Nükleer Enerji, Elektrik Talebindeki Artışla Gündeme Yeniden Geldi

Tarih:

Sinop, – Sinop Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Meryem Seferinoğlu, elektrik talebinin artışıyla birlikte nükleer enerji teknolojilerinin yeniden ön plana çıktığını ifade etti.

Küresel ölçekte elektrik ihtiyacının hızla büyüdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Seferinoğlu, bu talebin karşılanmasında nükleer enerjinin güvenli, temiz ve sürdürülebilir bir kaynak olarak öne çıktığını vurguladı. Nükleer enerjiye duyulan ilginin yeniden artmasının nedeninin dünya genelinde elektrik talebinin güçlü bir şekilde yükselmesi ve bu ihtiyacın karşılanmasında öngörülen sürdürülebilirlik olduğunu sözlerine ekledi.

Nükleer enerjinin, hidroelektrikten sonra en büyük düşük emisyonlu elektrik kaynağı olduğuna ve günümüzde küresel elektrik arzının yaklaşık yüzde 10’unu karşıladığına değinen Prof. Dr. Seferinoğlu, artan elektrik talebinde yapay zeka ve veri merkezleri gibi yeni teknolojilerin etkisini şu şekilde açıkladı: “Google ve Microsoft, artan enerji ihtiyaçları nedeniyle nükleer enerjiye yönelmeye başladı. Google, 2030’a kadar birden fazla küçük modüler reaktör (SMR) inşa edecekken, Microsoft ise Three Mile Island santralinden 20 yıllık enerji alım anlaşması imzaladı. Bu teknoloji devlerinin bu anlaşmaları yapmasının ana sebebi, nükleer enerjinin veri merkezlerinin 7/24 kesintisiz çalışmasını sağlayan kararlı bir enerji kaynağı olmasıdır.”

‘ABD, RUSYA VE ÇİN YATIRIM YAPIYOR’

Prof. Dr. Seferinoğlu, Rusya, Çin ve ABD gibi ülkelerin nükleer enerji yatırımlarını artırmayı planladıklarını belirtti. Rusya’nın 2045 yılına kadar 29 yeni reaktör projesi için yüzer nükleer reaktörler ve SMR’lere yatırım yapmayı hedeflediğine dikkat çeken Seferinoğlu, “2035’e kadar 150 yeni reaktör inşa etmeyi hedefleyen Çin, Hualong One ve HTR-PM gibi yerli teknolojileri geliştirmeyi amaçlıyor. ABD ise mevcut santrallerin ömrünü uzatmanın yanı sıra SMR ve yeni nesil reaktörlere yatırım yapmayı planlıyor” dedi.

Prof. Dr. Seferinoğlu, dünya genelinde 63 ülkede nükleer reaktör inşaatının sürdüğünü, bu reaktörlerin 70 GW’dan fazla enerji üreteceğinin öngörüldüğünü belirtti. Bu durumun 1990’dan bu yana en yüksek rakam olduğunu ifade etti. Son beş yılda 60’tan fazla reaktörün işletme süresinin uzatıldığını da ekledi.

TİFTİKÇİ: KÜRESEL KAPASİTE ARTACAK

Sinop Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Tiftikçi, son yıllarda enerji güvenliği ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda nükleer enerjiye yönelik ilginin dünya genelinde belirgin bir artış gösterdiğini kaydetti. 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde 417 nükleer reaktörün çalışır durumda olduğunu ve toplam kurulu gücün 377 GW seviyesinde olduğunu belirten Tiftikçi, küresel kapasitenin 2050 yılına kadar 992 GW’a ulaşmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Nükleer enerjinin Türkiye için stratejik bir alan olduğunu dile getiren Doç. Dr. Tiftikçi, “Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu NGS, 4.800 MW kurulu güce sahip. Türkiye, 2035 yılına kadar toplam nükleer enerji kurulu gücünü 7.200 MW, 2050 yılına kadar ise 20.000 MW seviyesine çıkarmayı hedefliyor” dedi. Akkuyu NGS’deki yerelleştirme hacminin 11 milyar dolara ulaştığını ve bu durumun yerli sanayi katılımının arttığını gösterdiğini belirtti. Ayrıca Sinop ve Trakya’daki yeni projeler ile SMR ve mikro reaktörlere yönelik Ar-Ge çalışmalarının önemine de dikkat çekti.

