Aybala MELEK/ ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin güçlenmesi yolunda son 23 yıl boyunca en güçlü destek kaynağımız milletimizin sağlam iradesidir. İnşallah bu irademiz dimdik durduğu sürece, bu millet binlerce yıldır olduğu gibi dostlukla kucaklaştığı müddetçe, Türkiye’nin kutsal yolculuğunun önünü kapatabilecek hiçbir iç veya dış güç bulunmayacaktır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ’29 Ekim Özel Programı’ etkinliğinde bir konuşma yaptı. İstiklal Harbi’nin tüm şehit ve gazilerini anarak, onlara rahmet dileyen Erdoğan, “Biz, tarihi boyunca asla esarete rıza göstermeyen, zulme boyun eğmeyen, bağımsızlığına tutkuyla bağlı bir milletin fertleriyiz. Milletimizin özgürlüğüne duyduğu aşkı, en son Milli Mücadele’de gözlemledik. ‘Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olmayacak’ diyen Sütçü İmam’ın, ‘Türk bu topraklara, topraklar da Türk’e aittir. Sadece siz değil, bütün dünya bir araya gelse bile bizi bu topraklardan ayıramaz’ diyen Antepli Şahin Bey’in, işgalcilerin İzmir’e girdiği gün Denizli’deki Ulu Camii önünde halka hitap eden Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin ve kanlarıyla belleğe altın harflerle yazılmış daha nice kahramanın fedakarlıklarıyla yükselen Milli Mücadele, muazzam bir direnişin simgesidir” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ, KADİM DEVLET GELENEĞİMİZİN EN SON HALKASIDIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu’da verdiği hutbeye atıfta bulunarak, “İstiklal ve gelecek uğrunda çekilen çileler, tarihimizin yeni bir sayfası olan Türkiye Cumhuriyeti’nin doğumunu müjdeledi. Her zaman unutmamamız gereken bir husus var ki, Türkiye Cumhuriyeti, devamlılık ilkesine dayalı kadim devlet geleneğimizin en son halkasıdır. 102 yıl önce ilan edilen Cumhuriyetimiz, ‘hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesiyle milli iradenin yükselişidir. Cumhuriyetin ayrılmaz bir parçası olan demokrasi, tek parti dönemlerinde ve darbelerde kesintiye uğramış olsa da, mücadele sonunda bu engelleri aşarak günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu mücadele hala aynı azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Türkiye’yi ve Türk demokrasisini güçlendirme amacımızda son 23 yıldır temel güvence, milletimizin sarsılmaz iradesidir. İnşallah bu irade, güçle var oldukça, milletimiz, binlerce yıldır olduğu gibi dostça, sevgiyle kucaklaştığı müddetçe, Türkiye’nin kutlu yolculuğunu durdurabilecek hiçbir iç ve dış güç yoktur” dedi.
‘BUGÜN, 102 YIL ÖNCESİNE GÖRE ÇOK FARKLI BİR YERDEYİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet olarak insanlığa örnek olan özel bir vasfa sahip olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Biz, geçmişiyle yaşayan ve bu mirası daha da zenginleştirerek geleceğe taşıyan bir milletiz. Vatanımızı, sadece kahraman şehit ve gazilerimizin değil, aynı zamanda Allah’ın emaneti olarak görmekteyiz. Bu nedenle, devletimizi sonsuza dek yaşatmak, milletimizi yüzyıllık hayalleriyle buluşturmak için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Allah’a şükür, şu anda 102 yıl öncesine göre çok daha farklı bir noktadayız. Savunma sanayi, ekonomi, ulaşım, eğitim, ticaret, sağlık, dış politika, teknoloji ve turizm gibi her alanda geçmişle kıyaslanamayacak şekilde büyük bir gelişim içindeyiz. Cumhuriyeti yalnızca salonlara ve gardıroplara sokmaya çalışanların söylemlerine aldırmadan, Cumhuriyete asıl hizmetin eser ve faaliyetle olduğunu, 81 ilimize kazandırdığımız büyük yatırımlarla göstermekteyiz.”
