Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Lübnan’daki Görev Süresi İki Yıl Daha Uzatıldı

Aliekber METE/ ANKARA, – Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Lübnan’daki görev süresinin 2 yıl uzatılmasına dair önerge, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda onaylandı.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkan Vekili Celal Adan’ın yönetiminde toplandı. Genel Kurul sırasında milletvekillerinin söz alma bölümünde konuşan AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül, “Ali Mahir Başarır’ın Cumhurbaşkanımıza yönelik son derece çirkin Silivri tehdidi ve hakaretleri, ahlaki sınırları aşan bir durumdur. Bu tür sözler ne demokrasi ile ne de halkımızın değerleriyle örtüşmektedir. Bu sadece CHP’nin kaos odaklı zihniyetinin bir ifşasıdır. Cumhurbaşkanımız ve dolaylı olarak da milletimizin iradesine yapılan bu çirkin bir saldırıdır” dedi.

BAŞARIR VE KIRATLI ARASINDA TARTIŞMA PATLAŞTI

AK Parti’li Gül konuşmasını sürdürdüğü esnada CHP’li milletvekilleri arasından itirazlar ve sataşmalar geldi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı arasındaki sözlü atışmalar sonunda karşılıklı olarak birbirlerine yürüdüler. Başarır, “Sen kimsin? Buraya ayar vermeye mi geldin?” derken Kıratlı ise, “Sen kimsin, artistlik yapma. Burada konuşmayı yap da görelim” şeklinde karşılık verdi. İki milletvekili arasındaki tartışmalar devam ederken, Meclis Başkan Vekili Celal Adan, milletvekillerine daha düzgün bir dil kullanmaları konusunda uyarıda bulundu.

‘MECLİS’İN SEVİYESİ DÜŞÜYOR’

Daha sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Bursa İl Kongresi’nde gerçekleştirdiği konuşması ile ilgili yaratılan algıyı eleştirdi. Başarır, “Açıklamalarımın televizyonlarda ayrıntılı olarak yer aldığını belirtiyorum; fakat diyelim ki yanlış bir ifade kullandım, bu durumu anlatırken ‘Alçak’ gibi bir ithamda bulunmak ne anlama geliyor? Soruyorum size. Medya İletişim Başkanınız o konuşmayı alıp ‘Hoşşt’ yazıyor. Bu doğru bir yaklaşım mı? Böyle bir durum var, dava açıldı, hızla soruşturma başlatıldı. Her ne olursa olsun, ama ‘Alçak’ kelimesini kullanmak ne yazık ki Meclis’in seviyesini düşürmektedir” dedi.

‘BU BİR ÇELİŞKİDİR’

Siyasi parti temsilcilerinin konuştuğu bölümde AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in grup toplantısında yargı konusundaki sözlerini eleştirerek, siyasetin üslubunun önemli olduğunu vurguladı. Gül, “Daha önce de ifade edildiği gibi, bu mesele gündem oldu. Kullanılan dil, hem demokrasiye hem de CHP’ye yakışmayan bir dil. Toplumu kutuplaştıran ve Cumhurbaşkanımıza yönelik kabul edilemeyecek ifadeler kullanan bir üslup asla kabul edilemez. Öncelikle, bağımsız yargıdan bahsederken aynı zamanda ‘CHP iktidara geldiğinde sizi yargılayacağız’ demek nasıl bir çelişki olur?” dedi.

‘HERKES EŞİT ŞEKİLDE YARGILANSIN’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Gül’e yanıt vererek, “Hiç kimse bir başkasına hakaret etme hakkına sahip değil. Bazı paylaşımlarda küfürdür iddialarıyla gerçekten ağza alınmayacak kelimeler kullanıldı. Eğer bir yargı varsa ve bu yargı her hakareti destekliyorsa, o zaman hep birlikte bakalım. ‘Kudurun’ sözünü ben söylemedim; bunu Cumhurbaşkanı dedi. Ülkedeki muhalefete ‘Alçaklar’ diyen kendisi. O zaman herkes eşit olarak yargılansın, ben böyle bir kelime kullanmadım. Yaptığım konuşmaların her biri ortada. Her şey net ama sosyal medyada bir algı yaratılıyor; ertesi gece hemen soruşturma açılıyor. Savcı, sabahı bekleyemiyor, uykusuz kalacak, ‘görevimi yapayım’ diyor” yorumunda bulundu.

