Lenfoma Tedavisinde Yeni Yöntemlerle Ümit Verici Sonuçlar Elde Ediliyor

Tarih:

Melike USLU – Şevval CİNDİR/İSTANBUL, – Seksenden daha fazla alt tipe sahip olan lenfomada, son zamanlarda geliştirilen hedefli tedavi yöntemleri ve immünoterapilerin katkısıyla oldukça olumlu sonuçların elde edildiği bildirilmektedir. Hematoloji alanında uzman olan Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, “Lenfoma, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bazı türleri yavaş ilerleyerek takip edilebiliyor; hızla ilerleyenler ise erken teşhisle yüksek oranda tedavi edilebiliyor” şeklinde konuştu. Lenfomanın artık bir tehdit olmaktan çıktığını ifade eden Prof. Dr. Ateşoğlu, zamanında konulan teşhis ve uygulanan tedavi yönteminin hastalığın seyrini köklü bir şekilde değiştirebileceğine vurgu yaptı.

Lenfomanın bağışıklık sisteminin doğal bir bileşeni olan lenf bezlerinden kaynaklandığını dile getiren Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastaneleri Hematoloji Bilim Dalı Başkanı ve Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, “Bu hastalık halk arasında lenf kanseri olarak adlandırılmaktadır. Bazı türleri, tedavi gerektirmeden yalnızca izlenebilirken; hızlı ilerleyen tiplerin tedavi oranı ise oldukça yüksektir. Bu nedenle doğru zamanda tanı koyup uygun tedavi planı oluşturmak, hastalığın seyrini değiştirir” dedi. Prof. Dr. Ateşoğlu, “Seksenden fazla alt tipe sahip lenfomanın erken tanı ile tedavi olma oranı oldukça yüksektir. Kalıcı lenf bezleri büyümeleri, gece terlemeleri, açıklanamayan kilo kayıpları ve ateş dikkate alınmalıdır” şeklinde de uyardı.

‘ADI KANSER OLSA DA BAZILARI YAVAŞ SEYİRLİDİR’

Lenfomanın bir lenf bezi hastalığı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Lenfoma, halk arasında ‘lenf kanseri’ olarak bilinen, lenf bezlerinin büyümesiyle karakterize bir hastalıktır. Son yıllarda farkındalık günleri ile birlikte toplumsal bilinci artmaktadır. Bu son derece önemlidir çünkü lenfoma tedavi edilebilen bir hastalıktır. Seksenden fazla alt türünün bulunması bazılarını izlemeye uygunken, bazıları ise daha aktif bir seyir izlediği için tedavi gerektirir. Dolayısıyla her lenfoma tanısından korku duymamak gerekir.”

‘BİR KISMI YAVAŞ SEYİRLİ, HIZLI SEYİRLİ OLANLAR İÇİNDE TEDAVİ İMKANI VAR’

Erken tanının öneminin altını çizen Prof. Dr. Ateşoğlu, “Erken teşhis sayesinde erken tedavi gerçekleştirilebilir; bu da umut verici sonuçlar elde etmemizi sağlar. Zamanında, doğru biyopsi ve patolojik raporlarla teyit edilen tanı büyük bir önem taşır çünkü her alt tipin tedavi yöntemi farklıdır. Yıllarca nüks etmeden yaşayan birçok lenfoma hastası bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘GECE TERLEMELERİNE ÖZEN GÖSTERİN’

Lenf bezlerinin bağışıklık sisteminin doğal bir bileşeni olduğunu belirten Prof. Dr. Ateşoğlu, şunları ekledi:

“Lenf bezleri, vücudun savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Enfeksiyonlarla mücadelesi sırasında geçici olarak büyüyebilirler ve çoğu kişi bunu enfeksiyona yorarak göz ardı edebilir. Evet, her enfeksiyonda lenf bezleri büyüyebilir ama süreklilik arz eden ve kaybolmayan lenf bezleri mutlaka incelenmelidir. Bunun lenfoma anlamına gelmediğini belirtmek gerekir; farklı nedenlerle oluşabilir, ancak sebebin açıklığa kavuşması için doktora gitmek gereklidir.” Prof. Dr. Ateşoğlu, dikkat edilmesi gereken belirtiler hakkında ise şu bilgilendirmeyi yaptı: “Gece uykudan uyandıran yoğun terlemeler, istemsiz kilo kaybı, iştah azalması, açıklanamayan ateşler ve süreklilik arz eden kaşıntılar önemlidir. Bu belirtiler enfeksiyon dönemlerinde de görülebilir fakat enfeksiyon sona erdiğinde kaybolması beklenir. Eğer devam ediyorsa muhakkak bir doktora başvurulmalıdır.”

‘LENFOMADAN ŞÜPHELENMEK İÇİN YAŞLILIK GEREKMİYOR’

Bazı lenfoma alt tiplerinin erkeklerde, bazılarının ise kadınlarda daha sık gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Türkiye’de bu konuda kesin bir veri tabanı bulunmamakla birlikte mevcut veriler, ülkemizdeki sıklığın Avrupa’da görülenlerle benzer olduğunu göstermektedir. Farklı bölgelerde belirli alt tiplerin daha sık görüldüğü görülürken, Türkiye’de dağılım genel hatlarıyla Avrupa’ya yakın. Lenfoma genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinse de, genç bireylerde de görülebilmektedir. Bu yüzden bu hastalıktan şüphelenmek için yaşlı olmak şart değildir.”

