Kurtarıcı Maskesiyle Gelen Tehdit: İsrailli Analistin Karanlık Hayali

Tarih:

Bazı yazılar vardır, okurken sadece gözleriniz değil yüreğiniz de irkilir. İsrail merkezli Israel Hayom gazetesinde yayımlanan Shay Gal imzalı yazı da işte öyle bir metin. Diplomasi tarihine değil, vicdan defterine utançla yazılması gereken bir metin.

Küstah analist  Shay Gal, “Kuzey Kıbrıs aynı zamanda bir İsrail sorunu” diyerek, Kıbrıs Türk halkını bir tehdit, KKTC’yi ise adeta işgal edilmesi gereken bir toprak parçası gibi gösteriyor. Sanki bölgenin sahibi biz değilmişiz gibi… Sanki burada doğan, yaşayan, ölen insanlar bir halk değil de, “kurtarılacak nesne”ymiş gibi…

“Operasyon yapılmalı,” diyor.
“Türk askerleri etkisiz hâle getirilmeli,” diyor.
“Kuzey Kıbrıs temizlenmeli,” diyor.

Yani düpedüz, savaş çağrısı yapıyor. Ama öyle bağırarak değil, sinsi bir soğukkanlılıkla, diplomasi kılıfı içinde.

O yazının her satırında bir halkın hafızasıyla, geçmişiyle, geleceğiyle dalga geçiliyor. Bu halk, 1974 öncesinde yaşadıklarını daha unutmadı. Kurşunların arasından hayatta kalan çocuklar bugün torunlarına aynı yıkımı bırakmamak için direniyor. Ve biri çıkıp, “temizlemek”ten söz ediyor.

Açık konuşalım: Bu bir analiz değil. Bu bir öngörü de değil. Bu, doğrudan Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk halkına yapılmış bir tehdit mektubudur. Ve biz bu mektubu ne kabul ederiz, ne de cevapsız bırakırız.

İsrail Devleti’nin resmî görüşü müdür bu yazı? Bilmiyoruz. Belki değildir. Ama böyle bir yazı çıkıyor da kimse “Bir dakika!” demiyorsa, bu sessizlik dahi başlı başına endişe vericidir. Zira düşman bazen en çok sustuğunda niyetini belli eder.

Kıbrıs Türk halkı “kurtarılacak” bir halk değil. Kimseden medet ummaz, hele hele savaş naraları atanlardan hiç… Bu halk kendi devletini kurmuş, kendi toprağında özgürce yaşıyor. Evet, bazı zorluklar çekiyor. Ama bu halkın alnı açık, yüreği sağlam.

Tarihin çok defa gösterdiği gibi, bu coğrafyada hiçbir halk iradesiz değildir. Kıbrıs Türkü de öyle… Ne sahipsizdir, ne savunmasız. Türkiye sadece garantörlük yapmaz; aynı zamanda bu halkın kalbindeki kardeşliğin adıdır.

Savaş kışkırtıcılığıyla, kibirli cümlelerle, haritalar üzerinde oynanan oyunlarla Kıbrıs Türkünü yıldıracaklarını sananlar bir kez daha yanılıyor. Çünkü biz bu adada yaşadıklarımızla değil, direnerek ayakta kaldıklarımızla var olduk.

Mehmet Akif ne güzel söylemiş:

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Bizim yüreğimiz bir. Ve inanın, bu yürek bir oldukça, kimse bizi “temizleyemez.”

Kıbrıs Türkü devletsiz değil, kimliksiz hiç değildir.
Ve Kıbrıs Türkü sahipsiz asla değildir.

Bu coğrafyada kimse tek başına değildir. Hele ki, Kıbrıs Türkü hiç değil.

Bugün olduğu gibi yarın da, o halkın arkasında hem tarihi hem hukuku hem de Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü bir garantör vardır.

HABERİ PAYLAŞ:

En Son Haberler

DAHA FAZLA
MEDYA ÖZEL

Rize’de heyelan; kapanan yol ulaşıma açıldı

Mehmet Can PEÇE/ RİZE, - RİZE’nin Çamlıhemşin ilçesinde,...

Göztepe – Manisa FK: 6-0

İZMİR, - SÜPER Lig ekiplerinden Göztepe evinde 1’inci...

İstanbul – İstanbul’da genel asayiş denetimi

Leyla YILDIZ- Hadican EROL- Vehbi DEMİR / İSTANBUL, ...

Bursa’da öğrenci yurdundaki yangın söndürüldü

Yiğithan HÜYÜK- Hüseyin SEZGİN/ BURSA, - BURSA’da 5...