin işitme sağlığı üzerinde ciddi etkileri olabileceğini vurgulayan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Veli Çetinaslan, “Kulaklıkla yüksek sesle uzun süre müzik dinlemek, iç kulaktaki hassas tüylü hücrelerin zarar görmesine, tiz sesleri algılamada azalma, çınlama ve kalıcı işitme kaybına sebep olabilir” şeklinde konuştu.
Kulaklıkların günlük yaşamımızda yaygın bir şekilde kullanıldığını, ancak hatalı kullanımın işitme sağlığını büyük ölçüde etkileyebileceğini belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kulak Burun Boğaz uzmanı, güvenli kulaklık kullanımı ile ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
‘YÜKSEK SES RİSKİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’
Kulaklıkların sadece kendilerinin zarar vermediğini, ses seviyesi ve kullanım süresinin işitme sağlığını doğrudan etkilediğini ifade eden Op. Dr. Çetinaslan, “Kulaklıkla yüksek sesle uzun süre müzik dinlemek, iç kulaktaki tüylü hücrelere hasar vererek tiz sesleri duymada azalmaya, çınlamaya ve kalıcı işitme kaybına neden olabilir. Kulak içi kulaklıklar, enfeksiyon riskini artırır. Dış kulak yolunda tahriş, enfeksiyon ve kulak kiri birikimi gibi sorunlar daha sık yaşanabilir” dedi.
‘SES SEVİYESİ VE KULLANIM SÜRESİ ÖNEMLİ’
Güvenli bir kullanım için ses seviyesinin yüzde 60’ı (yaklaşık 75-80 dB) aşmaması gerektiğini belirten Op. Dr. Çetinaslan, “Her 60 dakikalık dinlemede 10 dakika ara vermek gereklidir. Ayrıca kulaklıkların düzenli olarak temizlenmesi, işitme sağlığı açısından büyük önem taşır” şeklinde sözlerine devam etti.
‘ÇOCUKLARDA RİSK DAHA FAZLA’
Çocukların duyma yapısının daha hassas olduğunu belirten Op. Dr. Çetinaslan, “Çocukların kulak kanalları daha dar olduğu için ses basıncı daha yoğun hissedilir. Bu durum, aynı ses seviyesinde daha yüksek dB etkisi oluşmasına ve geçici işitme kaybına neden olabilir. Uzun süre süren oyun oynama, müzik veya video izleme, baş ağrısı, çınlama, boyun pozisyon sorunları ve akustik travma getirebilir. Yüksek sese maruz kalan çocuklarda dikkat dağınıklığı, stres artışı ve akademik başarıda düşüş gözlemlenebilir. Ebeveynlerin kullanım sürelerini mutlaka denetlemesi gerekiyor” diye ekledi.
HANGİ KULAKLIK DAHA GÜVENLİ
Kulak içi kulaklıkların enfeksiyon açısından daha riskli olduğunu ifade eden Dr. Çetinaslan, kulak üstü ve aktif gürültü engelleme (ANC) özelliğine sahip modellerin daha güvenli bir seçenek sunduğunu belirtti. Kablosuz kulaklıkların tahriş riskinin daha düşük olduğunu, kablolu modellerin ise daha net ses ilettiğini söyleyen Dr. Çetinaslan, “Kulak üstü + ANC + düşük ses seviyesi en güvenli kombinasyonlardandır” dedi.
‘GÜRÜLTÜLÜ YERLERDE DİKKAT EDİN’
Ortam gürültüsünün yüksek olduğu yerlerde kulaklık kullanımının işitme açısından tehlikeli olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Çetinaslan, “Kullanıcı, farkında olmadan ses seviyesini artırmada eğilim gösterebilir ve kulak 85-100 dB kadar yükselebilir. Bu seviyelerde 15-30 dakika dinlemek, geçici işitme kaybına neden olabilmektedir. Bu tür durumlar sık tekrarlandığında kalıcı hasar meydana gelebilir” şeklinde uyardı.
‘DENGE BOZULMASI OLASILIĞI’
Yüksek ses seviyelerinin iç kulak yapısını etkileyerek baş dönmesi ve denge bozukluklarına sebep olabileceğini belirten Op. Dr. Çetinaslan, uzun süreli ve yüksek sesle kullanımın iç kulak hasarı için risk taşıdığını söyledi.
‘İŞİTME TESTLERİ ÖNEMLİ’
Kulaklık kullanımının yaygınlaşmasıyla düzenli işitme testlerinin öneminin arttığını vurgulayan Op. Dr. Çetinaslan, “Hafif işitme kaybı, yüksek frekans kaybı ve çınlama çoğu zaman fark edilmez. Bu nedenle özellikle haftada birkaç saat kulaklık kullananların yılda bir kez işitme testi yaptırmaları gerekmektedir” dedi.

