Kamu Veri Alanı Projesi ile Dijital Dönüşümde Yeni Adımlar Atılıyor

Kübra SONKAYA/ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kamuda veri yönetimini güçlendirerek veriden değer elde etmek amacıyla Kamu Veri Alanı Projesini uygulamaya alıyoruz. Dijital dönüşüm sürecinin güvenli yapı taşları, siber güvenlik ile elektronik imza ve dijital kimlik altyapılarıyla destekleniyor” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gerçekleşen ‘1’inci Hukuk ve Teknolojide Yeni Ufuklar Uluslararası Sempozyumu’nun açılışında konuşma yaptı. Açılışta; Yılmaz’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, akademisyenler ve öğrenci katılımcılar da yer aldı. Sempozyum ‘Sosyal Medyada Yapay Zeka Kullanımının Hukuki Yönü’ başlığıyla düzenlendi.

‘AB İLE UYUMLU YAPAY ZEKA MEVZUATI ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ’

Yılmaz, konuşmasında robot hukuku, yapay zekanın karar süreçleri, algoritmik tarafsızlık ve dijital etik konularının modern hukuk sistemlerine getirdiği zorlukları vurgulayarak, “Sosyal medya platformlarında yapay zeka ile oluşturulan deepfake içerikler veya otomatik olarak üretilen sahte haberlerden doğan zararlara kimin sorumlu tutulacağını nasıl belirleyeceğiz? Hukukun bu alanını nasıl şekillendireceğiz? Ayrıca dijitalleşme ile artan veri gücü, kişisel mahremiyetin anlayışını da belirsizleştiriyor. Bu nedenle birçok ülke, teknolojik gelişmeleri insan odaklı etik ilkelerle uyumlu hale getirmeye çalışıyor. Türkiye, yapay zeka konusunda etik ve güvenlik risklerini yönetmek için çok katmanlı bir yapı kurmaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiye, Avrupa Konseyi’nin insan hakları ve hukuka dayalı Yapay Zeka Sözleşmesi çalışmaları için katkılar sunmuştur. Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Tüzüğü ile uyumlu bir mevzuat oluşturma çalışmaları da kararlı bir şekilde sürmektedir. Ayrıca ülkemiz, Birleşmiş Milletler, OECD ve G20 gibi uluslararası platformlarda politika oluşturma süreçlerinde aktif rol oynamaktadır” ifadelerini kullandı.

‘YAPAY ZEKA STRATEJİMİZ KAPSAMINDA 71 EYLEM PLANI BELİRLENDİ’

Yılmaz, güvenilir yapay zeka uygulamalarını destekleyecek etki değerlendirme modellerinin ve belgelendirme sistemlerinin hazırlandığını aktardı. Yılmaz, “Aynı zamanda, ISO standartlarıyla uyumlu ‘Yapay Zeka Risk Yönetim Sistemi Belgelendirme Programı’ ile bu teknolojilerin sürdürülebilirliği ve güvenilirliği sağlanacaktır. Ulusal Yapay Zeka Stratejisini oluşturması amacıyla tüm bakanlıklar, özel sektör ve STK’lar ile geniş katılımla bir eylem planı oluşturduk ve 71 eylem belirledik. Bu plan; Türkçe büyük dil modeli oluşturulması, uluslararası iş birliği güçlendirilmesi, yapay zeka ekosisteminin geliştirilmesi, nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi, yerli uygulamaların yaygınlaştırılması ve Türkiye’yi global bir oyuncu konumuna getirecek işlemci altyapısının kurulmasını hedefliyor. Kamuda etkin veri yönetimini sağlamak ve veriden değer elde etmek için Kamu Veri Alanı Projesini başlatıyoruz. Dijital transformasyonun temeli, siber güvenlikle birlikte elektronik imza ve dijital kimlik altyapılarıdır” dedi.

‘ÜNİVERSİTELERDEN BEKLENTİMİZ POLİTİKA ÖNERİLERİ GELİŞTİRMESİ’

TBMM bünyesinde oluşturulan Dijital Mecralar Komisyonu, sosyal medya üzerindeki dezenformasyon, kişisel veri koruması ve dijital haklar konularında düzenleyici çalışmalar yaptığına dikkat çeken Yılmaz, “Bu komisyon altında çalışan Yapay Zeka ve Yeni Teknolojiler Alt Komisyonu, dijital platformlarda yapay zeka kullanımıyla ilgili etik ve hukuki çerçeveyi belirlemeye odaklanmıştır. Her iki yapı, Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde özgürlük, güvenlik ve sorumluluk dengesini sağlamayı hedeflemektedir. Üniversiteler, teknolojiyi yenileyen ve aynı zamanda onu eleştirel bir biçimde sorgulayan yerler olmalıdır. Akademiden beklentimiz, yalnızca algoritmalar geliştirmek değil; bu algoritmaların toplumsal etkilerini inceleyerek değer temelli politika önerileri sunan bir yaklaşım benimsemeleridir. Özellikle bu sempozyumun, teknolojiyi yönlendiren hukuk ve etik anlayışının güçlenmesine katkıda bulunmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘2 BİN 500 DEZENFORMASYON OLAYINI TESPİT ETTİK’

İletişim Başkanı Burhanettin Duran ise ekranla insanların etkileşiminin arttığı bir döneme geçildiğini belirterek, “Dünya genelinde 5,5 milyardan fazla insan internet kullanıyor. Bu durum bize neyi gösteriyor? Hem ülkemizde hem de dünya genelinde iletişim biçimleri, bilgi akışı ve toplumsal etkileşim süreçleri hızla değişiyor. Bu değişime adapte olmalıyız. Bu, küresel siyaseti ve diplomasi süreçlerini de etkiliyor. İletişim Başkanlığı olarak, özellikle bu alanda Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ni kurduk ve burada 7/24 hizmet vermekteyiz. 2022 yılından bu yana, sadece merkezimiz aracılığıyla 2 bin 500’e yakın dezenformasyon ve algı operasyonunu tespit edip ifşa ettik” açıklamasında bulundu.