Ruken KADIOĞLU-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, – Ankara’da erken evrede tespit edilen meme kanserini beş yıl süren tedaviyle atlatan, ancak bir yıl sonra hastalığı nükseten teknik ressam Meral Uyar’a (48) akıllı ilaç önerildi. Uyar, evini satmayı düşünürken, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) o dönemde ilacı geri ödeme listesine almasıyla bu ilaca ulaşmayı başardı. Uyar, beş yıldır kullandığı akıllı ilaç sayesinde hayata sımsıkı tutundu.
Evli ve bir çocuk annesi olan Meral Uyar’a, 2012 yılında 35 yaşındayken erken evre meme kanseri teşhisi konuldu. Uyar, cerrahi müdahaleden sonra dört kür kemoterapi ve radyoterapi uzmanı ile beş yıl içinde hastalığı atlattı. 2017’de tedavi süreci sona eren Uyar, bir yıl sonra 2018’de hastalığın kemiklere yayıldığını öğrendi. Özel bir hastaneye başvuran Uyar’a, dördüncü evre tedavisine devam etmesi gerektiği söylendi ve kemoterapi, radyoterapi ile hormon tedavisinin ardından akıllı ilaç tedavisi önerildi. Ancak Uyar, kullanması gereken bu ilacın SGK’nın geri ödeme listesinde olmaması nedeniyle yıllık maliyetinin yaklaşık 800 bin lira olabileceği belirtildi. Meral Uyar, yaklaşık bir yıl başka bir ilaç kullandı. Eşiyle birlikte evlerini satmayı düşündükleri bir dönemde önerilen ilaç, SGK’nın geri ödeme listesine alındı. Uyar, SGK’nın karşılamasıyla erişim sağladığı akıllı ilacı beş yıldır kullanırken, hastalık da büyük ölçüde geriledi.
‘EŞİM EVİMİZİ SATMAYI DÜŞÜNDÜ’
Meral Uyar, tanıyı aldığında kızının sadece 3,5 yaşında olduğunu ifade ederek, “O dönem oldukça zordu. Eşim her zaman yanımdaydı, beni hiç bırakmadı. ‘Bu durumu aşacağız’ dedi ve bugün buna şükrediyoruz. Metastaz durumu benim için büyük bir hayal kırıklığıydı; çünkü ‘iyileştim’ sanıyordum. Şu anda her şey çok daha iyi. Kullanmam gereken akıllı ilacın SGK kapsamında olmaması zor bir süreçti. İlk bir yıl farklı bir ilaç denedik. Doktorum ilacın Türkiye’de SGK kapsamında olmadığını belirtti. O dönem bu tür ilaçların fiyatlarının da çok yüksek olduğunu biliyorduk. Çok korkmuştuk. Eşim bana ‘İlaç için evimizi satmak gerekirse satabiliriz’ demişti. Bu tarz süreçlerde birçok aile benzer zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Ama bir mucize gerçekleşti ve doktorum bir gün bizi arayarak ‘Hızla gelin, ilaç onaylandı, hemen başvurmalısınız’ dedi. Bu duyduğumuz bir mucizeydi. İlaca başvurduk ve ardından ilacımız onaylandığında çok mutlu olduk. Artık evimizi satmamıza gerek kalmadı. Şu an akıllı ilaç kullanıyorum, bu SGK kapsamında” dedi.
‘HAYATA SARILDIM’
Uyar, tedavisinin güzel gittiğini belirterek, “Hayatı seviyorum, yaşamayı seviyorum, kızımı çok seviyorum, eşimi çok seviyorum, ailemi çok seviyorum. Bu yüzden hayata sarıldım. Bu bir mücadele, sağlık mücadelesi, bu hayatta kıymetlilerim var, bu yüzden savaşmaya devam ediyorum. Akıllı ilaçlar görünüşte çok değişiklik yaratmayabilir; ama bağışıklık sistemini ciddi şekilde etkiliyor. Beslenmeme dikkat ediyorum. Özellikle dışarıda fazla yemek yememeye çalışıyorum. Sağlıklı besleniyorum ve işlenmiş gıdalardan kaçınıyorum. Uzun yıllardır onkoloji hastanelerindeyim. Herkese umut olsun. Hayattan vazgeçmesinler. İki hafta sonra kontrollerim olacak, bu tedavi sürecini tamamlamak istiyorum. Kızımın mezuniyetini, evliliğini ve çocuklarını görmek istiyorum. Onunla dünyayı gezmek istiyorum. Bu yüzden bir anne olarak kızımı çok sevdiğim ve onun için mücadele ettiğim için devam ediyorum” ifadesinde bulundu.
‘SAĞLIKLI DOKULARA ZARAR VERMEZ’
Meral Uyar’ın doktoru Prof. Dr. Mehmet Metin Şeker, ilaca erişiminin zorluğunu hastalar için ayrı bir stres kaynağı olduğunu dile getirerek, “Hastamızı önce radyoterapi ile tedavi etmeye yönlendirdik. 2 hafta sürecek bir tedavi aylığıydı. Neyse ki bu süre zarfında çok güzel bir haber geldi ve Sağlık Bakanlığı bu ilaçların ruhsatını verdi. SGK da bu ilaçları geri ödeme listesine aldı. Hastamızda endişesiz bir şekilde yeni nesil akıllı ilacımıza başladık. Son 5 yıldır da bu ilaçların etkisini olumlu bir şekilde gözlemlemeye devam ediyoruz. Bu ilaçlar, hızlıca bölünen hücreleri hedef alarak etki ediyor. Akıllı ilaçların çalışma şekli oldukça farklıdır. Vücutta belirli bölgelere yönelerek bağlanıyorlar. Bu bütün tümörlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde daha etkili olmaktadır. Sağlıklı dokulara zarar vermeden özellikle tümörlerin yok edilmesi hedefleniyor. Bu akıllı tedavi yöntemleri, hem tabletli hem de damardan uygulanabiliyor” şeklinde konuştu.
‘HASTALARIMIZ ÜMİTSİZ OLMASIN’
Prof. Dr. Şeker, kanserin sadece Türkiye’de değil dünya genelinde önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek, “Birçok kanser hastası var ve her geçen gün bu sayı artıyor. Ancak moral verici olan, her daim yeni ilaçların geliştirilmesi. Yeni ilaçlar ise hemen satışa sunulamayabiliyor, çünkü ruhsatlandırma süreçleri zaman alıyor. 20 yıl öncesine bakıldığında, ileri evre bir kanser hastasının beklenen yaşam süresi bir yıl civarındayken, bugün uygun hastalar için akıllı ilaç veya hedeflenmiş tedaviler ile beş yılları, on yılları konuşur hale geldik. Hatta bazı hastalar için ‘Acaba bu tümör tamamen geçti mi?’ sorusunu bile artık konuşabiliyoruz. Hastalarımız lütfen umutsuzluğa kapılmasınlar. Bugün bile elimizde çok etkin ve iyi sonuç veren tedavi seçeneklerimiz var” ifadelerini kullandı.
