Kahramanmaraş’ta Hemşirenin Şiddeti Sonucu Engelli Kalan Bebeğin Ailesi Yıkıldı

Ömer KOÇ-Ahmet ATMACA/KAHRAMANMARAŞ, – GAZİANTEP’te yaşayan Sema ve Abdullah Bozoklar, bedensel ve zihinsel engelli olan kızları Deniz Esin’in (4) aslında sağlıklı birtakım doğum gerçekleştirdiğini öğrendi. Bu üzücü durum, geçtiğimiz yıl açılan bir dava neticesinde, kızlarının hemşire H.D.B.’nin uyguladığı şiddet nedeniyle engelli kaldığını öğrenmeleri ile ortaya çıktı. Anne ve baba, bu bilgiyi aldıklarında hayrete düştüklerini belirtirken, görevden alınan hemşirenin tutuksuz yargılanacak olmasının kendilerini fazlasıyla etkilediğini ifade ettiler. Baba Abdullah Bozoklar, “Bu durumu kabullenerek hayatımıza devam etmeye çalıştık ama üç yıl sonra böyle bir gelişmeyi öğrenmemiz bizi yıktı” şeklinde duygularını dile getirdi.

Sema Bozoklar, 2021 senesinde Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde Deniz Esin adını verdikleri bebeğini dünyaya getirdi. Düşük kiloda doğması neticesiyle Deniz Esin, yeni doğan bölümünde kuvözde tedavi altına alındı. Hemşirenin, bebeğin hareket etmediğini ve çok sakin davrandığını fark etmesi sonucu, Deniz Esin’in bacağında morluklar gözlemlendiği iddia edildi.

AİLEYE BİLGİ VERİLMEDİ, ŞİDDETİ KAMERALAR KAYDETTİ

Deniz Esin’in sağlıklı doğduğunu bilen bir hemşire, durumu incelemek üzere güvenlik kamera kayıtlarına bakma gereksinimi duydu. Hemşire H.D.B.’nin bebeğe şiddet uyguladığı anlar kayıtlarda tespit edilince hastane yönetimi haberdar edildi ve bebeğin muayenesi gerçekleştirildi. Muayeneler sonucunda bebeğin bacağında kırık olduğu belirlendi. Deniz Esin, tedavi için özel bir hastaneye sevk edilirken, bu hastanede aileye bebeğin hem bedensel engelli hem de serebral palsi ve epilepsi olduğu söylendi.

İddialara göre, hastanenin yönetimi hemşirenin uyguladığı şiddete dair aileyi bilgilendirmedi. Bununla birlikte, H.D.B. hakkında idari bir soruşturma başlatılıp, durum Kahramanmaraş İl İdare Kurulu’na bildirildi. Sonuç olarak, hemşirenin hastanedeki görevine son verilerek, ilgili belgeler Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi.

MUDAHALE 5 GÜN SONRA YAPILDI

Bilirkişi heyeti, incelemelerin ardından bir rapor hazırladı. Rapor, hemşire H.D.B.’nin Deniz Esin’den kan alırken zorlandığını ve bebeğin huzursuzlanması üzerine şiddet uygulamaya başladığını ortaya koydu. Bebeğin bacağının kırılmasının ardından, bu kırığa 5 gün boyunca müdahale edilmediği tespit edildi. Rapor ayrıca, hemşirenin bebeğe uyguladığı şiddeti ve belirtilen tarihlerdeki eylemlerini detaylı bir şekilde açıkladı.

HEMŞİRE İTİRAZDA BULUNDU, DANISTAY YARGILANMA HUKUKUNU GÖZETTİ

Rapor sonrası Kahramanmaraş İl İdare Kurulu, H.D.B. hakkında yargı süreci başlattı. Ancak hemşire, avukatı aracılığıyla Danıştay’a itirazda bulundu. İtirazı inceleyen Danıştay, mevcut delillerin kamu davası açmasını gerektirecek nitelikte olduğunu belirleyerek, H.D.B. hakkında dava açılmasına onay verdi.

