AVUKAT: MÜVEKKİLİM ZİHİNSEL ENGELLİ
Bolu’da meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan Grand Kartal Otel yangınıyla alakalı davanın 3. duruşması, 3. gününde devam etmekte. Önceki günlerdeki duruşmalarda toplamda 18 sanık ve avukatlarının ifadeleri alınırken, geriye kalan 14 sanık da savunmalarını sunmaya başladı. Grand Kartal A.Ş. bünyesindeki Gazelle Otel’in muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir, muhasebe personeli Mehmet Salun ve muhasebe müdür yardımcısı Cemal Özer, önceki açıklamalarını tekrarlayarak duruşmada yer aldılar.
Tutuklu sanık Kadir Özdemir’in avukatı Serbülent Baykan, müvekkilinin mahkumiyetini istemediğini ve tahliye talebinin mahkeme tarafından değerlendirilmesini beklediğini dile getirirken, “Müvekkilim zihinsel engelli. Bu durumu kendisine de söyledim. İsterse benden davacı olabilir. Avukatlığını yapıyorum çünkü mecburum. Burada kasten insan öldürme suçu söz konusu. Bilinçli taksir, bizim için yalnızca önümüze atılan bir tuzaktır. Bu oteli kim denetledi? Kültür ve Turizm Bakanlığı. Davlumbazın sıcaklığı bile belirli standartlara tabidir. Bunları göz ardı ederek har vurup harman savurdun” dedi.
‘ZİHİNSEL ENGELLİMİZİ HAFİFE ALMAYIN, YATSIN KENDİNE GELESİCEN’
Avukat Baykan, bu durumu maddi kazanç için yapmadığını belirterek, “Suçlu kimseye Allah’ın cezası olsun. Burada bir kasıt var, cinayet var. Kat görevlileri ve 16 insan can vererek hayatını kaybetti. Kendi çalışanlarına dahi ihanet etmişlerdir. Ben bu durumu para için üstlenmiyorum. Emir Aras’ın talimatı gereği, müvekkilim zihinsel engelli itfaiye raporu iptali için başvuruda bulundu. Biraz yatsın da kafası yerine gelsin, başkalarının vekaletini almasın” şeklinde konuştu.
‘BENİM GÖREVİM İÇİN KANUNDA TANIM YOK, MÜFETTİŞLER ZORLADI’
Tutuklu sanık ve İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, daha önceki beyanlarını tekrar ederek, “1999 yılında Grand Kartal Otel, turizm işletme belgesi alarak açılmıştır. 2001 yılında İl Özel İdaresi’ne başvurarak belgeleri temin etmişler, o süre zarfındaki yöneticiler ruhsatı vermiştir. Sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetleme yapılmaktadır ifadesi vardır. Dolayısıyla, ‘Ruhsatı sen ver, denetimi biz yapacağız’ denilmiştir. İhmalim yok burada. Kanunda tanımlı olmayan görevler, müfettişler tarafından üzerime yıkıldı. Müfettişler, yaptıkları soruşturmada ön yargılı bir tutum sergilemiş ve sadece sana işlem yapacağız düşüncesine kapılmışlardır. Soruşturma izni verildiği gün, bana haber verilmeden gözaltına alınıp tutuklandım” açıklamasında bulundu.
