Umutcan ÖREN-Celal ATALAY/ANKARA, – ANKARA’daki bir enerji şirketi, Kahramanmaraş’ta deprem nedeniyle evleri yıkılan Soner Öztürk’e, bu amaçla tahsis ettiği iki konteynerin geri alınmasını talep etti. Öztürk, işten ayrılmasının ardından alacak davası açınca, firma icra takibi başlattı.
6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş depremlerinde, Soner Öztürk’ün ailesinin evi yıkıldı. Ankara’da bir enerji şirketinde sondaj operatörü olarak görev yapan Öztürk, anne ve babası için şirket tarafından iki konteynerle desteklendi. 2018’den bu yana çalıştığı iş yerinden 2024’te ayrılırken, tazminat talepleri ile ilgili dava süreci başlatmayı düşündü. Ancak bu sırada, şirketin kendisine bağışladığı konteynerleri geri istediği öğrenildi. Öztürk, bu talebi kabul etmedi ve icra takibi süreci başladı. Öztürk’e, Gebze İcra Dairesi tarafından gönderilen ödeme emrinde, konteynerler için toplamda 120 bin TL’nin faiziyle ödenmesi gerektiği belirtildi.
Öztürk, konteynerlerin kendisine bağışlandığını ifade ederek, “6 Şubat depreminde ailemin evi yıkıldı. O dönemde çalıştığım şirket, izin alma talebimi reddetti. Beni telafi amacıyla iki konteynerle desteklediler. Mobbing nedeniyle işten ayrılmak durumunda kaldım ve bana, ‘Ya tazminatından vazgeçersin ya da konteynerleri iade edersin’ dediler. Anne ve babam hâlâ konteynerde oturuyor. Bu soğuk havada onları sokağa atmayı düşünemem. Bu nedenle konteynerleri geri veremedim ve şirket icra takibi başlattı” dedi.
Öztürk’ün avukatı Furkan Altan ise, Süreçle ilgili şunları söyledi: “6 Şubat’ta yaşanan büyük depremde müvekkilimin ailesinin evi yıkıldı. O dönemde müvekkilim izin istedi fakat bununla ilgili red cevabı aldı. Daha sonra telafi olarak kendisine iki konteyner verildi. Müvekkilimin anne ve babası hâlâ o konteynerde yaşamaya devam ediyor. Zaman ilerledikçe, müvekkilim işyerinden ayrılmak istedi ve şirket, ‘Madem öyle bütün haklarından vazgeçeceksin, konteynerleri de geri vereceksin’ cevabını vererek kabul etmedi. Nasıl bu durumu kabul edebilir? Onları bu soğukta sokağa mı atmayı bekliyorlar?” ifadelerini kullandı.
Altan, “Hukuki süreçte işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle dava açtık. Şirket ise konteyner bedellerini geri istemekte ısrarcı. Bu dönemde pek çok insan yardım etmeye çalışırken ve müvekkilimin ailesi de kendilerine büyük bir minnetle teşekkür ederken, şirketin bu tür bir talepte bulunması trajik” dedi. Şu an müvekkilinin zarar gördüğünü belirten Altan, icranın kesinleştiğini ve müvekkilinin tüm mal varlığına haciz konulduğunu vurguladı. “Haksız bu icra takibine karşı menfi tespit davası açmayı planlıyoruz” diyerek, müvekkilinin yaşadığı bu zorluklara son vermek için mücadele edeceklerinin altını çizdi.





