Meme Kanseri Teşhisi Koyulan Öğretmen: “Düzenli Kontrolleri Aksatmamak Şart”

Ruken KADIOĞLU-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA, – ANKARA’da, okul öncesi öğretmeni Figen Altundağ (38), ablasında meme kanseri tespit edilmesinin ardından düzenli olarak yaptığı kontrollerde kendi durumunu öğrendi. Tedavisinin son aşamasına gelen Altundağ, “Tedavi sürecim tamamlanmak üzere, kendimi iyi hissediyorum. Kontrollerimi ihmal etmemek çok önemli” şeklinde konuştu.

Ankara’da yaşayan ve iki çocuğun annesi olan Figen Altundağ, ablasının yaşadığı sıkıntıdan dolayı düzenli olarak gittiği kontrollerde geçtiğimiz altı ay içerisinde meme kanserine yakalandığını öğrendi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edilen Altundağ’ın, memesindeki kitle ameliyatla çıkarılırken, ikinci bir operasyonla lenf bezlerine müdahale edilmiştir. Kemoterapi sürecini tamamlayan ve son olarak radyoterapi ile tedavi olmak üzere olan Figen Altundağ, “Genellikle 40 yaş üzerindeki kadınlara kontrollere gitmeleri öneriliyor. Ablamda bu durum olunca ben de kontrollerimi aksatmadım. Yılda bir, ardından altı ayda bir ve sonrasında üç ayda bir kontrol oldum. Radyoloji uzmanım Pelin Hanım’ın dikkatli yaklaşımı sayesinde, geçen yılın Şubat ve Haziran aylarında üç ay arayla yapılan kontrollerde hastalığım tespit edildi” şeklinde ifade etti.

‘ARTIK HİÇ SORUNLARI DÜŞÜNMEYECEĞİM’

Tanının ardından tedaviye başlandığını belirten Altundağ, “İlk olarak örnek alındı, tedaviye devam edilince kesin tanı konuldu. Kitlenin boyutunun 4,5-5 santimetre olması nedeniyle cerrahi müdahale gerçekleştirdik. Elle muayene yapılması çok önemli; herkesin bu işlemi yapması gerekiyor. Meme kanserini artık sıradan bir hastalık olarak görüyorum. Kendimi motive etmek için, ‘Ben hasta değilim, bu durumu aşacağım’ dedim. Tedavi sürecim güzel geçti, ameliyatım başarılı oldu, kendimi iyi hissediyorum. Şimdi ilaç tedavisine başladım ve 30 gün boyunca ışın tedavisi alacağım, sonrasında üç ayda bir kontrollerim devam edecek. Kontrollerin aksatılmaması şart. İki çocuğum var; onlarla birlikteyken her şeyi unuttum. İlk başta üzüldüm ama hemen atlattım. Eşim ve çocuklarım en büyük destekçilerim oldu. Eskiden her şeyi kafama takardım; artık takmayacağım. Önceliğim kendim, ardından çocuklarım ve ailem geliyor. Tedavi sürecim sona erdikten sonra tatile gitmeyi planlıyorum. Mesleğime uzun bir ara vermiştim, iyileştikten sonra öğretmenliğe geri dönmeyi düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

‘TEŞHİSİZ İYİLEŞMEYİ UMUT EDİYORUZ’

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi bölümünde görevli Prof. Dr. Serdar Kuru, Figen Altundağ’ın sağ memesindeki kitlenin hızla büyümesi nedeniyle cerrahi müdahale yapılma kararının alındığını belirtti. “Memede koruyucu bir yaklaşım benimsenerek doku yerinde bırakıldı, aldığımız kitle ise patolojik inceleme için gönderildi. Bu incelemede meme kanseri tespit edildi; fakat erken evrede, yani evre 1’de yakalandı. Erken teşhis sayesinde meme korundu ve koltuk altlarında da metastaz yok. Bu noktada sıradaki takip sürecinin şifa ile neticelenmesini umut ediyoruz. Meme kanseri hakkında farkındalık artışı sağlamayı, risk faktörleri konusunda bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz. Erken teşhis, düzenli muayeneler ve taramalar özellikle 40 yaşından sonra büyük önem taşıyor. Genetik yatkınlık olanlar için bu yaş sınırı daha da aşağıya çekilebilir” ifadelerini kullandı.

‘ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR’

Dünya genelinde kadınlarda en yaygın görülen kanser türü olarak dikkat çeken meme kanseri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kuru, “Dünya genelinde 2,3 milyon insan bu hastalıktan etkilenmektedir. Kadınlarda en sık rastlanan kanser türüdür ve kanser ölümlerinde dördüncü sıradadır. Her sekiz kadından biri hayatı boyunca meme kanseri ile karşılaşmaktadır. Bu sebeple meme kanseri, bir toplum sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de erken teşhis oranını yüzde 40-45, seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Erken teşhis, tedavi sonuçlarını doğrudan etkileyen ve kişinin sağ kalım oranını yüzde 90’ın üzerine çıkarabilen bir faktördür. Sağlık Bakanlığı’nın önerilerine göre, 20 yaş üzerindeki her kadının kendi kendine meme muayenesini yapabilmesi önemlidir. Bilgi sahibi olmayanlar, KETEM, aile sağlığı merkezleri veya eğitim araştırma hastanelerinin meme polikliniklerinden destek alabilir. 20-39 yaşındaki kadınların her ay düzenli muayenelerini yapmaları ve iki yılda bir kontrole gitmeleri önerilmektedir. 40-69 yaş aralığındaki kadınlarda ise her yıl düzenli klinik muayene ve iki yılda bir mamografi uygulanmasını öneriyoruz” şeklinde değerlendirdi.