DAVA AÇILDIĞINDAN HABERLERİ OLDU

Kahramanmaraş 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın açılması ve kayıtların UYAP sistemine girişi sağlandığında Sema ve Abdullah Bozoklar’a e-Devlet üzerinden dava gününe dair bir mesaj ulaştı. Mesajı okuyan çift, hemşire H.D.B. hakkında Deniz Esin’e şiddet uygulandığı gerekçesiyle kamu davası açıldığını ve bu mesaj sayesinde öğrenmek zorunda kaldıkları kendilerini şoke etti. Daha sonra dosyayı inceleyen aile, kızlarının doğuştan engelli olmadığını ve şiddetin sonucunda engelli kaldığını anladı.

“İŞİMİ ONA GÖRE YAPTIM”

H.D.B., kasten yaralama suçlamasıyla mahkemede tutuksuz yargılanırken kendisinin suçsuz olduğunu dile getirerek beraatini talep etti. Hemşire, “Deniz Esin’e yönelik herhangi bir zararlı eylemde bulunduğumu kabul etmiyorum. Ben işimi doğru bir şekilde ve dikkatlice yaptım” diye savunmasını yaptı.

SUÇUN TANIMI DEĞİŞEBİLİR

Mahkeme başkanı, H.D.B.’ye yargılama sürecindeki değişiklikler ve ek savunması hakkında bilgi verirken, suçun niteliğinin değişebileceğini belirtti. Hemşire, ek süre talep etmediğini belirterek mevcut savunmasını tekrarladı. Dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine ve davanın ertelenmesine karar verildi.

“BU DURUMU KABULLENMİŞTİK”

Abdullah Bozoklar, doğum sürecinin normal seyrettiğini ve kızının bacağının kırık olduğunu öğrendiklerinde büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirtti. Hastane, kendilerini herhangi bir şekilde bilgilendirmeden Deniz Esin’i özel bir hastaneye sevk etti ve burada bebeğe epilepsi ve serebral palsi tanıları konuldu. 2024 Haziran ayında e-Devlet üzerinden dava olduğu bilgisini öğrendiklerinde yaşananların farkına vardıklarını belirtti.

‘KIZIMI EL ELE VERİP BU HALE GETİRMİŞLER’

Bozoklar, hastanenin büyük bir ihmalkarlık sergilediğini savunarak, bu durumun hemşirenin uyguladığı şiddetten kaynaklandığını ve kızlarının 5 gün boyunca sürekli kırık bacakla yaşamaya mahkum edildiğini söyledi. “Hastane ve hemşire birlikte bu durumu yaratmışlar. Hemşire ceza almadığı sürece kızımın acıları geçmeyecek.” şeklinde konuştu.

‘HASTANEDEKİ İHMAL UNUTULMAMALI’

Sema Bozoklar, e-Devlet üzerinde aldıkları mesajla birlikte, kızının tedavi edilmediğini ve ihmal edildiğini anladığını ifade ederek, “Bu hemşire, benim çocuğuma bunu yapabildi. O yüzden adaletin sağlanmasını ve hemşirenin tutuklanmasını istiyorum. Çocuğumun evde hapis hayatı yaşamasıyla, bu kişinin serbest kalması aynı şey değil” dedi.

“GELECEK RAPOR HAKLILIĞIMIZI BELGELEYECEK”

Ailenin avukatı Sait Bolat, Deniz Esin Bozoklar’a yapılan şiddetle ilgili davamın sürdüğünü belirterek, “Aile, davanın seyrine yönelik bilgiyi aldıklarında sağlıklı doğmasına dair aldıkları kanaatin yanlış olduğunu anladılar. Kamera kayıtları sonrası hastane soruşturma başlatarak sanığın görevine son verdi. Hastanede yaşananların kabul edilemez olduğunu açıklayan bilir kişi raporu sonrası, Adli Tıp Kurumu raporunun da dosyadaki haklılığımızı ortaya koyacağına inanıyorum” dedi.

“KAMERALARDAN ALINAN GÖRÜNTÜLERE BAKMAK ZOR”

Bolat, bebeğin yaşadığı şiddeti gösteren görüntüleri gördüğünde dayanılmaz bir acı hissettiğini ve yaşananların hiçbir insanın gözünün önünde yaşanmaması gerektiğini belirtti. Bu durumu başta bir hemşirenin yapmasının, bir annenin izlemesine de dayanılmaz olduğunu ifade etti.