‘TEZKERE HAKKINDA olumlu DÜŞÜNÜYORUM’

Genel Kurul’da sunulan ‘TSK unsurlarının Lübnan’daki görev süresinin 2 yıl daha uzatılması’ ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi’nin görüşmelerine geçildi. Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, “BM Barış Gücü, UNIFIL’in (BM Geçici Görev Gücü) orada görev yaptığını belirtiyor. Ancak sonuçta, bu geçici görev gücünün Lübnan’da barışı sağlama gibi bir yetkisi açıkça yok. Ama elbette ki, askerimizin orada bulunması, Lübnan ile tarihî ilişkilerimizi hatırlatması ve yumuşak güç öğesi olarak var olması önemli bir durum. Bu bağlamda, 2027 yılı itibarıyla tasfiye sürecinin başlayacağı ile ilgili daha önce karara varıldığını düşünüyorum. Bu nedenle, yumuşak gücümüzün Lübnan’daki varlığıyla ilişkilendirdiğimizde bu tezkerenin olumlu yönde olduğunu belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

‘TEZKEREYİ NEDEN İKİ YIL UZATIYORUZ’

İYİ Parti adına Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise, İsrail’in istediği zaman Lübnan’ı bombalayabilmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. “BM UNIFIL gücü, Lübnan-İsrail sınırında devriye görevi yapmaya devam ediyor. Ancak bu güç ne tarafsız bir barış gücü ne de Lübnan’ı koruyabilen bir kuvvet; yani ateşi söndüremiyor. Tezkerenin süresini uzatmak istiyorsunuz. Öyleyse, 7 Ekim 2023 sabahında bölgede cehennemin kapıları açıldığında, hemen ardından 11 Ekim’de Meclis’te Lübnan tezkeresinin 1 yıl süreyle uzatılmasına onay vermiştik. Peki, o zamandan bu yana ne değişti? İsrail, Lübnan’ı bombaladı. UNIFIL’in bu duruma müdahalesi ne oldu? Hiçbir şey, sadece izlemekle yetindiler. Bugün isterse İsrail, Beyrut’ta veya Şam caddelerinde bile istediği operasyonu gerçekleştirebilir. O halde, bu tezkereyi neden iki yıl uzatıyoruz? Neyi, kimi koruma amacı taşıyoruz? İki yıl içinde nelerin olacağına dair ne tahmin ediyorsunuz?” dedi.

‘KABUL OYU VERECEĞİZ’

MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak ise, tezkereyi olumlu bulduklarını ifade ederek, “Cumhurbaşkanlığı tezkeresinde sıralanan gerekçeleri doğru buluyoruz ve TSK’nın barışa katkı sunan bu görevini devam ettirmesini destekte bulunuyoruz. Bu nedenle, tezkereye kabul oyu kullanacağımızı ve bu kararın Lübnan ile birlikte tüm bölgeye barış getirmesini ümit ediyorum” dedi.

‘TEZKERE FAYDA SAĞLAMAYACAK’

BM Barış Gücü’nün Bosna, Somali, Afganistan gibi bölgelerde görev almasına rağmen barış sağlayamadığını belirten DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, “Hiç kimse bu tezkerenin Lübnan’da barış getireceğine inanmıyor. Neden inanmasınlar ki? Çünkü halklar da bu duruma inanmıyorlar; yaşananlar bunu gösteriyor. İnisiyatifin tamamen Cumhurbaşkanlığına verilmiş olması, gerçek bir barış adına atılacak adımların engellenmesi demektir. ‘Bölge barışı, dünya barışı’ derken, savaş hayallerinin kurulduğu bir ortamda sadece tek kişi üzerinden bu kadar önemli bir konunun yönetilmesi asla fayda sağlamayacak” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

‘TUTUMUMUZU DEĞİŞTİRMEK İÇİN BİR NEDEN YOK’

CHP grubu adına kürsüye gelen İstanbul Milletvekili Yunus Emre, kendi partilerinin BM kararlarıyla ilgili tezkere önerilerine pozitif oy verdiklerini anımsatarak, “Bugün de tutumumuzu değiştirerek olumsuz bir durum ortaya koymamız için bir sebep yok; fakat dikkat çekmek istediğim bir şey var. Bu tezkereyi neredeyse her yıl Meclis’te ele alıyoruz ve bir kez daha belirtiyorum ki, Meclis Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yurtdışına gönderilmesini yetkisini bir kişiye, Cumhurbaşkanına devrediyor. Bu durum büyük bir ciddiyetsizliktir” dedi.

‘MAZLUMUN YANINDAYIZ’

AK Parti grubu adına görüş bildiren Sinop Milletvekili Nazım Maviş ise, “Biz vicdanın gerekliliği ile hareket ediyoruz, hak ve adalet temelinden ayrılmıyoruz, mazlumun yanında durmayı kendimize asli görev olarak görüyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın yanı sıra, ‘Nehirden Denize Özgür Filistin’ anlayışını savunuyoruz. Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Rantisi, İsmail Haniye ve Yahya Sinvar gibi figürlerin yanında duruyoruz. Dinler arasında ayrım gözetmeksizin barışı tercih eden herkesle barış içerisinde olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

TEZKERE ONAYLANDI

Parti temsilcilerinin tezkere üzerine yaptığı konuşmaların ardından Meclis Başkan Vekili Celal Adan, tezkere oylamasına geçildi. AK Parti, MHP, CHP, Yeni Yol Partisi ve İYİ Parti tezkereye ‘evet’ oyu verirken, DEM Parti ise ‘çekimser’ kaldı. Oylama sonuçlandı ve tezkere Genel Kurulda kabul edildi.