‘TEDAVİ BAŞARISI ERKEN TANIDAN GEÇİYOR’

Lenfoma tedavisinin evreye göre değişiklik gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Ateşoğlu, tedavi yöntemleriyle ilgili şu bilgileri sağladı: “Yavaş ilerleyen lenfoma tipleri bazen sadece izlenirken, daha hızlı seyreden tiplerde erken tanı konması, tedavi süresini kısaltıp başarı olasılığını artırır. Daha önce tedavi yalnızca kemoterapi ile yapılmakta iken, günümüzde tedavi seçenekleri önemli ölçüde çeşitlenmiştir. İmmünoterapiler, bu alanda adeta bir devrim yaratmıştır. Lenfomanın iki temel türü bulunmaktadır: B hücreli ve T hücreli lenfomalar. Özellikle B hücreli tiplerde hedefe yönelik tedavi yöntemleri ile uygulanacak hastaların tedavi sürecinde büyük değişiklikler sağlanmıştır. Artık kemoterapi, immünoterapilerle birlikte kullanılmaktadır. T hücreli lenfomalar için de yeni hedeflenmiş ilaçlar geliştirilmiş ve hastalara daha etkin tedavi şansı sunulmuştur.”

‘KEMİK İLİĞİ NAKLİNE NE ZAMAN İHTİYAÇ DUYULUR?’

Lenfoma tedavisinde kemik iliği naklinin de kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Bazı agresif lenfomalar için, ilk tedavi sonrası hastalığın tekrar etmesini engellemek amacıyla otolog (kendinden) kök hücre nakli yapılmaktadır. Bazı hastalarda ise yalnızca hastalık tekrarladığı taktirde nakil planlanmaktadır. Dirençli durumlarda ve genç hastalarda allojenik (başka birinden) nakil seçeneği de değerlendirilebilir.”

‘GELİŞİM KAYDEDİLECEK BİR TEDAVİ SÜRECİ BEKLENİYOR’

Lenfoma tedavisinin hızla ilerlediği ve önümüzdeki yıllarda daha etkili sonuçlar alınabileceği konusunda Prof. Dr. Ateşoğlu, “Yeni ilaçlar ve hedefe yönelik tedavi yöntemleri sayesinde, daha önce dirençli hastalarda bile etkileyici sonuçlar alınabilmektedir. Özellikle CAR-T hücre tedavisi, kemoterapiye yanıt vermeyen hastalar için umut vadetmektedir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın yok edilmesini hedefleyen bu tedavi yöntemlerinin, gelecekte çok daha olumlu sonuçlar elde etmesi beklenmektedir. Lenfoma bir kanser türüdür ancak bazı alt tipleri oldukça yavaş ilerleyebilir; bazı hastaların yalnızca düzenli kontrollerle izlenmesi yeterli olabilir. Ancak saldırgan tiplerle ilgili olarak tedavi gereklidir ve en iyi sonuçlar erken evrelerde tanı konduğunda toplanır. Tedaviden sonra hastalık nüks edebilir ancak genellikle ilk iki yıl içinde tekrarlar; beş yıl sonrasında tekrar etme olasılığı belirgin şekilde azalır. Sonuç olarak lenfoma tedavi edilebilir bir hastalıktır ve gelişmekte olan tedavi seçenekleri sayesinde her geçen gün daha başarılı ve umut verici neticeler elde ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

Belirtilerin farkına varılması için toplumsal bilinçlenmenin şart olduğunun altını çizen Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, “Bu konuyla ilgili pek çok sivil toplum kuruluşunun yürüttüğü değerli çalışmalar var. Halen Türk Hematoloji Derneği’ndeki Lenfoma Bilimsel Alt Komite Başkanlığı görevini yürütmekteyim ve burada hem bilimsel hem de toplumsal düzeyde farkındalık artırıcı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Amacımız topluluklara lenfomanın tedavi edilebilir bir hastalık olduğu gerçeği hakkında bilgi vermek ve erken tanının önemini anlatmaktır” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:

En Son Haberler

DAHA FAZLA
MEDYA ÖZEL

Nükleer Enerjinin Geleceği: Türkiye, Küresel İş Birliğiyle İleriye Dönük Adımlar Atıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Rusya'da nükleer enerji oturumuna katılarak Türkiye'nin nükleer projeleriyle karbon nötr hedefine odaklanacağını ve uluslararası iş birliğiyle nükleer enerjiyi insanlığın yararına kullanacaklarını belirtti.

İBB Meclisi, Gazze’ye İnsani Yardım ve Kardeş Şehir Protokolü İle İlgili Kararları Oybirliğiyle Kabul Etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, Gazze'ye insani yardım yapılması ve kardeş şehir protokolü kurma önerilerini oybirliğiyle kabul etti. İBB Meclis Üyesi Batuhan Ersoy, bu yardımların zulmün karşısında durmayı simgelediğini vurguladı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar İçin Yeni Düzenlemeler Yolda

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, Milli Parklar Kanunu'nda değişiklik önerisini tartıştı. AK Parti Milletvekili Vahit Kirişci, doğa koruma ve yasaların etkinliğini artırmak için düzenlemeler yapılacağını belirtti. Rukiye Genç Toy ise teklifin çevre koruma politikalarına katkı sağlayacağını vurguladı.

Bursa’da Alışveriş Merkezinde Silahlı Saldırı: Müdür Ağır Yaralandı

Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki bir alışveriş merkezinde, kafe müdürü Erdem Çetin (29) otomobilini park ettiği sırada silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Çetin, hastaneye kaldırıldı. Polis, kaçan şüpheliyi arıyor.