‘TÜRKİYE’NİN NELERİ BAŞARABİLDİĞİNİ HERKESE GÖSTERDİK’
Erdoğan, sadece Türkiye’ye değil, medeniyet coğrafyasına huzur ve istikrar götürecek Türkiye Yüzyılını inşa etmeye devam ettiklerini ifade ederek, “Dün Kahramankazan’da Türk savunma sanayisi için örnek teşkil edecek modern bir tesisin açılışını gerçekleştirdik. Ana muharebe tankımız ALTAY’ın Silahlı Kuvvetlerimize teslimatını gerçekleştirdik. İnşallah önümüzdeki 6 yıl içinde toplam 250 adet Altay tankını ordumuza kazandırmayı planlıyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında kanıyla mermi taşıyan kahramanlarımızdan aldığımız güçle artık kendi tanklarımızı, savaş gemilerimizi, insansız hava araçlarımızı, helikopterlerimizi ve savaş uçaklarımızı üretebiliyoruz. 20 yıl önce savunma sanayisi yüzde 80 oranında dışa bağımlıyken, bugün dünya ile rekabet edebilen bir konuma yükseldik. Siyasi istikrar sağlandığında, Türkiye’nin neler başarabileceğini hem dostlarımıza hem düşmanlarımıza gösterdik. Türkiye’nin kısa sürede ulaştığı bu çarpıcı seviye, kuşkusuz Cumhuriyetimizi kuranların hayal ettikleri seviyedir” şeklinde belirtti.
‘HEM SAHADA HEM DE MASADA GÜÇLÜ BİR VARLIK GÖSTERİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asırlar boyu ‘İlahi Kelimetullah’ davalarını üstlenmiş olan barış, huzur, iyilik ve adaletin savunucusu bir millet olarak bugün de aynı hassasiyetle hareket ettiklerini belirterek, “Zor zamanlarda dostlarımızı yalnız bırakmıyor, dünyanın her yerinde mazlumların yardımına koşuyoruz. Çatışmaları sona erdirme çabalarımız ve insani kriz bölgelerine gerçekleştirdiğimiz yardımlarda hem sahada hem de masada güçlü bir varlık sergiliyoruz. 102 yıllık Cumhuriyet geçmişinin ışığında bu başarıları, inşallah çok daha yükseklere taşımayı hedefliyoruz. Şunu özellikle belirtmek gerekir ki, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli mirasını yalnızca korumakla kalmayıp, onu çok daha ileriye taşımak hükümetimizin en önemli önceliklerinden biridir. Terör tehdidi tamamen ortadan kalkmış, her köşesinde güvenlik ve huzur sağlanmış bir Türkiye’yi sabırla, azimle inşa etmekte kararlıyız. Devletimizin imkanlarını kullanarak çeşitli tahriklere karşı ihtiyatlı davranarak bu süreci sağduyu içerisinde yöneteceğiz. Birlikte çalışarak, kardeşliğimizi güçlendirerek ve farklılıklardan ziyade ortak noktalarımıza odaklanarak bu hedefe ulaşacağız. Millet olarak birlikte inşa ettiğimiz, 102 yıldır yaşattığımız Cumhuriyetimizi 86 milyon el ele vererek daha da yüceltmek için çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını saygıyla anıyorum. Vatanımız, ezanımız ve bayrağımız için, milletimizin bekası uğruna canlarını feda eden tüm şehit ve gazilere yüce Allah’tan rahmet diliyorum” açıklamalarında bulundu.
CUMHURBAŞKANLIĞI BİLİM VE SANAT ALANINDA ÖDÜL ALAN SANATÇILARI AÇIKLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmalarının ardından 2025 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülen sanatçıları duyurdu. Erdoğan, “Bilim ve kültür alanında Süleyman Seyfi Öğün; resim alanında Yalçın Gökçebağ; müzik alanında Yalçın Tura; arkeoloji alanında Fahri Işık; fotoğraf alanında ise Ali Jadallah’a ödüllerini bildiğimiz gibi sunacağız. Ödül kazananları kutluyor, Türkiye’nin kültür, sanat ve bilim sahasındaki değerli katkıları için teşekkürlerimi sunuyorum. Atatürk Uluslararası Barış Ödülünü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’e takdim edeceğiz. Sayın Guterres’e de barış ve istikrar için yaptıkları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.