ŞAHİNER: NÜKLEER ENERJİ ÖNE ÇIKTI

Sinop Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Şahiner, nükleer enerjiye olan talebin geçmişte bazı nedenlerden dolayı azalmış olmasına rağmen günümüzde yeniden yükselişe geçtiğini belirtti. Dr. Şahiner, çevresel kaygılar ve görünmeyen radyasyona dair korkular sebebiyle bir süre geri planda kalan nükleer enerjinin, sanayi ve teknolojinin yenilikleriyle yeniden önem kazandığını söyledi. Özellikle yeni nesil reaktör tasarımlarının, nükleer enerji yatırımlarında yeniden bir ivme kazandırdığını aktardı.

Türkiye için nükleer enerjinin kritik bir stratejik araç olduğuna vurgu yapan Dr. Şahiner, “Enerji ithalatına bağımlı bir ülke olarak, arz güvenliği ve sürdürülebilirlik Türkiye’nin öncelikleri arasında yer alıyor. Akkuyu NGS’nin inşası, Sinop ve İğneada projeleri bu vizyonun somut tehditlerini oluşturuyor. Bu projeler yalnızca elektrik üretimine katkıda bulunmanın ötesinde, Türkiye’nin düşük karbonlu enerji dönüşümünde de önemli bir rol üstlenecektir.” şeklinde konuştu.

HABERİ PAYLAŞ:

En Son Haberler

DAHA FAZLA
MEDYA ÖZEL

2025 MAKTEK Konya Fuarı, Yüksek Teknoloji Makineleri ve 250 Milyon Dolar Satış Hedefiyle Ziyaretçilerini Bekliyor

Hasan Dönmez/Konya - 2025 MAKTEK Konya Fuarı, 400'den fazla katılımcıyla kapılarını açtı. 8-11 Ekim arasında sürecek fuarda 250 milyon dolarlık satış hedefleniyor. Genel Müdür İlhan Ersözlü, yüksek teknoloji makinelerinin sergilendiğini belirtti. TİAD Başkanı Murat Akyüz ise fuarın geleceğin teknolojilerine odaklandığını vurguladı.

Evcil hayvan sektörünün en büyük buluşması Petzoo Eurasia İstanbul’da kapılarını açtı!

Melike Uslu ve Fırat Alkız'ın haberiyle, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen PETZOO Eurasia, 8-11 Ekim tarihleri arasında 210 firma ve 64 yabancı katılımcıyla evcil hayvan sektörünü bir araya getiriyor. Fuarda, yeni teknolojiler ve ürün sunumlarının yanı sıra çeşitli seminer ve atölyeler de yer alacak.

Yapay Zeka Teknolojisi İle Süt Üretiminde Devrim: Hayvanlar Daha Sağlıklı, Süt Kalitesi Arttı

Bursa'nın Yenişehir ilçesindeki bir süt sağım işletmesinde yapay zeka teknolojisi uygulamaya alındı. Bu sistem, ineklerin sağlık verilerini anlık olarak mobil uygulamaya ileterek, hastalıkların erken teşhis edilip önlenmesine ve süt kalitesinin artmasına yardımcı oluyor. İşletme sahibi Ahmet İçöz, bu gelişmeyle hayvan refahının yükseldiğini ve Avrupa standartlarına ulaşmayı başardıklarını belirtti.

Türkiye’nin güçlü liderliğiyle konut üretiminde öncü projeler hayata geçiyor

İsviçre'de düzenlenen BM toplantısında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin afet sonrası konut üretimindeki hızlı ilerlemesini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin sosyal konut projeleri ve uluslararası işbirliklerine hazır olduğunu belirtti.